ONLAR kendilerine, Lider Yaratıcı Katılımcılar; Liyakat Derneği diyorlar...
Ben, onlara Kahraman Kadınlarımız demeyi daha çok yakıştırıyorum.
Onlar; herşey inanmakla başlar...
Ben, çıktığınız yolda size inanmayanı ve yanınızda yer almayanı eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım, diyorum...
Berkay Eskinazi başkanlığında biraraya gelen bir avuç kadınımız, “Işığımız Türkiye’yi Aydınlatacak” ya da “Gençlerimizi Yarınlara Birlikte Taşıyoruz” adlı bir projeyi hayata geçirmek için kolları sıvadılar.
19 Mart 2011 Cumartesi, kendilerini “Tanışma Gecesi” ile İzmir’e, İzmirlilere anlatacaklar.
Bu organizasyonun tüm geliri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı’nın bursiyer öğrencilerine bırakılacak.
İlkeleri şu:
İşsizlikle, yoksullukla, cehaletle savaşmak...
İzmir’de beyin göçünü engellemek...
Ekonomik ve sosyal olarak mutlu, kadınıyla erkeğiyle yan yana çağdaş bir toplum yaratmak...
Bunun için yol haritalarını da çizmişler:
Yeni yüzyılın değişen şartlarına ayak uydurabilmek, öne çıkardığı değerlere sahip çağdaş bir toplum olarak yaşayabilmek için, sadece okur-yazar olmak yetmez...
Dünyada hızlı değişim sürecini, günümüzün ve geleceğin bilgi toplumunu yakalamak için, rekabete dayalı yeni Dünya düzeninde, eğitilmiş insan gücü yaratmak...
Yani parolaları açık ve net:
“Girişimci doğulmaz, olunur...”
* * *
Berkay Hanım ve arkadaşlarının, çıktıkları bu yolda pek çok gönüllü destekçileri var.
Eğitim Gönüllüleri olarak; Folkart, Laila Mücevherat, Pehlivanoğlu, Norm Civata, Lancia-Enriko Aliberti, Fuga Mobilya, Özyavru Elektrik, Procter and Gamble, Carra-Demircan Grup, Egemen Home Technology, Yalvaçlar Grup...
Hizmet Gönüllüleri ise; Beyaz Lale, Arkadaş Matbaa, DS İletişim, Degrape ve Cakewalk...
* * *
19 Mart, bir yerde İzmir’deki eğitim gönüllülerinin de buluşma gecesi olacak.
Arena’da, İzmir’in yetiştirdiği ünlü modacı Ertan Kayıtken’in “Mevsim, Şık Bahar” sezon defilesini ünlü mankenler sunacak. Sunshine Band, Canan Anderson ve DJ Emrah İş de geç saatlere kadar katılımcılara keyifli bir gece yaşatacaklar.
Berkay Ezkinazi ve arkadaşları, “bu işe inanarak” yola çıktılar.
Bizler de onlara inanmak zorundayız.
Bilin ki yolumuz öyle kısa ve kolay değil...
Hem uzun, hem de çok zorlu...
Bilin ki, İzmir’de Liyakat Derneği’nin yaktığı bu ışık, yarınlarımızın sahibi olan gençlerimiz için bir “umut” olacaktır.
Türkiye’yi aydınlatacaktır.
blog
ADNAN KIYAK: Duyarlı şekilde bu kentin gelişmesi için yazıyor, emek harcayanları yazılarınızla yüreklendiriyorsunuz. Ama bu kentin dinamikleri olarak herkes kendisini gelişme için birlik olmak zorunda hissetmeli. Mahkemelere gitmek yerine, uzlaşmak için masaya oturmalı. Yeter artık! Bu kente bir şeyler yapılmasını istiyor ve bekliyoruz.
MÜŞERREF SAVCI: İzmir’de bir bölgeye bir şeyler yapılsın diye yola çıkılmış. Yazdığınıza göre neredeyse 10 yıldır, planla, iptaliyle, mahkemelerle uğraşılıyor. Yazık değil mi, günah değil mi? Bu kadar uzlaşmazlık Dünyanın hiç bir yerinde görülmemiştir. Ne olsun artık? Hiç olmamasından daha iyidir.
