Bankalarımızdaki döviz mevduatı yılbaşından bu yana 30 milyar dolar, seçimden bu yana ise 16 milyar dolar arttı. Bir yıl önce altın hesaplarında 7.1 milyar dolarlık altın varken temmuz sonunda bu rakam 3.7 milyar dolara geriledi. Halkımızın özellikle yılbaşından bu yana altın hesaplarını bozdurarak birikimlerini ya harcıyor ya da dövize çeviriyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen hafta sonu açıkladığı ‘Sanayi Üretim Endeksi’ne göre, haziranda sanayi üretimi 2014 haziranına göre yüzde 5.5 oranında, bir önceki aya göre ise yüzde 2.4 oranında arttı.
Haziranda sanayi üretiminde görülen bu canlanma geçici bir gelişme midir? Yoksa devam edecek mi? Zaman gösterecek...
Bu yıl başından beri, ilk defa aylık üretimde yüzde 2.4 artış görüldü. Mayıs ayında üretimde aylık olarak yüzde 2 gerileme olmuştu.
Çarşı pazar geziyoruz, Anadolu’da dolanıyoruz. “Piyasa geberik” diyen esnafın avukatlığını yapıyoruz. Ayşe Hanım Teyzem’in yakınmalarını aktarıyoruz. “Ekonomide işler kötü. Büyüme yavaşladı. Halkın harcayacak parası kalmadı” diyerek yazıp çiziyoruz... Haziran sanayi üretim rakamları acaba ekonomide bir canlanma başlangıcını mı gösteriyor?
Ne kadar ekmek, o kadar köfte
Sanayi üretimi ekonominin temel göstergesidir. TÜİK’in yayınladığı aylık ve yıllık, (takvim etkisinden arındırılmış) sanayi üretim göstergeleri, sanayinin tümünde yıllık ve aylık olarak sanayi üretimin ne kadar arttığını gösterir.
Yunanistan battı, batıyor diyoruz ama Atina’nın yakınında geniş bir park içinde 803 milyon dolara bir kültür merkezi inşa ediliyor.
Kültür merkezinin iki ana binası var. Biri 1.400 kişilik yeni opera binası; diğeri Yunan Milli Kütüphanesi için inşa edilen yeni bina.
Kültür merkezinin inşa giderlerini Stavros Niarchos vakfı karşılıyor. Stavros Niarchos (1909-1996) dünyanın en büyük tanker filosunun sahibiydi. Süveyş Kanalı krizinde diğer Yunanlı armatör Aristotle Onassis ile birlikte büyük para kazandı. Ölümünden sonra ailesi bir vakıf kurdu. Bu vakıf kurulduğundan bu yana 2 milyar dolarlık sosyal projeye katkı ve yardım yaptı. Vakfın en büyük projesi bu kültür merkezi projesi.
Ünlü mimarın çizimi
Hükümetin tahsis ettiği 170 dönümlük kültür parkı bir bütün olarak ünlü İtalyan mimar Ranzo Piano (1937, Cenova) tarafından planlandı. Opera ve kütüphane binalarının inşaatı devam ediyor. Mülkiyet devlete ait olacak.
Ranzo Piano, Paris’teki George Pompidou Kültür Merkezi ile New York’ta yeni tamamlanan Whitney Müzesi’nin de mimarı.
Atina’da inşa edilmekte olan opera ve kütüphane binalarının tasarımları mimari bakımdan ilgi çekecek tasarımlar. Kültür parkının yabancı turistler için bir cazibe
2014 yılındaki hane sayımız 21 milyon 372 bin olarak belirlendi. Bu hanelerde yaşayanlar 2014 yılı fiyatlarıyla 735 milyar TL tüketim harcaması yaptı.
Hane başına aylık ortalama tüketim harcaması 2.848 TL.
Ancak bu harcama ortalama harcama. Toplam hanelerin gelir gruplarına göre, en düşük yüzde 20’lik hane grubundaki 4 milyon 275 bin hanede “en yüksek” aylık tüketim harcaması 1.282 TL oldu.
En üst gelir grubundaki 4 milyon 275 bin hanede ise “en düşük“ aylık tüketim harcaması 4.193 TL.
Hanelerin yüzde 53.7’sinin geliri maaş ve ücret geliri. Yüzde 16.9’unun geliri emekli geliri. Maaş, ücret ve emekli gelirinin toplam hane gelirlerdeki ağırlığı 2002 yılında yüzde 60.4 iken, 2015 yılında yüzde 70.6’ya yükseldi. Hanelerin daha çoğu maaş, ücret ve emekli gelirine bağlandı.
Müteşebbis geliri azaldı
Müteşebbis geliri ile tüketim yapan hanelerin toplamdaki ağırlığı 2002 yılında yüzde 29.4 iken, 2014 yılında yüzde 16.6’ya, menkul ve gayrimenkul gelirlerinin payı yüzde 2.8’den yüzde 1.4’e düştü. Buna karşılık ne olduğu belirsiz gelirlerin ağırlığı yüzde 7.4’den yüzde 11.4’e yükseldi.
2014 yılında toplam tüketimde hanelerin kendi üretimlerine dayalı tüketimlerinin payı yüzde 3.6 oranında. 2002 yılı
Dana eti fiyatları artmaya başlayınca, Ankara, karkas et ithali için kapıları açtı.
Bizde tarım ürünlerinde fiyatlar yükselince Ankara, ithalatla yerli üreticinin “terbiye edilmesi”ni hedef alır. Ucuz ithal ürünler nedeniyle fiyatlar bir süre geriler ama ithalat yerli üreticiyi üretimden soğuttuğu için, üretim azalır. İthalat üretimi caydırarak fiyatlarda kalıcı artışa yol açar.
Önceki yıllarda ithalat nedeniyle üretim gerileyince, hayvan açığı ortaya çıkınca, hükümet sıfır faizli hayvancılık kredileriyle hayvan varlığını artırmak zorunda kaldı.
14 milyon büyükbaşımız var
Bugüne kadar hayvancılığı teşvik için 10 milyar TL dağıtıldı. Sıfır faizli kredi verildi. Böylece büyükbaş hayvan varlığı 14 milyon adede yükseldi.
Yılda 1 milyon ton kırmızı et tüketiyoruz. Bunun yüzde 90’ına yakını sığır eti, yüzde 10’una yakını koyun eti. Diğer hayvan türlerinin ufak payları var.
2014 yılında 3 milyon 700 bin baş sığır kesildi. Bunların et ağırlığı 880 bin ton.
Ekonomi ne kadar güçlü olur ise, devlet de terör ile mücadelede o kadar güçlü olur.
Çünkü terör ile mücadele para ister. Devletin uçakları uçurması, kolluk kuvvetlerine ait araçların yol alması, harcanan silah ve mühimmatın yerine yenilerinin satın alınması için Türk Lirası’na ve dövize ihtiyacı var.
Terörle mücadele için ekonominin güçlü olması gerekiyor ama, öte yandan terör ekonominin kolunu, kanadını kırıyor. Gücünü azaltıyor.
İşte bunun içindir ki, “Şimdilerde terör gene öne çıktı...
Ekonomi ile ilgilenmenin vakti değil” denilemez.
Terör, ekonominin zayıflamaya başladığı ve de zayıflama eğiliminin devam ettiği günlerde uykudan uyandı. Tırmanışa geçti.
Ekonomi zayıflıyor
Enflasyon denilince “Gönlüne göre, seç seç al” durumu oluştu. Farklı tanımlara göre, farklı enflasyon oranları açıklanıyor. Düşük göstermek isteyene göre enflasyon rakamı var. Yüksek göstermek isteyene göre de.
Bu farklı enflasyon oranlarından, “indi-bindi” tartışmalarında kullanılan enflasyon oranı, iki ayın fiyatları arasındaki ortalama değişim oranı.
- Haziranda 100.00 TL’ye dolan tüketici sepeti temmuzda 100.09 TL’ye dolmuşsa (bu anlatımlar kaba anlatımlardır), bir ayda fiyatlar yüzde 0.09 arttı demektir. Aylık “manşet enflasyon” yüzde 0.09’dur.
- 2014 Temmuz ayında 100.00 TL’ye dolan tüketici sepeti, 2015 Temmuz ayında 106.81 TL’ye doldurulabilmişse, yıllık ”manşet enflasyon” yüzde 6.81’dir.
Görülüyor ki “manşet enflasyon” denilen enflasyon iki “uç” ay arasındaki değişimi gösteriyor.
Ortalama yüksek
Halbuki, insanlar yıl boyu kesintisiz tüketim harcaması yapıyor. Her ay fiyatlar iniyor, biniyor. O nedenle, 12 aylık dönemde sadece iki “uç” ay arasındaki fiyat değişimine bakarak, fiyat artışlarının tüketiciye yükünü hesaplamak mümkün olamaz.
Türkiye ekonomisi için döviz kaynağı yaratmada önem arz eden 2 kategori bulunuyor. Bu alanlar ihracat ile turizm... Bunlar önemli ama, buradaki sorunlar daha da önemli.
İhracat ve turizm gelirlerindeki düşme dövizde ve ekonomide sorun yaratacak. Hafta sonu Türkiye İhracatçılar Merkezi (TiM), Temmuz ayında ihracat gelirlerinde yüzde 13.0 gerileme olduğunu açıkladı.
- Ocak-Temmuz döneminde, yani yılın ilk yedi ayında ihracat yüzde 8 oranında geriledi.
- Yine aynı dönemde (Ocak-Temmuz) ihracat geliri 2014 yılının aynı dönemine göre 8.2 milyar dolar daha az oldu.
TİM Başkanı ihracat gelirindeki gerilemenin 8 milyar dolarlık bölümünün döviz kurlarındaki değişimden kaynaklandığını söylüyor.
İhracattaki gerileme yılbaşından bu yana devam ediyor.
Ocak ayında ihracat gelirleri yüzde 0.8 oranında azalmıştı. Sonraki aylarda ihracat geliri sırasıyla yüzde 8.3 oranında, yüzde 14,7 oranında, yüzde 0.1 oranında, yüzde 18.8 oranında geriledi. Gerileme haziran ayında yüzde 8.9 idi, Temmuz ayındaki gerileme ise yüzde 13.0 oranında.