Zirve gazeteci
Fahrettin Fidan, Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve
Mesut Yılmaz arasındaki tarihi zirveyi bütün gazetecilerden önce sizin için zırvaladı... Pardon zirveledi (!)
     Â
- Aaaa, Sayın Yılmaz
geldi! Hoşgeldiniz Sayın Yılmaz, hoş geldiniz. Bunca işiniz arasında davetimi kırmayıp bize vakit ayırdığınız için size şahsım, eşim Rahşan,
yardımcım Sayın Özkan,
koalisyon ortağım Sayın Bahçeli
ve ulusum adına gerçekten çok teşekkür ediyorum.
     Â- Iıııı... Eeee... Rica ederim, sizin davetiniz benim için
Şarık'ın daveti kadar kutsaldır. Ancak böylesi önemli bir toplantıya
Şarık Bey'in davet edilmemiş olmasını biraz yadırgadığımı ifade etmek isterim.
     Â
- Ama Sayın Yılmaz,
biliyorsunuz ki bu resmi bir toplantı... Resmi toplantıya Şarık
Bey'i davet etmek biraz tuhaf kaçmaz mıydı sizce?
     Â- Ne münasebet, ben kendisini pek çok resmi toplantıya davet etmiÅŸimdir, tuhaf kaçtığını hiç görmedim. Hatta kardeÅŸim de görmedi. Neyse, konumuz boru hatları deÄŸil mi? Nereye boru döşeteceÄŸiz? Kaça döşeteceÄŸiz? Ä°haleye kimler katılıyor?..
Şarık'ın bundan neden haberi yok? İhaleye katılanlar neden bu kadar çok?..
     Â
- Ne borusu? Bunlar neyin sorusu?.. Sayın Yılmaz,
konumuz Sayın Bölücübaşı konusu...      - Konu boru değilse benim burada işim ne?.. Neden benim Mısır gezimin içine şey ettiniz? Tam kazanırken masadan kaldırdınız?
     Â
- Hiç merak etmeyin Sayın Yılmaz,
sizi toplantıya getirebilmek için gündemimizin arasına bir de boru meselesi koyduk... Koyduk boruyu, çözdük soruyu... pardon yani çözdük sorunu...      - Güzeelll... İsterseniz o zaman hemen boru konusuna girelim...
     Â
- Apo konusu daha önemli değil mi? Önce onu halletsek?       - Hayır, önce boruyu halledelim, öteki sorunu daha sonra siz kendi aranızda çözersiniz...
     Â
- Boru sorununu Apo sorunun önüne koymak kamuoyuna karşı biraz ayıp olmaz mı?       - Ya benim kamuoyum? Borucu arkadaşlarım?.. Boru konusunu öncelikle ele almazsak benim kamuoyuma karşı ayıp olmaz mı?
     Â
- O zaman şöyle yapalım isterseniz... Bir boru, bir öteki soru... Yani öteki sorun... Tamam mı?       - Okey, ama önce boru...
     Â
- Okey...      - Uzat elini, çaaakkk Sayın
Ecevit!
      - Çaktım....      (Şaaakkk...!
      - Şimdi de hep beraber: Tut şunun ucunu döşiyelim abiii...
Güldürü
      Yaşlı başlı memur günün birinde tek kulağına küpe takmaya başlamış.
      Arkadaşları sebebini sormak istiyor, soramıyor... Nihayet biri cesaret etmiş:
      - Yahu azizim, sen pek küpe takacak adama benzemiyorsun.
     Â
- Evet öyle, demiş adam...
      - Peki neden takıyorsun?
     Â
- Karım bunu yatakta bulunca takmaktan başka çare kalmadı...İşin sırrı
      Erkek: Tanrım, kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
      Tanrı cevaplamış: Aşık olasınız diye...
      Erkek: Peki niye bazen aptal oluyorlar?
      Tanrı: Onlar da size aşık olabilsinler diye....
      (Mine Kılıç)
      ***
     Â
Cihan Demirci’den LAFORİZMA      "Öldüren grip" Türkiye'deymiş... Tamam, tamam, geçsin şöyle trafik canavarıyla, kuduz vak'alarının yanına otursun bakalım!..
      ***
Konuyu açalım
      Kamuoyunda
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Apo'nun idamına evet ya da hayır diyecek de bu bekleniyormuş" gibi bir izlenim var. Oysa AİHM'nin aldığı tedbir kararı farklı bir konuda...
Öcalan'ın avukatlarının AİHM'ye açtıkları dava Apo'nun yakalanıp Türkiye'ye getirilme, gözaltı ve yargılama sırasında insan haklarına aykırı uygulamalar yapıldığı iddiasını içeriyor. AİHM bu konuyu inceleyecek, Türkiye'yi tazminata mahkum edecek veya uygulamaları olağan bularak etmeyecek... AİHM işte bu davanın sonuçlanması için
"tedbir kararı" koydu. Bu dava sonuçlandıktan sonra Türkiye Apo'yu asabilir. Çünkü Türkiye, Avrupa'da (idamı kaldıran) 6 No'lu protokolu imzalamayan tek ülke... Ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde idamı yasaklayan bir madde yok. Peki AİHM'deki davanın sonuçlanması ve
"tedbir kararı"nın kalkması ne kadar sürer?.. AİHM davalarında deneyli bir avukat olan
Noyan Özkan diyor ki:
     Â
- 2 hatta 3 yıl alabilir, Apo'yu asıp asmamak ikilemi Türkiye'nin başını işte bu sürenin sonunda ağrıtacaktır.      Tabii o zamana kadar idam cezası kalkmazsa...
Dışişleri yanıtı
      ABD'nin CNN televizyonu 11 Kasım'da Güneydoğusu olmayan bir Türkiye haritası yayımladı. İnternet sayfasına da koydu. Tepkiler üzerine bu haritayı internetten kaldırdı. CNN'in bu oyunu üzerine okurlarımız 3 Ağustos'ta yayımlanmış bir başka haritaya dikkat çektiler. Bu haritada
Öcalan'ın kafası haritanın Güneydoğusunu kapatıyor, kafanın batısında kalan kısmın üzerinde Türk bayrağı var. Bu bölge kırmızı. Doğu kısmı ise beyaz. CNN'in harita sabıkası tabii bu ikinci haritada da kasıt aramaya itiyordu insanı. Bunları yazmış
"ABD'deki diplomatlarımız ne yapar? Böyle kasıtlı numaraları protesto etmezler mi?" diye sormuştuk. Elbette burada diplomatlara görev düşüyordu. Nitekim Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı
Sermet Atacanlı yazılarımız ve sorumuz üzerine aşağıdaki yanıtı gönderdi:
     Â
"CNN televizyonunda yayımlanan Türkiye haritası konusundaki duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. Aynı duyarlılığın gerek Bakanlığımız, gerek ABD'deki diplomatik temsilciliklerimizce de anında sergilendiğini ve CNN televizyonu nezdinde derhal gereken girişimin yapıldığını bilmenizi isterim."      Sayın
Atacanlı'ya teşekkür ediyoruz.
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr