Başbakan Ekmel Bey’e yüklendikçe yükleniyor.. Vurdukça vuruyor..
Tabii ki vuracak; rakibi değil mi?
Tabii ki çatacak; Çankaya koşusunda yarışmıyor mu?
Evet ama Başbakan’ın vuruşları normal vuruş değil.. Siyasette alışılageldik söylem değil.. Bel altı mı desek, diz altı mı? ..
Konu bile edilemeyecek dil sürçmesini, abarttıkça, abartıyor.. Memleketin en büyük sorunu haline getiriyor..
Örnek mi?
İhsanoğlu, Mehmet Akif’in mezarına gitti.. Kitabede yazan dörtlüğü okudu.. İstiklal Marşı’ndan diyeceğine Çanakkale Şehitleri şiirinden dedi ya..
Sen misin diyen..
Başbakan miting meydanlarına dev ekranlar kurdurdu.. O anı her mitinginde defalarca gösterdi..
Yuhalattı..
Hafiften alay etti..
İktidarcı haber sitesi anında attı başlığı: Skandal, daha ötesi yok!..
*
Sadece bu mu?
Yahya Kemal’in Süleymaniye’de Bayram Sabahı şiiri için Süleymaniye’de Bayram Namazı demiş..
Belli dili sürçmüş..
Bir yuh da buna..
Soruyorum; miting meydanlarına taşınacak mesele mi.. Yuhalanacak hata mıdır?
Yuh çekenlere sorsan..
Biri bile Yahya Kemal’in bbir şiirinin olduğunu bilmez..
*
Devam edeyim..
İhsanoğlu’nun üç dil bilmesini de problemmiş gibi sundu.. Kötü bir şeymiş gibi..
Başbakan, ‘Neymiş, üç dil biliyormuş, biz tercüman aramıyoruz’ deyince meydandan yuh sesleri yükseldi..
Yuh çeken yaşlı amcaya sorsan, çocuğunun dil öğrenmesini istiyordur..
Yuh çeken genç adama sorsan; İngilizceyi ana dili gibi konuşma hayalindedir..
*
Başbakan bunu neden yapıyor?
Kritik soru bu..
İki nedeni var.. Ya yaptırdığı anketlerde İhsanoğlu’nun oy oranı bir hayli yüksek çıkıyordur.. Tehlikeli görüyor.. Diz altı vuruşun nedeni bu..
Ya da İhsanoğlu’nun çatılacak, vurulacak, eleştirilecek açığı yok.. Başbakan bula bula Süleymaniye’de bayram sabahı yerine bayram namazı demesini buldu herhalde..
İkisinden biri..
Demirtaş gönüllerde yer etti
Adaylığını açıkladığı zaman batı cephesinde yüzüne bakan olmadı..
PKK’lı denildi, geçildi..
Demirtaş farklı diyenlere itibar edilmedi.. ‘Hepsi aynı, hepsi aynı’ denilerek kafa sallandı..
Demirtaş meydanlara çıktı..
Kardeşlikten, barıştan, bir arada yaşamaktan söz etmeye başladı.. Nar örneğini verdi.. Farklılıkların bir bütün olarak yaşamasından söz etti..
Batı cephesi önce duymazdan geldi..
Sonra kulak kabarttı..
Demirtaş, insanları böldüler, birbirlerinden korkar hale getirdiler, mezhep ayrımcılığı yaptılar, Alevi Sünni’den Sünni Alevi’den korkar hale geldi dedikçe batı cephesi içten içe hak vermeye başladı..
Söylemini, üslubunu beğendi..
*
Demirtaş, seçilmesem de, az oy alsam da kimseye düşman olmam.. Kimseyi ötekileştirmem.. Bir arada yaşama tutkumdan vazgeçmem deyince ..
Batı cephesinde neden olmasın, neden oy verilmesin denmeye başladı..
Oy alır alamaz bilmem ama gördüğüm o ki: Demirtaş gönüllerde yer etti..
Ya kadroları niyi kurmasaydı!
Başbakan ekibinin güçlü olmasıyla övünüyor..
Pazar günkü mitinginde de bu konuya girdi.. Kadrolarımızı iyi kurduk dedi..
Sormak lazım.. İktidar partisi devlette iyi kadrolar kurarak örgütlendiyse, Türkiye’yi sağlam ekiple yönettiyse bu paralel yapı nasıl ortaya çıktı..
Nasıl yuvalandı!..
Başbakan’ın iki yıl önce rejimin teminatı dediği polis teşkilatı hallaç pamuğu gibi atıldı.. 40 bine yakın polisin yeri değiştirildi..
Binlerce savcı ve hâkim başka illere gönderildi.. Bir kısmı tenzili rütbeye uğradı..
Gece yarısı yasasıyla 81 ilin milli eğitim müdürü görevden alındı.. 957 ilçenin eğitim müdürü koltuğundan edildi.. Okul müdürleri değiştirildi..
TÜBİTAK’ın altından girildi üstünden çıkıldı.. Tüm bakanlıklarda operasyon yapıldı.. Birçok bürokrat kızağa çekildi..
*
Başbakan kadrolarımızı iyi kurduk diyor ya.. Ben de diyorum ki; ya sağlam kurmasaydı..
Yalap şap kesilen kurdelenin bedeli
Diyecekler ki; size de yaranılmıyor.. Hiçbir şeyi beğenmiyorsunuz.. Laf söylemek için öküzün altında buzağı arıyorsunuz..
Diyeceklerdir, desinler..
İktidar giderek yalap şap işler yapmaya başladı.. Seçim öncesi siyasi rant çıkarmak için bitmemiş işleri bitmiş gibi gösteriyor..
Hızlı trenin hali ortada.. Birincisi, denildiği gibi İstanbul-Ankara arasında değil.. Pendik’le Sincan arasında..
Pendik’ten sonra nasıl gidersen git..
İkincisi, hızlı tren yer yer hızlı.. Raylar tamamlanmamış..
Üçüncüsü, sistem tam anlamıyla test edilmemiş.. Üçüncü defadır yolda kaldı.. Mazotlu lokomotif imdadına yetişti..
Yüksek hızlı trenin yüksek hızı sıfırlandı..
*
Konuşulmuyor ama Marmaray’da benzer bi durum var.. Yenikapı’daki kazıda çanak çömlek çıktığı için dört yıl gecikti diye dert yanmışlardı ya..
Halkalı-Gebze arası niye gecikti? Ne oldu da raylar döşenemedi?
Bunlar zor sorular mı?
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024