Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AK PARTİ “temayül”, ben “eğilim yoklaması” diyorum.
Adı ne olursa olsun, siyasi partiler için bu uyugulama, partililerin “gazını” almak, vekil olarak görmek istedikleri isimleri öğrenmek açısından son derece önemli bir yöntemdir.
Ön seçim yapmıyor ya da yapamıyorsanız çok daha önemlidir.
Ak Parti İzmir’de pazar günü, 3 bin 500 partili üyesini sandığa taşıyarak, demokratik, şeffaf, kavgasız-gürültüsüz, disiplin içinde bir “eğilim yoklaması” yaptı.
Sonuçlarını da, hemen açıkladı.
Peki, Genel Merkez, milletvekili listelerini bu sıralamaya bakarak mı yapacak?
Hayır!...
Ama üst sıralarda yer alanların yanına, en azından, “teşkilatın istediği isim” notu düşülecek.
Bu da büyük bir avantaj diye düşünüyorum.
* * *
İzmir, 2002’den buyana, yerel ve genel seçimlerde Ak Parti için hep sıkıntılı bir il oldu.
Neden biliyor musunuz?
Genel merkezin belirlediği adaylar ile parti teşkilatı ve kent seçmeni arasında büyük bir “kan uyuşmazlığı” yaşandığı için.
Kentin yapısı “liberal” ve “sosyal demokrat”; Ak Parti İzmir’den ağırlıklı olarak, ya “milli görüşçü”, ya parti büyüklerinin hısım-akraba ve ticari ortakları, ya da cemaatlerin önerdiği isimleri ısrarla vitrine taşıdı. Partideki geleneksel “biat kültürü” isyanları bastırsa da, kişisel ve kitlesel küskünlükleri önleyemedi.
Çalışılıyor görüntüsü verildi ama gerçek anlamda çalışma yapılmadı.
Parti teşkilatının içine sindiremediği ismi, İzmir seçmeni zaten hiç kabullenmedi.
Sonuç: Ak Parti için son 11 yıl hüsranla noktalandı.
* * *
Pazar günü yapılan “eğilim yoklaması” sonuçlarına bakarsanız, bu tespitlerimi daha iyi anlayabilirsiniz.
İzmir birinci ve ikinci bölge listelerinin başına Bilal Doğan ve Dr. Mehmet Bayındır, en yüksek oyu alarak oturdular.
Kim bu Bilal Doğan ve Dr. Bayındır?
Doğan, ANAP kökenli, sekiz yıldır Ak Partili, Dr. Bayındır ise MHP kökenli bir siyasetçi.
Tek ortak özellikleri var; ikisi de onun bunun akrabası değil, kimsenin iş ortağı değil, herhangi bir milletvekilinin kuyruğu hiç değil ve genel merkezde bir “dayıları” yok...
Peki Milli Görüşçü mü?
Değil...
Cemaatlerin koruma ve kollamasındalar mı?
Hayır!...
Ak Parti için yukarıda sıraladığım avantajlardan yoksunlar ama, liste başındalar...
Bilmem anlatabiliyor muyum?...
* * *
Bir de Ak Parti’ye, son anda katılanlar ile bürokratlar var.
Ticaret Odası Meclis Başkanlığı’ndan son anda istifa eden Necip Kalkan, Petkim’in Ceo’su Kenan Yavuz, Karayolları Bölge Müdürü Erol Altun, Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sıddık Topaloğlu, Necip Nasır, Bülent Tercan, Bülent Delican gibi isimler.
Nasıl oluyor da bu isimler, yılların partililerini sollayıp listelerin üst sıralarına çıkabiliyorlar?
Ve Ak Parti eski il başkanları; Ali Aşlık, Aydın Şengül ve Ömür Kabak.
Bundan önceki genel seçimlerde il başkanı olarak görev yapan Aydın Şengül, referandumdan sonra istifası istenen ve ettirilen Ömür Kabak ile Ak Parti’nin en “düz ve düşündüğünü ve bildiğini açık ve net söylediği için pek çok kişinin şimşeklerini üzerine çıkan” Ali Aşlık...
Üçü de başarılı oldular.
Kısacası, Ak Parti tabanı “eğilim yoklamasında” “liberaller” dedi.
Milli Görüş ve cemaatçilere yüz vermedi, onları listelerin sonuna attı.
Hayırlısı olsun...