Trafikte hep aynı ‘film’

7 Şubat 2011

DEĞERLİ dostlar...
Sırlı, filmli veya delikli folye reklamlarla camları kaplı araçları, her geçen gün daha sık görür olduk. Oysa bu tür araçların sürekli denetlenmesi, gerekirse trafikten men edilmesi gerekiyor. Çünkü, görüşü engelleyecek veya araç içindekileri tehlikeye sokacak aksesuvarların bulundurulması suçtur. (Madde 30-1/b) Yüzde 70’den daha az ışık ve görüntü geçirgenliği olan araç camlarının kullanımı yasaktır. Bazı araç sahiplerinin, vize denetimleri öncesi bu aksesuvarları söküp, sonrasında tekrar taktığı biliniyor. Bunlara, ancak sıkı denetimle engel olunabilir. İşin bir de güvenlik boyutu var. Bu tip araçların içindeki kişilerin tespitleri de, örneğin MOBESE sistemine yakalansa dahi mümkün olmuyor.
* * *
Pek çok okurumuzun mektup göndererek dikkat çektiği bir konu da, sivil ya da resmi trafik ekiplerinin, bu tip koyu camlı araçların sürücü ve yolcularına yönelik sağlıklı denetim yapamaması. Camlar nedeniyle, sürücünün, cep telefonuyla konuşup konuşmadığının ya da emniyet kemeri takıp takmadığının tespiti yapılamıyor.
Önümüzdeki günlerde, İzmir’de, kameralı güvenlik sistemi (MOBESE) denemeleri başlayacak. Asayiş ağırlıklı bu kameraların, film kaplı araçların

Yazının Devamı

EXPO’ya talibiz de...

31 Ocak 2011

Değerli dostlar... Hatırlarsınız, İzmir’imiz, dünyanın en büyük fuarı EXPO’nun 2015 organizasyonuna talipti. İtalya’nın Milano kentiyle çekişti. Ekim 2008’de Paris’te düzenlenen ve 142 üye ülkenin delegelerinin seçim yaptığı oylamayı kaybetmiş, üzülmüştük. Şimdi, EXPO 2020’ye aday olmayı düşünüyoruz. Organizasyonu düzenleyen Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE), başvuraları almaya başladı.
Ben, konunun trafik boyutuna değinmek istiyorum. “Türkiye’nin üçüncü büyük kenti” sıfatıyla anılan İzmir, maalesef pek çok alanda olduğu gibi trafikte de sıkıntılı, eksik. Çok açık söylüyorum, aday olunur ve alınırsa, İzmir’in mevcut trafik düzeni, altı ay süren ve dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın geldiği bu organizasyonu kaldırmaz. Sizlere, 2005’te, BIE delegelerinin EXPO 2015 seçiminden hemen önce yazdığım bir yazıyı, aynen aktarmak istiyorum.
* * *
“Yaya ve okul geçitlerinde aracı yavaşlatmamak, geçmek isteyenlere geçiş hakkı vermemek önemli bir trafik suçudur. Oysa sürücülerin yayalara yol vermesi; yayaların, yaya geçitlerini kullanması, trafik kuralı olduğu kadar, saygı ve görgü kuralıdır da. Bugün Avrupa’da, yayaya yol vermek, önemli bir medeniyet göstergesi...
Ne yazık

Yazının Devamı

Trafiğin gülen yüzleri...

24 Ocak 2011

DEĞERLİ trafik dostları... Güven kaynağımız, polisimizin gülen yüzü değil mi? Bunun en güzel ve somut örneklerinden biri de Trafik Tescil Şubesi. Burada sadece hizmet yarışı var. Şube Müdürü Ömer Uz’un ve 80 personelinin hedefi büyük: Kamunun alışılagelmiş hantallığından sıyrılmak, Avrupa standartlarında ve özel sektör ayarında hizmet üretmek.
Bunun ilk kuralını ise hayata geçirmiş durumdalar. Bu çatı altında, “Bugün git, yarın gel” cümlesi çoktan tarihe karışmış. Tüm hizmet birimleri, uzmanlık konularına göre gruplara ayrılmış. En güzel tarafı da, çeşitli işlemlerde lazım olan Şoförler Odası ve Taşıt Vergi Dairesi gibi yardımcı işletmelerin temsilcilerinin de aynı binada hizmet veriyor oluşu. Trafikle ilgili her iş, aynı binada, elektronik ortamda, çarçabuk bitiyor. Sağlık ve sevgiden sonra en değerli hazinenin ‘zaman’ olduğu günümüzde, “Bundan iyisi Şam’da kayısı” denilmez de ne denir?
Bunların dışında, aracınızla ya da kendinizle ilgili bazı işlemleri, çeşitli başvuruları, bilgi edinme ihtiyacını, internet sayesinde evinizde, oturduğunuz yerden yapmanız/karşılamanız mümkün. Çeşitli önerilerinizi ve şikayetlerinizi de “www.izmirpolis.gov.tr” adresinden iletebiliyorsunuz.
Deme

Yazının Devamı

Trafikte soygun var!

17 Ocak 2011

DEĞERLİ trafik dostları... 1 Nisan 2008’de uygulamaya alınan ‘trafik kazası tespit tutanakları’nın tanzimindeki kaygılar son buldu. Bizim uyanık sürücüler bunu da çözüverdi. Avrupa genelinde, yasa denetimli bu kaza tutanağı uygulaması, trafikte mal ve can kaybı mağdurlarının korunması amacıyla yapılıyor. Ne yazık ki aynı uygulama, ülkemizde, ‘devleti soymayı meslek edinenlerin’ yeni bir ‘kazanç’ kapısına dönüştü.
Nitekim, Hazine Müsteşarlığı da geçtiğimiz günlerde yayımladığı genelgeyle, “kaza tutanaklarında gerçek dışı beyanlar tespit edildiğini” duyurdu. Genelge, zorunlu trafik ve kasko sigortası yaptıranların ve bunları denetlemekle görevli kurumların sorumsuzluğunu, ülkenin nasıl soyulduğunu, milli servetin nasıl talan edildiğini gözler önüne serdi.
Peki bu nasıl yapılıyor? Sürücüler, ‘en basit’ trafik kazaları sonrasında, deyim yerindeyse ‘kafa kafaya verip’, ‘gönüllerince’ tutanak tanzim ediyor. Araçlarında, kaza nedeniyle meydana gelmemiş ne kadar hasar varsa, bu tutanaklara yazıp, ücret ödemeden, maliyetini sigortadan tahsil ederek tamir ettiriyorlar. Nedir devletin suçu? Vatandaşına güvenmek mi? Oysa yıllardır, “Devlet, vatandaşına güvenmiyor” diye sızlanan, bizler

Yazının Devamı

Trafikte vizesiz araçlar...

10 Ocak 2011

GEÇMİŞ yıllara ait trafik para cezası ödeme emri bugünlerde eline ulaşan araç sahipleri çok rahat. Oysa taşıtlar vergi daireleri gece gündüz çalışmakta. Fakat 31 Temmuz 2010 tarihine kadar olan cezalarını af kapsamına gireceği açıklandı.
Üstelik Torba Yasa kapsamı da gün geçtikçe genişletiliyor. Kanunlaşması ise önümüzdeki ay olacağı kesinleşti.
Buraya kadar her şey tamam!
Peki bu af yasasının çıkacağı açıklandıktan ve çıkacağı güne kadar geçen sürede aracının vizesi sona eren sürücüler ne yapacaklar? İşte gözden kaçan ve ilginç olduğu kadar ürkütücü bir konu. Üstelik yıllardır yıl sonu araç satış kampanya programları sonucu Aralık ve Ocak ayları trafiğe çıkan ve vize işlemlerinin yoğun olduğu aylardır. Oysa araç vize istasyonlarında şimdi tık yok. Çünkü af çıkacağı düşüncesiyle neredeyse 3 aydır borcu nedeniyle araç vizesini yaptırmayanların sayıları her gün artıyor. Şimdi bu vizesiz araçlar trafikte cirit atıyor. Korku saçıyor, ölüm saçıyor. Çünkü bu araçların son iki yıldır hiçbir teknik donanımları denetlenmemiş.
Frenleri tutuyor mu?
Farları yanıyor mu?
Rotları bozuk mu?

Yazının Devamı

Üç dakikada ehliyet...

3 Ocak 2011

DEĞERLİ trafik dostları...
Dünyada trafik kazalarının en fazla yaşandığı yer, ne yazık ki ülkemiz. Her yıl binlerce vatandaşımızı yitirdiğimiz, çok daha fazlasının yaralandığı, sakat kaldığı, ekonomiye milyonlarca dolarlık yaranın açıldığı bu büyük sorunun en temel kaynağı ise ‘insan’ hataları. Hal böyleyken, ‘sürücü eğitimi’nin önemi böylesine büyükken; ‘direksiyon sınavı’ nın ‘üç dakikada’ yapılması ne kadar doğru?
Örneğin Mavişehir’de, kontak anahtarını çeviren sürücü adayı, sınav komisyonunun da bulunduğu araçla bin 600 metrelik güzergahı 3 dakika gibi kısacık sürede dolaşıveriyor. Süleyman Demirel Lisesi önünden başlayan pist, sadece bu okulun çevresindeki ara yolları kapsıyor. Yalnızca bir kısmı, Dudayev Bulvarı üzerinde. Bir süre önce açılan bu güzergahta...
1- Sürücü adayı, sadece beş kez sağa dönerek imtihanı bitiriyor. Yani pistte hep sağa dönüş var.
2- Şerit yok. Sürücü adayının, ‘şerit izleme kural uyumu’ na ne kadar bakılabiliyor?
3- Beş kısa bölüm bulunuyor. Sürücü adayı en fazla 4’üncü vitese kadar çıkabiliyor, büyük hız viteslerini kullanamıyor. Adayın, hız kurallarına uyumu kontrol edilmiyor.
4- Hiçbir iniş, yokuş yok. Sürücü adayının eğimli yoldaki

Yazının Devamı

Trafikte yeni yıl armağanı

27 Aralık 2010

DEĞERLİ trafik dostları, son günlerde Taşıtlar Vergi Daireleri’nde yoğun bir çalışma trafiği yaşanıyor. Böylece bir çok araç sahip ve sürücüsüne trafik cezası tebliğ zarfı geliyor. Ancak ödeme emri ve zarf üzerindeki matbu yazılmış yasa maddeleri de çok ürkütücü. Üstelik bu borçların 2007 yılından günümüze doğru gelen tarihleri taşıması düşündürücü.
Devletin üç yıl önce olan alacağının tahsil edilememesi yanında sürücünün de böyle bir suçu hatırlamadığı görülüyor. Bu ihmallerin hangi kurumun suçu olduğu da bilinemezken, af çıkacağı sözleri rahatlatıyor.
Fakat bazı duyarlı araç sahiplerinin bu tebligat sonrası trafik cezası borçlarını ödediği söyleniyor. Ancak Cezakolikler ise alışkanlıklarını sürdüriyor.
* * *
Bu düşünceler çerçevesinde; şehrimize atanan İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Acar’dan bazı bilgiler aldım.
Genç başkanımızın mesleki ve kişisel başarılarının İzmir Vergi Daireleri’nde yeni uygulamalar ile zirveye ulaştığı açıkça görülüyor.
Bu nedenle başkan ve ekibini kutlamak gerekiyor.

Yazının Devamı

Önce siz örnek olun!

20 Aralık 2010

Değerli trafik dostları... ‘Sağlıklı’ trafik düzeninin sağlanması yönünde pek çok slogan var. Belki de en sık gördüğümüz, duyduğumuz ise şu: Trafikte önce siz örnek olun, başkalarının değiştiğini göreceksiniz... Bu vesileyle; geçirdiğim bir trafik kazası sonucu, yaklaşık dört aydır devam eden ağrılarıma, tedavime yönelik duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendimle ilgili olması yüzünden yazmaktan kaçınıyordum ama; gördüm ki bu konuda pek çok vatandaşımız mağdur.
* * *
Eylül ayında, Alsancak Şehitler Caddesi’nde, hızla gelen ESHOT otobüsünden sakınmaya çalışırken, süratle gelen bir otomobil, aracıma arkadan çarptı. Trafik polisi çağırdım. Az sonra gelen memur, asabi bir üslupla, “Beyefendi... Bu tür kazalarda trafik polisi çağrılmayacağını bilmiyor musunuz?” diye azarlarcasına sordu. Bilmeyenleriniz varsa, burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. İl Trafik Komisyonu daimi üyesiyim ve Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı’yım. Yani, bunları elbette çok iyi biliyorum.
Polis kardeşime, “Memur bey, maddi hasarlı trafik kazaları sonrası, iki sürücünün doldurması gereken anlaşma formunda, ‘Anlaştığınız Taktirde Doldurulacaktır’ yazar! Burada

Yazının Devamı