Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DEĞERLİ dostlar...
Sırlı, filmli veya delikli folye reklamlarla camları kaplı araçları, her geçen gün daha sık görür olduk. Oysa bu tür araçların sürekli denetlenmesi, gerekirse trafikten men edilmesi gerekiyor. Çünkü, görüşü engelleyecek veya araç içindekileri tehlikeye sokacak aksesuvarların bulundurulması suçtur. (Madde 30-1/b) Yüzde 70’den daha az ışık ve görüntü geçirgenliği olan araç camlarının kullanımı yasaktır. Bazı araç sahiplerinin, vize denetimleri öncesi bu aksesuvarları söküp, sonrasında tekrar taktığı biliniyor. Bunlara, ancak sıkı denetimle engel olunabilir. İşin bir de güvenlik boyutu var. Bu tip araçların içindeki kişilerin tespitleri de, örneğin MOBESE sistemine yakalansa dahi mümkün olmuyor.
* * *
Pek çok okurumuzun mektup göndererek dikkat çektiği bir konu da, sivil ya da resmi trafik ekiplerinin, bu tip koyu camlı araçların sürücü ve yolcularına yönelik sağlıklı denetim yapamaması. Camlar nedeniyle, sürücünün, cep telefonuyla konuşup konuşmadığının ya da emniyet kemeri takıp takmadığının tespiti yapılamıyor.
Önümüzdeki günlerde, İzmir’de, kameralı güvenlik sistemi (MOBESE) denemeleri başlayacak. Asayiş ağırlıklı bu kameraların, film kaplı araçların içini görüntüleyemeyeceği konusuna şimdiden dikkat çekiyor, “Bu konuda daha ciddi denetim yapılması gerek” diyorum.
Yine okurlar, trafik noktasında durdurulmadıkları halde, adreslerine ceza tespit tutanağı gönderildiğini de iddia ediyor.
Bu konuda, ilgililerden edineceğim bilgiler doğrultusunda, okurlarımızı buradan aydınlatacağım. Özellikle belirtmem gerek, amacımız, trafik denetimlerini ya da kurumları eleştirmek değil, gereksiz trafik cezalarıyla mağdur olduklarını söyleyenlerin iddialarının doğruluğunu araştırmak.