Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir yerden patlayacağı belliydi.. Sokak aralarından, mahalle kahvelerinden bekliyordum, kavga dövüş haberi Meclis’ten geldi..
Önceki gün yumruklar konuştu, Meclis tatil edildi.. Dün toplanamadı.. Milletvekilleri aynı çatının altınına giremedi..
Niye?
Efendim gerginlik had safhadaymış.. Maazallah kötü şeyler olabilirmiş..
Çözüm, tatil!..
Düşünün memleketin halini..
Milletin vekilleri kavga etmesin diye Meclis toplanmıyor..
Ee millet ne yapsın!..
Milletin vekilleri def gibi gergin de, millet değil mi?
*
Meydanların dili vekilleri geriyor da milleti germiyor mu?
Sünni, Alevi, Zaza ayrımı, ayrıştırması.. Mezhebini açıkla anlayışı.. Herkes mezhebinin arkasında hizalansın yaklaşımı sokakları etkilemiyor mu?
İşyerlerini, mahalleleri, komşuluk ilişkilerini..
Etkilemez olur mu?
Sarsıyor..
Meydanlardaki sözler insanların bir kulağından girip öbür kulağından çıkmıyor.. Tahribat yaratıyor, derin izler bırakıyor.. Pozisyon aldırıyor..
Bunlar oluyor ama apartman çok gergin diye giriş kapısına kilit vurup, tatile çıkacak halimiz de yok..
*
İktidarın Suriye’de, Irak’ta izlediği politikaya ne diyelim.. Kabul etmiyorlar ama mezhepçilik kokuyor..
O dış politika deyip geçemeyiz.. Anında içeriye yansıyor..
Örnek mi?
Meclis’te yaşananlar.. Açık, net gözler önünde..
Efendim abartmamak lazım, Meclis’te hep gerginlik yaşanır, yumruklar sallanır.. Hatırlayın, bir zamanlar silahlar bile konuştu..
Mesele bu kadar basit değil.. Toplumun her alanı gergin.. Meclis’te yaşananlar o gerginliğin sonucu..
*
Başka örnek.. Ekimde HSYK seçimi var.. Tartışma şimdiden başladı.. Hayati seçim deniyor..
Niye hayati?
Orayı kim ele geçirecek kavgası yaşanacak da ondan..
Söz konusu olan yer yargının kalbi.. Ülke gerilmesin mi?

Haberin Devamı

2008’de çekilen o fotoğrafı hatırladım..

Sabah kalktık yeni bir operasyon.. 13 ilde eski istihbaratçı polisler göz altına alınmış.. Adalet Bakanı’na soruldu.. ‘Geçmişte bir sürü hadise oldu, Ergenekon oldu’ diyerek dikkatleri eski davalara çekti..
Bu tür soruşturmaların ilki ve en büyüğü Ergenekon’du..
Bakan, Ergenekon deyince aklıma o fotoğraf geldi.. 2008 yılının eylül ayıydı.. İstanbul Emniyeti İstihbarat Dairesi iftar daveti vermişti..
Davetliler buluşmuş, Boğaz gezisinden sonra iftar açmak için İTO tesislerine gitmişlerdi..
Davetliler kimdi?
Ergenekon savcıları, Ergenekon hâkimleri..
Yani Ergenekon soruşturmasını yürüten polisler, savcıları, hâkimleri iftara davet etmişti.. Davanın başlamasına bir ay kala.. Samimi pozlar vermişler, fotoğraflar çektirmişlerdi..
Oda TV fotoğrafları ele geçirdi, yayınladı..
İktidar garipsemedi.. Daha doğrusu işine geldi.. Ortalık ayağa kalkmadı.. Yargılamanın tarafsızlığı tartışılmadı..
Susuldu..
Kabak Soner Yalçın ve arkadaşlarının başına patladı..
Aradan kaç yıl geçmiş..
Altı yıl.. İktidar şimdi o polisleri, o savcıları suçluyor..
O fotoğrafı altı yıl önce garipseseler belki de bunca mağduriyet yaşanmazdı..

Haberin Devamı

Sabah namazı vakti: Demircan haklı çıktı

Haberin Devamı

Bayramdan beri yazacağım, bir türlü fırsat bulamadım..
Bizim gazetenin Ramazan sayfasını hazırlayan Demircan Hoca haklı çıktı..
Sabah namazı vaktinden önce okunuyor diye uyarmıştı.. Namaz kılmak için ezandan sonra bir saat bekleyin..
O tarihte Diyanet’e sormuştum..
Ezan vakti mi yanlış, imsak vakti mi?
Birinden biri yanlış olmalıydı.. Diyanet cevap vermedi tabii..
*
Ramazan bitti, bayram başladı, sabah ezanı saati değişti.. Ramazan’da ezan imsak vakti okunuyordu..
Şimdi 40-45 dakika sonra okunuyor..
Diyanet’e niye böyle oluyor diye soracağım ama yine cevap vermeyecekler..
Demircan Hoca haklıymış deyip noktayı koyayım..