Değerli trafik dostları... ‘Sağlıklı’ trafik düzeninin sağlanması yönünde pek çok slogan var. Belki de en sık gördüğümüz, duyduğumuz ise şu: Trafikte önce siz örnek olun, başkalarının değiştiğini göreceksiniz... Bu vesileyle; geçirdiğim bir trafik kazası sonucu, yaklaşık dört aydır devam eden ağrılarıma, tedavime yönelik duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kendimle ilgili olması yüzünden yazmaktan kaçınıyordum ama; gördüm ki bu konuda pek çok vatandaşımız mağdur.
* * *
Eylül ayında, Alsancak Şehitler Caddesi’nde, hızla gelen ESHOT otobüsünden sakınmaya çalışırken, süratle gelen bir otomobil, aracıma arkadan çarptı. Trafik polisi çağırdım. Az sonra gelen memur, asabi bir üslupla, “Beyefendi... Bu tür kazalarda trafik polisi çağrılmayacağını bilmiyor musunuz?” diye azarlarcasına sordu. Bilmeyenleriniz varsa, burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. İl Trafik Komisyonu daimi üyesiyim ve Türkiye Fahri Trafik Müfettişleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı’yım. Yani, bunları elbette çok iyi biliyorum.
Polis kardeşime, “Memur bey, maddi hasarlı trafik kazaları sonrası, iki sürücünün doldurması gereken anlaşma formunda, ‘Anlaştığınız Taktirde Doldurulacaktır’ yazar! Burada bir anlaşma söz konusu değil” diyorum. Hem bana, hem de diğer sürücüye yönelik ‘haddini aşan’ tavrı devam ediyor. Bu arada diğer sürücünün ‘zorunlu trafik sigortası’ araçta yoktu. Görevli memurun; 2918 sayılı yasa gereği aracı kapatması, ceza yazması gerekirdi. Ancak bunları da yapmadı.
Gördüklerim ve duyduklarım ışığında, üzülerek belirtmeliyim ki, trafikte, vatandaşa karşı saygısız tavırlar sergileyen emniyet görevlilerinin sayısı artıyor. İl Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’a ve Trafik Denetleme Şube Müdürü Hüseyin Özdemir’e soruyorum: Koca bir kentin trafiği, böyle görevlilerle idare edilebilir mi?
NOT: Zorunlu Trafik ve Kasko sigortaları yaptıranlarla, bunları denetleyenlerin sorumsuzluğunu, ülkenin nasıl soyulduğunu, milli servetin nasıl talan edildiğini de önümüzdeki günlerde gözler önüne sereceğim.
BLOG
CAVİT YER: Hilmi Kardeşim merhaba. Yazdıklarına aynen katılıyorum. Ben 2.5 yıldır Tunus’ta yaşıyorum, burada bütün kavşaklarda kadın trafik polislerini görünce çok şaşırmıştım (Arap ülkesi olduğu için). Türkiye’de neden yok diye düşünüyordum, umarım bu yazınızı okuyan yetkililerin dikkatini çekmişinizdir. Selamlar,saygılar.
KAMURAN ZERENER: İzmir trafiğine verdiğimiz destek ve bilgiyi gazetenizden pazartesi günleri okuyorum. Gayretleriniz için teşekkür ederim. Karşıyaka’da oturuyorum. Altınyol üzerinde bulunan
hız sınırlamasının 70 kilometre olması, bu yolun Karşıyaka-Konak ilçelerini bağlayan yol olduğu düşünülürse, özellikle gece saat 01.00 sonrası yaşanan boş trafikte uygulanması çok zor. Söylentilere göre, bu yolda yapılan sabit kamera ile yapılan tesbitlerde, hız sınırını aşan sürücülerepara cezası geldiği bildiriliyor. Bu haber doğru mu? Doğru ise hız limiti nedir? Bunları paylaşırsanız doğru bilgilere sahip olabiliriz. Ayrıca, bu yol üzerindeki benzin istasyonuna giriş çıkışlar da sürücüler için tehlike oluşturmaktadır. Gerekli önlemler alınamaz mı acaba?