AK PARTİ “temayül”, ben “eğilim yoklaması” diyorum.
Adı ne olursa olsun, siyasi partiler için bu uyugulama, partililerin “gazını” almak, vekil olarak görmek istedikleri isimleri öğrenmek açısından son derece önemli bir yöntemdir.
Ön seçim yapmıyor ya da yapamıyorsanız çok daha önemlidir.
Ak Parti İzmir’de pazar günü, 3 bin 500 partili üyesini sandığa taşıyarak, demokratik, şeffaf, kavgasız-gürültüsüz, disiplin içinde bir “eğilim yoklaması” yaptı.
Sonuçlarını da, hemen açıkladı.
Peki, Genel Merkez, milletvekili listelerini bu sıralamaya bakarak mı yapacak?
Hayır!...
Canım sıkılınca bastığım yeri görmem.
Deli dana, benim yanımda Nirvana’ya ulaşmış Budist Rahibi gibi kalır.
Canım sıkılınca yokuş aşağı freni patlamış yüklü kamyon gibi olurum.
Önüme gelene çarparım, gözüm dünyayı görmez.
Canım sıkkınken yemeğe mi oturdum, artık tutmayın beni.
Önüme gelene kepçe kaşık dalarım.
Yani, canım sıkılınca ben ne yaptığımı bilmem.
Projeyi ilk anlattığında, ne yalan söyleyeyim içimden “çok zor” demiştim.
O kadar heyecanlıydı ki, şevkini kırmamak için bunu söylemedim.
Bir kaç moral verici sözle, “devam etmelisin” anlamında bir şeyler söyledim.
Aradan aylar geçti, “yok böyle bişi” diye reklamları çıktı, görkemli açılışı yapıldı...
Ne yapılmıştı, neler vardı, nasıl olmuştu?
Telefon açıp, “beni oraya bir götürsene” dedim ve dün de birbuçuk saate yakın dolaştım...
Nereyi mi?
Necip Kalkan..
Bu isim üzerinde biraz durmak gerekiyor.
Kalkan’ın 2002 seçimlerinden bu yana Ankara’ya gitmek için yanıp tutuştuğunu İzmir’de bilmeyen yok
Kendine göre haklı gerekçeleri de var.
O, yıllardır, İzmir’in Ankara’da gerektiği gibi temsil edilmediğine inananların başında gelen bir işadamı.
Bu nedenle dosta-düşmana “nasıl yapılacağını” göstermek gibi bir iddiası var.
2007 genel seçimlerinde, aday listelerinin belirleneceği günlerde yine Ankara’daydı.
AİLE Hekimiyiz diye kapıyı çalıp, ev sahibini aşı yapma bahanesiyle uyutarak soydular...
Kendilerini Aile Hekimi olarak tanıtıp, eter koklatarak bayıltıp, altınlarını çaldılar...
Bir süredir gazete ve televizyonlarda, benzer haberleri okumaya başladık.
“Aile Hekimliği”, günümüzde, hırsızlığın, soygunculuğun, dolandırıcılığın yeni versiyonu haline geldi.
Toplum ve insanlarımız, özellikle de belli bir yaş sınırı üzerinde evlerinde yalnız yaşayanlarımız, bilgi sahibi olmadıkları için, zillerini çalıp “Aile Hekimiyiz” diyenleri, içeri “buyur” ederek, bu aşağılık insanların(!) işlerini kolaylaştırıyorlar.
Kesinlikle inanmayın, aldanmayın ve Aile Hekimi olduklarını söyleyenlere kapınızı asla açmayın.
Çünkü; Aile Hekimi kapıya gelmez...
Bu hafta size “Benden haberler” vereceğim.
Lütfen, öyle “Bu da nereden çıktı?” deyip, benim artık bittiğimi düşünüp, bıyık altından gülmeyin.
Ben gazeteciyim. Haberin temel ilkelerine uymak benim görevim.
Haberin temel ilkeleri: 5N 1K, yani; Ne? Nerede? Ne Zaman? Nasıl? Neden? ve Kim? Bu soruların bütün cevaplarını tam ve doğru olarak insan en kolay nereden alabilir? Kendinden...
Ben de size 5N 1K ilkesine tam uyan haberleri kendimden vereceğim.
Yani; haberde doğruluk, yorumda serbestlik ilkesi. Şimdi gönül rahatlığı içinde, malın kalitesine güvenerek bu yazıyı okuyabilirsiniz.
* * *
HERKES gibi ben de merak içindeydim.
Kan değişikliği sonrası, Türkiye’de merkez sağın efsane partisi Demokrat Parti ne olacaktı?
Toparlanabilecek mi, bitecek mi?
Derlenip, toparlanması umduğumdan erken oldu.
Genel Başkan Namık Kemal Zeybek, çok deneyimli, bilgili ve müthiş örgütçü bir siyasetçidir.
Rahmetli Özal’ın kurmaylarından olan, bakanlık yapmış Zeybek, ANAP’taki dört eğilimin sağ kanat lideriydi.
Namık Kemal Zeybek, Demokrat Parti’ye genel başkan seçildikten sonra ilk kez İzmir’e geliyor.
ONLAR kendilerine, Lider Yaratıcı Katılımcılar; Liyakat Derneği diyorlar...
Ben, onlara Kahraman Kadınlarımız demeyi daha çok yakıştırıyorum.
Onlar; herşey inanmakla başlar...
Ben, çıktığınız yolda size inanmayanı ve yanınızda yer almayanı eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım, diyorum...
Berkay Eskinazi başkanlığında biraraya gelen bir avuç kadınımız, “Işığımız Türkiye’yi Aydınlatacak” ya da “Gençlerimizi Yarınlara Birlikte Taşıyoruz” adlı bir projeyi hayata geçirmek için kolları sıvadılar.
19 Mart 2011 Cumartesi, kendilerini “Tanışma Gecesi” ile İzmir’e, İzmirlilere anlatacaklar.
Bu organizasyonun tüm geliri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı’nın bursiyer öğrencilerine bırakılacak.