Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her hane bulaşık, çamaşır yıkamak için (Türkiye ortalaması) ayda 2 kg dolayında toz veya sıvı deterjan kullanıyor. Toplam tüketimin yüzde 90’ı toz, yüzde 8’i sıvı, yüzde 2’si jel kapsül deterjan. Deterjana yılda 1 milyar dolar ödeniyor.
Deterjanların içinde, yüzey aktif maddeler, ağartıcılar, enzimler, polimerler, zeolit, optik parlatıcılar, parfümler, sülfat, karbonat gibi maddeler var.
Tüketici kullandığı deterjanda hangi maddenin bulunduğunu, bunun sağlığa ve çevreye zararı olup olmadığını bilemiyor.
Halbuki kullandığımız deterjanların içeriği çok önemlidir çünkü yıkanan bulaşıklar yeterince iyi durulanmadığında yıkanan eşyanın üzerinde kalan deterjan bileşenleri daha sonra yemek ve içeceklerle beraber alınabilmekte, bu ise sindirim sisteminde çeşitli rahatsızlıklara, mide ve bağırsaklarda tahrişe yol açabilmekte, ayrıca yağların sindirimini belli ölçüde engelleyerek şişmanlığa neden olabilmektedir.

Haberin Devamı

Sağlık ve çevreye zararlı
Çamaşır yıkamada kullanılan deterjan (çamaşır ne kadar durulanırsa durulansın) çok az da olsa çamaşırın dokusu içinde kalmaktadır.
Çamaşır dokusu içinde kalabilen deterjan özellikle terleme sonucu aktif hale geçerek bazı hassas kişilerde cilt tahrişine yol açabilmektedir. Bazı deterjan aktiflerinin cildi geçerek kana karıştığını gösteren bilimsel araştırmalar vardır.
Nihayet çamaşırda, bulaşıkta kullanılan deterjan atık sular kanalizasyona karışmakta, toprağa, göle, denize yayılmaktadır.
İşte bunun içindir ki deterjanın içeriği (yapımında kullanılan maddeler) çok önemlidir.
Bu maddeler “biyolojik olarak çözülme özelliği taşımıyor ise“ (kullanıldıktan sonra doğada yok olmayan plastik torbalar gibi) yok olmuyor, doğada kalıyor.
İnsanın midesinde, kanında çözülmediğinde sağlığa zararlı etki yapıyor.
Yazının sonunda yazacağımı şimdiden yazayım. Her deterjan kötü değildir.
Her deterjan zararlı değildir. İçeriğinde zararlı kimyasallar bulunan deterjan kötüdür.
Bu yazıyı tüketiciyi bilinçlendirmek için yazıyorum.

Halk bilgilendirilmiyor
Klasik deterjanlarda kullanılan kimyasalların ana maddesi petrol ve petrol türevleri. Petrolün damıtılmasıyla elde edilen benzenden üretilen bitkisel kökenli benzerlerine göre daha zor parçalanan kimyasallar.
Tüketici sadece deterjanın yağı çözüp çözmediğine, çamaşırı beyazlatıp beyazlatmadığına bakıyor. İleri ülkelerde deterjanlarda zararlı kimyasalları sınırlayıcı tedbirler alınıyor.
Bizde de deterjanlarda zararlı kimyasallar kullanımını devlet yasaklamış durumda.
Ne var ki bu konularda üreticiler halkı yeterince bilgilendirmeye gerek duymuyor.
Deterjan kutularında, plastik ambalajlarda deterjanların içeriği ve bunların sağlığa ve çevreye ne ölçüde zarar verebileceği açıklanmıyor.
(Bir başka yazıda, petrol türevlerinden üretilmeyen, yeni nesil, sağlık ve doğa dostu -organik-deterjanlar konusunda bilgi vereceğim.)