Hilmi Gültay

Önceki yıllarda acil aranan telefonlardan sadece 154 Alo Trafik telefon hattı ücretli iken diğerleri ücretsizdi. Köşemde bu konuya yer verdiğimde, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım devreye girdi ve bu hat da ücretsiz oldu. Sayın Bakanım; ülkemdeki tüm trafikçiler adına teşekkürlerimi bir kez daha iletiyorum.
Basit fakat yaşamımızı etkileyen bazı trafik sorunlarımıza çözüm sağlayabilirseniz, size bir teşekkür daha borcumuz olacak. Üstelik bu sorunlar Çılgın Proje niteliğinde olmayıp, bilinen fakat çözümünü yöneticilerimizin ertelediği basit konulardır. Daha doğrusu Bakanlığınız ile ilgili hizmet veren bazı kurumların hantallığı ve yöneticilerin görev ihmalidir. Ülke trafiğine verilen en büyük zarar ise, AB uyum yasaları çerçevesinde Büyükşehir Belediyelerinde; trafiği denetleyen ile kararların çıktığı kurumlar arasında iki başlılık gittikçe artıyor ve hizmetler grafiği sürekli düşüyor.
Böylesi medeni şehirde bir de, Çocuklar Duymasın dizisindeki Seyyar Tayyar‘lar vardır ki; hiçbir şey yapılamaz İzmir de.

Çünkü...
1- Güzel İzmirimin yolları sabah ve akşam trafiğinde cehenneme dönüşür; hatta bu cehennem gün boyu sürer. Sebep ise; gün boyu şehre kamyon ve TIR giriş ve

DEĞERLİ trafik dostları, geçtiğimiz yılın ikinci yarısı yani çok önceden başlayan seçim yatırımı (Trafikte Af vaatleri) kendini tüm olumsuzluklarıyla gösterdi. Çünkü torba yasa kapsamında yapılandırma ile sürekli artış gösteren suç eğrisi hala yükselişte. Oysa bu trafik suçları için af uygulaması ise yarın sona eriyor. Ülkemiz de trafik canavarları için af serisi neden hiç bitmiyor? Ne bileyim, trafik suçu para cezasını peşin ödeyene yüzde 25 indirim yapılıyor. İşte bu gelişmeler trafik suçlarını ve ölümleri tetikleyen ilk sebeplerdir. Bunun yanı sıra herkese bir sürücü belgesi sloganıyla yeterli eğitim veremeyen ve denetlenmeyen sürücü kursları da diğer bir etkendir. Ülkemizde her yıl on bin kişinin ölümüne sebep olan Trafik Canavarları ise böylesine aflar ve ihmaller ile destek ve teşvik görüyor.
Gerçek suçlu kim dersiniz?

Ceza ve borç nedeniyle

Hepimizin bildiği gibi Torba Yasa çıkacağı söylentisiyle yaklaşık on aydır, trafik cezaları ile taşıt vergi borçlarını ödemeyenlerin sayısı çoktu. Bu nedenle araç muayeneleri de borç nedeniyle yaptırılmıyordu. Sonuçta trafikte vizesiz dolaşan araç sayılarının çok fazla olduğu ilgili yetkililerce de bilinmektedir.
Çok

TRAFİK haftası etkinlikleri çerçevesinde İzmir de yine bir ilk yaşandı. Trafik haftası kutlamaları ve törenler bu kez yerini Trafikte Sorumluluk Projesi Eğitimine bıraktı. Çünkü Ulaştırma Bakanlığı katkıları ve koordinasyonunca düzenlenen ( Trafikte Sorumluluk ve Can Dostları) uygulaması, Gaziemir Atatürk İlköğretim Okulu’nda gerçekleştirildi.
Yılda on bin kişiyi kaybettiğimiz trafik kazaları nedeniyle yine bir trafik dostu ve duyarlı bu kurum, tüm insanlarımızı hedef alan bir eğitim başlattı.
Böylece TÜV -Türk firması araçlarımızın teknik eksikliklerinin tespiti ve giderilmesi amacıyla denetim hizmeti yanında, trafik eğitimlerine de yer vermiştir. Anlıyacağınız..trafikte önce eğitim, sonra denetim üstelik Avrupa standartları
çerçevesinde.Ulaştırma Bakanlığı denetimi ve koordinasyonunda oluşturulan böylesi özelleştirmelerin örnek olduğu kanısındayım.
Trafikte Sorumluluk Hareketi Projesi geçtiğimiz günlerde ve Trafik Haftası içersinde, ülkemizde değişik iller de yapılan eğitimler çerçevesinde birinci yılını başarıyla tamamladı. Üstelik değişik on sekiz il de, trafik bilinci temalı eğitimler verildi. Bu aktivitenin, trafikte eğitim seferberliği amacını taşıması yanı

DEĞERLİ trafik dostları, ülkemizde her yıl; Mayıs ayının ilk cumartesi günü Karayolu Trafik Güvenliği günü ve bunu takip eden hafta ise Karayolu Trafik Haftası olarak kutlanmaktadır.
Bu nedenle 10 Mayıs günü Gazi İlköğretim Okulu toplantı salonunda bir araya geldik.
İzmir Vali Vekili Ardahan Totuk, İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ve İl Jandarma Komutanı Hacı Abdullah Doğan ile Emniyet şube Müdürleri ve Fahri Trafik Müfettişleri toplantıya katıldı. Katılmayanlara söylenecek söz yok?
Yıllardır katıldığım trafik haftası açılışlarından çok farklı bir organizasyon gördüm.
Çünkü toplantı salonunda hedef kitle, kız ve erkek çocuklardan oluşan ilköğretim öğrencileriydi. Haftanın önemi ve çok emek verdiği bu trafik projesinin uygulaması nedeniyle Ercüment Yılmaz; sevecen ve babacan tarzıyla sürekli çocuklara seslendi.
Ailelerin trafikteki sorumluluğunu da çocuklara anlattı ve onlara manevi bir görev verdi. Çünkü bu öğrenciler uzman eğitimcilerden trafik eğitimi almış olup ( Ailemin ve ülkemin trafik polisiyim) diyerek yemin ettiler.
İşte bu trafik yemini,Emniyet Müdürümüzün İzmir de göreve başladığı günden itibaren sürmektedir. Geçtiğimiz yıl, 374 ilköğretim okulunda 65

DEĞERLİ okurum Kamuran Zerener’in gönderdiği Blog’da yer alan soruları cevaplamak istiyorum.
Bildiğiniz gibi 1960’lı yıllarda Bayraklı’dan şimdiki Meles Deltası denilen kavşağa kadar, deniz doldurularak sahil yolu yapıldı. Genişliği ve yeniliği nedeniyle adı Altınyol oldu.
Bir zamanların Altınyol’u şimdi yetmese de, İzmir’e kuzey yönü giriş -çıkış kapısıdır.
Özellikle, Aliağa Sanayi Bölgesi nedeniyle çok yoğun bir araç trafiğine sahip.
Bunun yanı sıra Çiğli ve Karşıyaka gibi büyüyen ilçeler trafiği çok etkiliyor.
Oysa belediyenin geçmiş dönemdeki gibi deniz yolcu taşımacılığına önem vermemesi de önemli bir etken.
İşte bu bilgiler ve düşünceler çerçevesinde, hız sınırlaması sorusunu yanıtlayalım.

DEĞERLİ dostlar... Bugün, kutsal bir hizmet olan dernekçiliğe değinmek istiyorum. Öncelikle de dernek yöneticilerine bir uyarım var: 2010 yılı mali durum ve dernek bilgilerini içeren beyannameleri, 29 Nisan Cuma günü, mesai saati bitimine kadar vermeniz gerekiyor. Aksi durumda, Dernekler Yasası gereği 616 TL ceza kesiliyor. ‘e-dernek’ kullanıcısıysanız, ödemelerinizi internet aracılığıyla da yapabilirsiniz.
* * *
Bildiğiniz gibi AB Uyum Yasaları çerçevesinde İçişleri Bakanlığı’na bağlı Dernekler Daire Başkanlığı kuruldu. Bu birim, tüm derneklerin çalışmalarını denetlenmek ve değerlendirilmekle görevli. Akabinde, 2004 yılında, 5253 sayılı Dernekler Yasası da yürürlüğe girdi. Uygulama, sivil toplum kuruluşları açısından ‘milat’ sayıldı.
Çünkü; dernek kurmak kolaylaştı. Şu sıralar, bu hizmete dair prosedörün bir günde tamamlanması için çalışılıyor. Dijital arşiv çalışmaları yapılmaya başlandı. Derneklere verilen şifreyle, her üye, dernek bilgilerine istediği an ulaşabiliyor.
‘e-dernek’ programı da yine Dernekler Dairesi’nce hazırlandı. Böylece tüm işlemler ve hizmetler, vatandaşın ayağına götürüldü. Müdürlüğün yaptığı yazışmalar, artık elektronik ortamda ve ‘ıslak imza’

DEĞERLİ dostlar...
10 Nisan, tüm yurtta Polis Teşkilatı’nın 166’ıncı kuruluş yıldönümü olarak kutlandı. Çeşitli etkinlikler, hafta boyu sürdü. Yıllardır bu kutlamalara katılırım. Bu yıl, 10 Nisan’da, farklı bir yerde; Urla İskelesi’nde, kahraman polis Ali Fehmi Efendi Anıtı önünde düzenlenen anma törenindeydim. Bu tören, ilk kez düzenlendi.
Bence bu aktivite, isimsiz nice kahraman polisimize vefa borcumuzu ödemek sayılır. İlçeye geçtiğimiz yıl atanan Urla Emniyet Müdürü Murat Tosun, bir ilke imza attı. Urla Kaymakamı Şehmuz Günaydın ve Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu ile Başsavcı İhsan Kamil Akçadırcı ve unutulmayan emniyet müdürümüz Halil Tataş, törenin onur konuklarıydı. Ayrıca birçok yetkili, vatandaş ve Urla polis teşkilatı da tam kadro oradaydı. Tören alanında lokma dökülmesi ve okunan dualar, herkese duygulu anlar yaşattı.
Böylece 367 sicil numaralı Polis Memuru Ali Fehmi Efendi’nin, 1910’lu yıllarda Urla Limanı’nda düşmana direnişi, yiğitlikleri anlatıldı, onun nezdinde tüm kahramanlarımız anıldı.
İşte böylesi bir ilk törenle karşılıksız görev anlayışı örneğini bizlere bir kez daha hatırlatan, başarılı Polis Müdürü Murat Tosun ve ekibini kutluyorum. Bu

DEĞERLİ dostlar... İlkokul mezunlarına, sürücü belgesi alabilme fırsatı için son uyarı... Çünkü bu uygulama artık son buluyor. İzmir Sürücü Kursları Derneği Başkanı Emin Sular, yasanın yüyürlüğe gireceği tarihe kadar beklenmemesini öneriyor. Beş yıllık ilkokul mezunları, 12 Temmuz’dan itibaren ehliyet alamayacak. Karar aslında Temmuz 2006’da çıkmıştı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın başvurusuyla 5 yıllık geçiş süresi verilmişti.
* * *
Avrupa standartlarında olduğu belirtilen yeni uygulamanın, ölümlü trafik kazalarını azaltıp azaltamayacağı da merak konusu...
Ne yazık ki ülkemizde, saat başı bir vatandaşımızı, trafik canavarına kurban veriyoruz. Bunun en temel nedeni, trafik eğitiminin yetersiz oluşu. Oysa bu eğitim, sadece sürücü belgesi alınması safhasında değil, ilköğretimden itibaren, ana derslerden biri olarak verilmeli. Hatta bence; trafik eğitimi, ana kucağında başlamalı. Bireyin ilk öğrendikleri arasında, ‘temel trafik bilinci’ olmalı. Ancak bu şekilde ölümlü trafik kazalarının önlenmesi sağlanabilir.
Hal böyleyken, yapılması gerekenler ortadayken; yaşam, tam tersi uygulamalara sahne oluyor maalesef. Kurallar, planlar, fikirler hep kağıt üzerinde, sözde kalıyor. Bunun