Necip Kalkan..
Bu isim üzerinde biraz durmak gerekiyor.
Kalkan’ın 2002 seçimlerinden bu yana Ankara’ya gitmek için yanıp tutuştuğunu İzmir’de bilmeyen yok
Kendine göre haklı gerekçeleri de var.
O, yıllardır, İzmir’in Ankara’da gerektiği gibi temsil edilmediğine inananların başında gelen bir işadamı.
Bu nedenle dosta-düşmana “nasıl yapılacağını” göstermek gibi bir iddiası var.
2007 genel seçimlerinde, aday listelerinin belirleneceği günlerde yine Ankara’daydı.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, elinden tutup DYP’ye götürdü.
Görüşmesi bitip, partiden henüz çıkmıştı ki, İzmir’den bir ağabeyi arayarak, kendisinin AK Parti Genel Merkezi’nde beklendiğini aday gösterileceğini bildirdi.
Kalkan ikilemde kalmıştı.
Bir yanda DYP, diğer yanda AK Parti.
Gönlü DYP’den yanaydı ama seçilme şansı zayıftı. Çünkü DYP’nin baraj sorunu vardı.
AK Parti ise seçilebilir bir sıradan aday gösterecekti.
Düşündü, taşındı, yüreğinin sesini dinledi, DYP dedi.
Listeye girmesine girdi de, partisi baraj altında kalınca, hayalleri yine suya düştü.
* * *
Yıl 2009, yerel seçim arefesi.
Kalkan yine, ama bu kez belediye başkan adayı adayı.
Rota bu kez CHP’de...
CHP’nin teklifi Karabağlar Belediye Başkan adaylığı.
Necip Bey ise Konak’ı istiyor.
Konak, Kemal Karataş tarafından kapatıldığı için Genel Başkan Deniz Baykal, bir milletvekili aracılığıyla Kalkan’a özel mesaj gönderiyor:
“Israr etmesin, Karabağlar’ı kabul etsin.”
Kalkan, “Hayır” deyince, iş yine bozuluyor.
* * *
Ve şimdi 2011 Haziran seçimlerine dolu-dizgin koşuyoruz.
Ticaret Odası eski Meclis Başkanı Necip Kalkan, yine aday adayı.
Tercihi, ne DP ne CHP, bu kez AK Parti.
Kalkan için zor bir karar oldu.
Çünkü, daha önceki aday adaylıklarında Ticaret Odası’ndaki makamından istifa etmesi gerekmiyordu.
Şimdi istifa şartı vardı.
Peki ya aday gösterilmezse?
Evdeki bulgurdan da olacaktı.
Son gün, son saate kadar bekledi.
* * *
Kalkan, milletvekilliği adaylığı için aylar öncesinden nabız yoklamaya başladı.
2009 yerel seçimlerinde yakınlaştığı CHP’deki dostlarından yardım istedi.
Kendisine bir adres gösterdiler.
Kalkan bu verilen isimle görüşebilmek için neredeyse 20-25 gün randevu almaya çalıştı. Ulaşamadı.
Görüşmesi tavsiye edilen kişi ise, bir CHP Genel Başkan Yardımcısı idi.
Ve son gün, son saat; 17’ye beş kala, AK Parti’nin teklifini kabul etti ve istifasını verdi.
O parti, olmadı, bu parti!
O olmadı başka bir parti!..
Ne kadar etik, Sayın Necip Kalkan’ın bileceği bir iş.
Hayırlısı olsun...
Peki, kim bu CHP Genel Başkan Yardımcısı?
Adı bende saklı. Gerekirse açıklarım.
Ayrıca partisi ne olursa olsun, seçilmesi halinde, Necip Kalkan’ın İzmir için büyük hizmetler vereceğine inananların belki de başında gelen dostlarından biriyim.
AK Parti’yi, böyle bir tercih yaptığı için kutluyorum.
* * *
CHP’ye gelince...
Tıs yok ve bu sessizliğe bir anlam veremiyorum.
Sanki parti birilerinin vesayeti altında gibi.
Ön seçim mi, ön yoklama mı yapılacak?
Yoksa genel merkez atama ile mi adayları belirleyecek?
Yol haritası ve uygulanacak yöntem ne zaman kesinleşip açıklanacak?
CHP İzmir’de “içe kapanıklık” ve “dar kadroculuk”tan ne zaman kurtulacak?
Bir bilen, eden varsa, açıklasa da hepimiz öğrensek...