Hilmi Gültay

AB uyum yasaları nedeniyle, sürücü belgesi almak isteyenlere teşvik ve destek uygulamaları başlatılmıştı. Böylece araç sürücülerinin eğitim ve sınav işlemleri Milli Eğitim Bakanlığı’nca yürütülmeye başlandı. Sürücü belgesiyle ilgili tüm işlemler ise Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde bırakıldı. Ancak son yıllarda artan ölümlü trafik kazaları, bu uygulamanın doğruluğunu tartışılır hale getirdi. Bu düşünceler çerçevesinde, İl Milli Eğitim Müdürü Ragıp Üye’yi ziyaret ettim.
***
Milli Eğitim Bakanlığı’nca çıkarılan genelgeyle, Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları Yönetmeliği’ne yeni sınav uygulamaları eklendi. İşte çok konuşulacak bu uygulama, bu ay yürürlüğe girecek. Bazıları için ‘bomba tesirli’ kararlarla; vatandaşın kandırılması, haksız rekabet ve kazanç, yetersiz eğitim gibi hukuk dışı yollarla sürücü belgesi verilmesi usulleri engellenecek. Bir başka doeyişle, ölümlere sebep olan eğitim dolandırıcılarına artık göz açtırılmayacak.
İşte, eğitimsiz sürücü yetiştirenlerle mücadele için hazırlanan genelgeden bazı çarpıcı maddeler:
* Sürücü kursları, fazladan aday öğrenci kaydı yapamayacak. Yani her dönem için kendilerine bildirilen kontenjanın dışına çıkamıyacaklar. Böylece

DEĞERLİ dostlar... Geçtiğimiz günlerde İzmir İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ı makamında ziyaret ettim. Konu, elbette trafikti. Son derece başarılı bir kariyere sahip olan Yılmaz’ın, trafik konusuna ayrıca duyarlı olduğunu gördüm. Müdür Bey, toplumda sinirli bir hava olduğu, çoğu kez öfkelerin kontrol edilemediği, şiddetin böyle doğduğu tespitini yaptı; eğitim seferberliği başlatılmasını önerdi. Yılmaz, mutlu bir aile ortamında, çocuk yaşta başlayan eğitimle, sağlıklı düşünen bireylerin yetişeceğini vurguladı. Ankara Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde, yarının büyüklerine yönelik trafik eğitim çalışmaları yaptığını anlatan Yılmaz, benzer uygulamaları İzmir’de de hayata geçirdiklerini dile getirdi.
“Ailemin ve Ülkemin Trafik Polisiyim” projesi, İl Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ege Üniversitesi’nin katkılarıyla yürütülüyor. Bu çerçevede, İzmir polisi, geçen yıl 65 bin ilköğretim 1 ve 2’nci sınıf öğrencisine temel trafik eğitimi vermiş. Yılmaz, bu sene ise 200 bin öğrencinin bu eğitimi alacağını kaydetti, “Dersleri, yüksekokul mezunu uzmanlar veriyor” dedi.
Minik trafikçiler, kurs sonrası, belki de ömür boyu saklayacakları ve gurur

DEĞERLİ dostlar... Torba Yasa kapsamında bazı devlet alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun yürürlüğe girdi. Sizlerle, Trafik konulu maddeleri paylaşacağım.
Yasayla, 120 TL’ye kadarki, 31 Aralık 2010’a kadar işlenen trafik suçlarına ait gecikme cezaları affedildi. 120 TL’nin üzerindeki cezalar ise yapılandırılacak. Yani borç tespiti yapılıp, mükellefin isteği doğrultusunda üç yıla kadar taksitlere bölünecek. (Kredi kartı da kabul ediliyor.) Bu işlemler için araç sahibinin Taşıtlar Vergi Dairesi’ne başvurması gerekiyor. Son tarih 2 Mayıs...
İki önemli konuyu unutmayın.
Birincisi; aracını satacak olanlar borcun tamamını tek seferde ödemek zorunda. İkincisi, eğer aracınız İzmir plakalı olmayıp başka bir il plakasına sahipse; İzmir’de de taşıtlar vergi dairelerine başvurabilirsiniz. Sonuç olarak... 25 Şubat itibarıyla 120 TL’ye kadarki trafik cezalarının aslı alınacak, gecikme faizleri kaldırılacak.
Torba Yasa’nın çıkması uzun süredir bekleniyordu. Bu nedenle aracının vizesi bitenler, borcu nedeniyle bu işlemi yaptırmadılar. Bu yasanın çıkmasıyla Aktur Araç Muayene istasyonları Genel Müdürü Mehmet İlem; yoğun talebin karşılanması amacıyla personel takviyesi

DEĞERLİ dostlarım... Sürücüler olarak birçoğumuz, sürekli artan benzin ve mazot fiyatları nedeniyle, fiyatı neredeyse yarı yarıya düşük ve daha istikrarlı olan ‘otogaz’ı (LPG) tercih ediyoruz. Pek çok ülkede emniyet açısından iddialı ve gelişmiş teknoloji üretimiyle grubunda lider olan, dünya markası BRC Grubu temsilcisi 2A Mühendislik yetkilileriyle, konuyu mercek altına aldım. Soru şu: LPG kullanımı ne kadar güvenli?
LPG; propan ve bütanın belirli oranlarda karışımından oluşan, ham petrolden elde edilen sıvılaştırılmış petrol gazıdır. Kokulandırmak amacıyla çok az kükürtlü bileşikler ilave edilir. Koku, gaz kaçağı ve emniyet için gerekli uyarıcıdır. Bunun yanı sıra LPG, çevreyi kirletmeyen bir yakıttır.
Birçok üretici firma, benzin için dizayn edilmiş araçlara, hiç modifikasyon işlemi yapmadan kullanım için LPG veya CNG kitlerini üretim safhasında takmaktadırlar. Ülkemizde bu işlemi yapan üreticiler olup, 7 yıl süreli üretim garantisi verebilmektedirler. Bu nedenle araçlarda; emisyon, dynometrik performans ile çarpışma ve darbe gibi birçok emniyet testleri yapılmaktadır. Amaç; AB normlarında emniyet sistemleri oluşturmaktır. Ayrıca kaza anında devreye giren ve LPG akışını

DÜNYA Kadın Hakları Günü kutlamaları, 1800’lü yıllarda tekstil sektöründe çalışan bir grup kadının haklarını aramalarıyla başlamıştır. Ülkemizde 1970’li yılların sonlarında başlayıp bu güne kadar devam eden 8 Mart Kadınlar Günü ise; sadece bir karanfil verilerek hatırlanır. Bu nedenle, ‘Trafikte Kadınlar Günü’ benim için önem taşıyor. Çünkü ülkemizde trafiğe yeterince önem verilmezken, kadınlarımızın nasıl hatırlanacağını siz düşünün!
Kadın trafik polisi...
Kadın sürücü...
Kadın yaya için trafikte bir günlüğüne dahi olsa saygı gösteremez miyiz?
Oysa geçmiş yıllarda trafik polisi ve jandarma trafik timleri, bu anlamlı gün anısına kadınlara özel yol denetimleri yaparlardı. Özellikle bayan sürücülere çiçek verilirdi. Bu medeni ilişkiler, Avrupa’dan alıntılar olmayıp, ülkemizde, İzmir’de yaşadığım, gördüğüm şeylerdi. Şimdi neden yok? Yoksa düşüncelerimizi ve davranışlarımızı, aracımızda olduğu gibi geri vitese takıp yaşamı geri mi sarıyoruz?
* * *
Geçtiğimiz ay, “Güzel İzmir’in caddelerinde neden bayan trafik polisi görev yapmıyor” diye sormuştum. İzmir trafiğinden, her konuda olduğu gibi yine hiçbir yanıt ve bilgi gelmedi. Üst düzey bir yetkili dostum ise telefonla arayarak

Geçen hafta Manisa’daydım... Trafikten Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Akif Çildağ’la bir araya geldik. ‘Şehzadeler Kenti’nde, trafik düzeninin ve uygulamalarının da; sahip olduğu köklü medeniyete yaraşır biçimde çağdaşlık ve hukuk çerçevesinde yürütüldüğüne şahit oldum. “Trafikte, önce insana saygı” sloganının, hem araç hem de yaya trafiğinde ödünsüzce hayata geçirildiğini görmek, beni son derece memnun etti.
Toplu taşıma tertemiz yapılıyor. Yayalar, trafik ışıklarına titizlikle riayet ediyor. Çocuklara, tiyatro oyunuyla trafik eğitimi veriliyor. Kemer takmayan sürücü yok. Daha ne olsun...
Tarımsal yönü güçlü Manisa’da, özellikle motosiklet sayısı bir hayli fazla. Yaklaşık 400 bin kayıtlı motosiklet var. Kent polisinin, bu konudaki denetimlerini özellikle mercek altına aldım. Ve gördüm ki, bu konuda da tam anlamıyla kusursuzluk hakim. Ehliyet, plaka ve kask denetimleri, 7/24, ihmal edilmeksizin sürüyor. Kazanan, Manisalı oluyor.
Kask takmayanlara, öncelikle eğitim veriliyor. Cezai işlem, kurallara uymamakta direnenlere uygulanıyor. Kaçanlar, trafiğin tehlikeye düşürülebileceği öngörüsü ışığında, takip edilmiyor; cezaları, ‘fotoğrafik tespit yöntemi’yle, adreslerine

SİGARA tiryakisi dostlarım (ve tabii ki eşim)... Baştan söylüyorum, amacım, keyfinizi(!) kaçırmak değil. Biliyorum; sigaranın ‘ölüm’ getireceği gerçeği bile, sizleri zerre kadar korkutmuyor. Ancak ben yine de sizlere, trafik kazalarındaki ölümleri ve sebeplerini hatırlatmak istiyorum. Bunlardan biri de sigara kaynaklı dikkatsizlikler!
Biliyorsunuz, yeni düzenlemelerle, ‘dumansız hava sahaları’ genişletildi. Artık tüm kapalı mekanlarda, bu zehri içmek yasak. Sıkı denetimlerle ve ağır para cezalarıyla, yasağın tam olarak uygulanması sağlanıyor. Torba Yasa’yla, sigara içenlerin daha iyi denetlenmesini sağlayacak maddeler ayrıca getirildi.
Toplu taşıma araçlarında ve ticari taksilerde de sigara içmek yasak. Uygulamanın, ‘özel araçları’ da kapsaması taraftarıyım. Trafik Yasası gereği; sürücülerin, seyir halindeyken cep telefonuyla konuşmaları yasak. Neden? Dikkatleri dağılmasın, kaza yapmasınlar diye. Sigara aramanın/yakmanın/içmenin ne farkı var? O da dikkat dağıtmıyor mu? Sigarasını yakmak isterken, düşürdüğü için kaza yapan sayısız sürücü yok mu? Amaç, trafik kazalarını önlemekse, istisnasız, tüm sürücülere sigara içme yasağı getirilmeli.
Bu düşünceler çerçevesinde, ülke

HER 45 dakikada, bir vatandaşımızı trafikte kaybediyoruz. İşte bu istenmeyen acı anında ilk ulaşan 112 Acil ekibidir. Geçtiğimiz yıl İzmir’de yaklaşık 140 bin olaya, 10 dakikayı geçmeksizin müdahale etmişlerdir. Çünkü onlar sağlığın ‘özel harekat timleri’dir. İzmir’de; tam donanımlı 90 ambulans hizmet veriyor. Bunların, bisikletli ve motosikletli yardımcı personeli de bulunuyor. 200 kilometre yarıçaplı alana hizmet eden süper donanıma sahip ambulans helikopter ise, tüm Ege’nin hizmetinde. Sözün özü, İzmir 112 Acil Ekibi, eğitimli sağlık ordusu ve 72 sağlık istasyonuyla her an yanınızda.
Geçtiğimiz günlerde, ambulans kazalarının çarpıtılarak gündeme taşınması, sağlık emekçilerini üzmüştür. Oysa Amerika ve Kanada ile Avrupa ülkelerindeki ambulans sistemi, ülkemizde de uygulamaya konulmuştur. Bu nedenledir ki; Sağlık Bakanlığı’nca Ambulans Yönetmeliği değişikliğe uğratılmıştır. Böylece yeni uygulamayla; Ambulanslarda araç sürücüsü olarak paramedik veya acil tıp teknisyenleri görev yapmaktadır. Paramedik personel, lise sonrası iki yıl eğitim görerek, sağlık meslek yüksekokullarından mezun olur. Görevi gereği, sürücü belgesi almayanlar bu okuldan mezun olamazlar. Acil tıp