Türkiye definesi

19 Ocak 2000


       Amerika'nın ünlü Time dergisi bu haftaki kapağını Türkiye'nin tarihi eserlerine ayırmış... Dün elimize ulaÅŸan dergi, giriÅŸ yazısında şöyle diyor:
      "Türkiye, yeryüzünde ÅŸimdiye kadar keÅŸfedilen eski kültürlerin en zengin çeÅŸitliliÄŸine sahip bir açık hava müzesi... Ä°nsanoÄŸlunun taÅŸ devrinden bu yana hangi biçimlerde yaÅŸadığını keÅŸfetmek isteyen arkeologlar orada tarihin yüzüne dokunabiliyor, insan varlığının genel resmindeki bazı boÅŸlukları doldurabiliyorlar..."
       Bu arada dün A.A.'nın geçtiÄŸi bir haber:
      "Samsun'un Tekkeköy ilçesinde define arayan fırsatçılar tarihi köprüyü havaya uçurdular..."
       Ve Kaymakam Ahmet Turan'ın sözleri:
      - Define sevdasıyla tahrip edilen bu yapıların kültür varlığı olarak define deÄŸeri taşıdığını ne yazık ki insanlarımız anlamıyor...

Yazının Devamı

Apaçık oturum!

18 Ocak 2000


     Â- DeÄŸerli izleyiciler, bu geceki apaçık oturumumuzun konusu Sepetçiler Kasrı'nın, adiii, ÅŸerefsiiizzz, deyyuuusss, namussuuuzzz ve de aile terbiyem daha fazlasına izin vermediÄŸi için öteki sıfatlarını sayamayacağım birisi tarafından birilerine nasıl peÅŸkeÅŸ çekildiÄŸi... Konuklarıma gelince...
       - O lafları aynen sana iade ediyorum Abdülnadir... Kasr'ın işletmeciliğini senin arkadaşına vermedik diye şimdi böyle olduk değil mi?
     Â- OÄŸlum sen sadece ÅŸerefsiz deÄŸil, aynı zamanda rezil bir müfterisin de... Otoparklardan götürdüğün paralar nerde, ha nerde?.. Yüce Türk milleti önünde bu soruma cevap ver bakalım...
       - Senin Beykoz'da yaptırdığın kaçak villayı konuşalım mı?
     Â- Ben onu ananım ak sütü gibi kazandığım helal paralarla yaptım. EÄŸer aksini ispat edersen villayı hemen sana veririm, tamam mı? Ama sen Söylemezler Çetesi'yle iÅŸbirliÄŸini anlatabilir misin?
       - Ben onlarla işbirliği yapmadım koçum, onlara karşı savaş açtım...

Yazının Devamı

`Asla'lar üzerine

16 Ocak 2000


       * Hiç kimseye savaÅŸmasını ve evlenmesini önermeyin.
       * Para için asla evlenmeyin, daha ucuza borç bulabilirsiniz.
       * Aptal sorular sormaktan korkmayın, sizin aptalca iÅŸler yapmanızı önler.
       * Başı dertte olan birinin önerisini dinlemeyin.
       * Asla suçlanmadan özür dilemeyin.
       * Hiçbir zaman bir olayda sonun geldiÄŸini düşünmeyin, her zaman baÅŸka bir baÅŸlangıç vardır.

Yazının Devamı

Tutarsızlık anıtı

15 Ocak 2000


       CumhurbaÅŸkanı dün Türkiye Ziraatçiler DerneÄŸi'nin düzenlediÄŸi "Türkiye'de Tarım Topraklarının Amaç Dışı Kullanımı" konulu sempozyumda konuÅŸuyordu. KonuÅŸmasının bir yerinde aynen ÅŸu sözü sarfetti:
      "...5'inci, 6'ncı sınıf tarım tarım arazileri dururken 1'inci sınıf tarım arazileri üzerinde sanayi tesisleri ve ÅŸehirler kurmamak gerekir... "
       Aynı zatın iki yıl önce Adapazarı'nda 1'inci sınıf tarım arazisi üzerinde Corolla otomobil fabrikası kurulurken attığı çığlık hatırlardadır:
      "Patates tarlalarından fabrikalar yükseliyooorrr, fabrikalaaarrr... Hayırlı ossuuunnn! Hayırlı ossuuunnn!.."
       Aynı bölgede kurulacak Ford fabrikasını eleÅŸtiren çevrecilere karşı yaptığı açıklama da şöyleydi:
      "Orada kuramıyorlarsa, gelsinler, kendilerine Çankaya Köşkü'nün bahçesinde yer vereyim..."

Yazının Devamı

İdam cezası

14 Ocak 2000


       1998 yılının 18 Kasım günü... TBMM'de terörle ilgili geliÅŸmeler görüşülüyor... Apo Ä°talya'da göz hapsinde... Kürsüde CHP milletvekili Altan Öymen konuÅŸuyor. Zabıtlardan okuyalım:
       - Ä°talya'nın terör örgütünün başını iade etmesi konusunda bir genel iddialar var, bir de "Türkiye'de idam cezası var, idam cezası olan yere biz herhangi bir kimseyi iade edemeyiz" gerekçesi var. Bu, Fransa'da da başımıza geldi. Alaaddin Çakıcı hadisesi sırasında "Ä°dam cezasıyla yargılanacak; idam cezası olduÄŸu için biz bunu Türkiye'ye gönderemeyiz" tezi orada da güncelliÄŸini koruyor.
       Buna karşın, aslında Meclisimizde öteden beri idam cezasının kaldırılması yolunda teklifler var. Geçen dönemde DYP'li arkadaÅŸlarımız dahil - mesela CoÅŸkun Kırca'nın teklifi, mesela Münif Ä°slamoÄŸlu'nun teklifi - idam cezasının kaldırılması gerektiÄŸini çeÅŸitli ÅŸekillerde öngören teklifler Meclis BaÅŸkanlığına verilmiÅŸtir. AÅŸağı yukarı her partiden bu teklifler var.
       Bu yasama döneminde de Cumhuriyet Halk Partili arkadaÅŸlarımızın verdiÄŸi kanun teklifi var. Bunlar

Yazının Devamı

Tarihi zirve!..

13 Ocak 2000


       Zirve gazeteci Fahrettin Fidan, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz arasındaki tarihi zirveyi bütün gazetecilerden önce sizin için zırvaladı... Pardon zirveledi (!)
      - Aaaa, Sayın Yılmaz geldi! HoÅŸgeldiniz Sayın Yılmaz, hoÅŸ geldiniz. Bunca iÅŸiniz arasında davetimi kırmayıp bize vakit ayırdığınız için size ÅŸahsım, eÅŸim RahÅŸan, yardımcım Sayın Özkan, koalisyon ortağım Sayın Bahçeli ve ulusum adına gerçekten çok teÅŸekkür ediyorum.      - Iıııı... Eeee... Rica ederim, sizin davetiniz benim için Åžarık'ın daveti kadar kutsaldır. Ancak böylesi önemli bir toplantıya Åžarık Bey'in davet edilmemiÅŸ olmasını biraz yadırgadığımı ifade etmek isterim.
      - Ama Sayın Yılmaz, biliyorsunuz ki bu resmi bir toplantı... Resmi toplantıya Åžarık Bey'i davet etmek biraz tuhaf kaçmaz mıydı sizce?       - Ne münasebet, ben kendisini pek çok resmi toplantıya davet etmiÅŸimdir, tuhaf kaçtığını hiç görmedim. Hatta kardeÅŸim de görmedi. Neyse, konumuz boru hatları deÄŸil mi? Nereye boru döşeteceÄŸiz? Kaça döşeteceÄŸiz?

Yazının Devamı

Semih Günver...

12 Ocak 2000


       Önceki gün kaybettiÄŸimiz Semih Günver baÅŸarılı bir büyükelçi... Zarif, kültürlü, sevecen bir dost adamdı.. Kendisini büyükelçilikten emekli olduktan sonra yakın dostu olduÄŸu Hasan Esat Işık Bey aracılığıyla tanıdık. Sevdik... Semih Bey diplomatlığının ötesinde çok baÅŸarılı ve iyi bir yazardı da... Milliyet okurları günlük yazılarını anımsayacaktır. "F.R.Zorlu'nun Öyküsü" gibi belge niteliÄŸinde kitaplar da bıraktı geriye...
      "Bir kiraz aÄŸacı olsaydım" adlı kitabında, bir süre yaptığı üniversite öğretim üyeliÄŸinin ve yazarlığın, ezcümle kafa emekçiliÄŸinin ürünlerine karşı Türkiye'deki duyarsızlığı anlatır. Ve bakınız o yazısını nasıl bitirir:
       "Kiraz aÄŸacının ürünleri, hele Napolyon türünden ise, manavlardan yüksek fiyatlarla kapışılarak satın alınmakta, zevkle, iÅŸtahla tüketilmektedir.
       AÄŸaca muhakkak biri sahip çıkmakta, ona ihtimam göstermekte, gelecek mevsim daha iyi ürün vermesi için ilaçlarmakta, budamakta, sulamakta, gübrelemekte, gerekirse aşılamakta, kirazları toplayıp ambalajlamakta ve pazarlamaktadır.
  

Yazının Devamı

BeleÅŸten petrol!..

11 Ocak 2000


       Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi ve Ä°SKÄ°, Bedrettin Dalan'ın belediye baÅŸkanlığı döneminde baÅŸlatılıp Sözen döneminde iptal edilen bir projeyi hayata geçiriyor: "Kadıköy Ön Arıtma ve Deniz DeÅŸarj Ä°nÅŸaatı..."       Moda sahilindeki dolgu alanda yapımına baÅŸlanan tesis iki yıl sonra tamamlandığında Ãœsküdar, Ãœmraniye, Kadıköy ve Maltepe'nin atıksuları burada toplanacak, elekten geçirildikten sonra kıyıdan 2 km açıkta, 48 metre derinlikte denize bırakılacak... Hayırlı olsun...        Ä°ki eski belediye baÅŸkanına; Bedrettin Dalan ve Nurettin Sözen'e düşüncelerini soruyoruz. Dalan projeyi hararetle destekliyor. Atık suyu "biyolojik" arıtmaya tabi tutmayıp kabaca elekten geçiren ve denize öylece boÅŸaltan bir sisteme yatırım yapmanın doÄŸru olup olmadığını sorduÄŸumuzda;        - En çok bunu söyleyenlere bozuluyorum, diyor.       - Peki ama, atık suyu ÅŸimdi olduÄŸu gibi "doÄŸrudan" denize boÅŸaltmakla "elekten" geçirip boÅŸaltmak arasında ne fark var? Deniz yine bulanmayacak mı?       -

Yazının Devamı