Bir yerden patlayacağı belliydi.. Sokak aralarından, mahalle kahvelerinden bekliyordum, kavga dövüş haberi Meclis’ten geldi..
Önceki gün yumruklar konuştu, Meclis tatil edildi.. Dün toplanamadı.. Milletvekilleri aynı çatının altınına giremedi..
Niye?
Efendim gerginlik had safhadaymış.. Maazallah kötü şeyler olabilirmiş..
Çözüm, tatil!..
Düşünün memleketin halini..
Milletin vekilleri kavga etmesin diye Meclis toplanmıyor..
Başbakan Ekmel Bey’e yüklendikçe yükleniyor.. Vurdukça vuruyor..
Tabii ki vuracak; rakibi değil mi?
Tabii ki çatacak; Çankaya koşusunda yarışmıyor mu?
Evet ama Başbakan’ın vuruşları normal vuruş değil.. Siyasette alışılageldik söylem değil.. Bel altı mı desek, diz altı mı? ..
Konu bile edilemeyecek dil sürçmesini, abarttıkça, abartıyor.. Memleketin en büyük sorunu haline getiriyor..
Örnek mi?
İhsanoğlu, Mehmet Akif’in mezarına gitti.. Kitabede yazan dörtlüğü okudu.. İstiklal Marşı’ndan diyeceğine Çanakkale Şehitleri şiirinden dedi ya..
Yarış başlamadan önce eşit ve adil bir yarış olacak diyorlardı.. Obama’yı örnek gösteriyorlardı.. Obama da seçime başkan olarak girdi;ne var...
Başbakan neden başbakanlığı bıraksın.. Neden AKP Genel Başkanlığını bıraksın ki..
İyi de diyorduk.. ABD’de sistem oturmuş.. Başkanlar seçim süresince başkanlık gücünü kullanamıyor..
Televizyonlar iki başkan adayını canlı yayında defalarca karşı karşıya getirerek eşit şartlar sağlıyor..
Bunları duyunca kem küm ediyorlardı..
Bu bir ilk, Türkiye bu deneyimi ilk defa yaşıyor. Aksaklılıkları yaşayarak göreceğiz, bir sonrakine düzeltilir..
Biz de diyorduk ki; zeytinyağlı yapmıyoruz ki.. Tuzunu şekerini tutturamazsak dökelim yenisini yapalım..
Bu pazar için iki notum var.. İki gündem maddem..
Suriyeli dilenciler meselesinden başlayalım..
Bayram sabahı sormuştum.. Parklarda uyuyan çocukları gördünüz mü, çadırımsı barınaklara sığınan aileleri, üst geçitleri mesken edinenleri, avuç açan Suriyelileri gördünüz mü demiştim..
Görmemek mümkün değildi..
Gittiğimiz her yerde onlar vardı.. Sokakları, caddeleri, parkları mesken edinmişlerdi..
Hükümet görmezden geliyor ama sorun çok ciddi demiştik..
Çünkü Suriye’nin düzeleceği yok.. Bu insanlar daha uzun süre burada kalacak..
Köşk seçimini almaya yeter mi bilmiyorum ama ilk defa bu kadar büyük koalisyon kuruldu..
Solun en ucuyla sağın en ucu aynı safta buluştu..
Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek konusunda anlaştılar..
Türkiye için yeni bir durum.. Aslında hem yeni hem ileri bir durum.. İleri durum çünkü siyasi tarihimizde bu derece büyük koalisyon yok..
*
İktidar ne kadar aldırış etmiyormuş gibi gözükse de belli ki içten içe sinirleniyor.. İktidar yanlıları, PKK’dan ayrılmış, DHKP-C’den kopmuş isimler tarafından kurulan Devrimci Halk Partisi ile MHP nasıl olur da aynı çatı altına girer diye veriyor, veriştiriyor..
TGB ile BBP’nin aynı safta olmasına şaşıyorlar..
İktidarın iddia ettiği, medyası, kanalıyla yaymaya çalıştığı bilgiler doğruysa acayip işler olmuş..
Gerçekte olmuş mu olmamış mı, gizli kapaklı işler çevirip derebeylik düzeni kurmuşlar mı kurmamışlar mı; bilemiyoruz..
Savcı delilleri ortaya koyacak, hâkimler karar verecek..
Mahkemenin sonucunu beklemek lazım diyeceğim ama yargı da sıfırlandı.. Güven falan kalmadı..
Balyoz’un, KCK’nın, Ergenekon’un sonucunu gördük.. En iyisi vicdan muhasebesi..
Başka çare yok.. Memlekette hukuk, adalet falan kalmadı..
Dönelim konumuza..
Başbakan itiraf etti sayılır..
Başbuğ’un kendisine ‘bugün bize yarın size’ dediğini ‘ve hakikaten dediğinin olduğunu’ açıkladı..
Başbuğ’u o gün dinleseymiş!..
Başbuğ kurulan tezgâhları anlatmış olmalı.. En büyük tezgâh ‘Kozmik Oda’ya girilmesiydi..
Bülent Arınç’a suikast girişimi dümeniyle devletin tüm sırlarına ulaştılar..
Tezgâhı Arınç üzerinden kurmuşlardı.. Arınç’ı kullanmışlardı..
İktidar paralel yapının üzerine gideceğiz diyor ya.. Paralelin kapısını açacak maymuncuk orada..
Her bayramın gündemi vardır.. Bayram ziyaretlerine, eş dost buluşmalarına, akşam yemeklerine damga vuran mevzuular vardır..
Evlerde, kahve köşelerinde, kahve sohbetlerinde aşağı yukarı aynı şeyler konuşulur..
Bu bayramın da mevzuu var..
Hem de bir değil; üç mevzuu var.. Üç skandal da diyebiliriz..
Tabii ki her yerde gözaltına alına, tutuklanan polisler konuşuluyor.. Tabii paralel yapı diller de.. Ama onlar bayramın değil bayram öncesinin konularıydı..
Bayramda bunlara yenileri eklendi..
Ne mi onlar?