Kanal yedi...

27 Ekim 1997

Kanalizyon paralarını kim yedi?

Gani MÜJDE

HUYUM kurusun ama, oldum olası medyanın tarafsızlığından yanayımdır.
Her ne kadar bizim insanımızın yönlendirilme yeteneği yoksa da, insanları yönlendirme gücü olan medyanın, bir partinin oral yolla icra edilen nefesli çalgı aleti (borozan, saksafon ya da kavalın aşağıki deliği) olmasını hazmedemem bir türlü.
Evet; çalıştığım yayın organlarının zaman zaman taraf tuttuğu oldu, ama bu durum hiçbir zaman sürekli bir 'Barlas' marka nefesli çalgı aletine dönüşmedi çok şükür.
Yani ne bileyim, bir televizyon kanalı düşünün ki, haberlere, "Cennet mekan muhalefet lideri Tansu Çiller Hanfendi, bugün maaşından biriktirdiği paralarla aldığı lebiderya yalısında yaptığı basın toplantısında, Başbakan Korkak Mesut Yılmaz için 'Bir belgesi olup, saat 20.00 ye kadar ortaya çıkartmayan namerttir' dedi. Saat şu anda 20.02" diye başlıyor.
Bu televizyon istasyonunun inandırıcılığı, olsa olsa eski filmlerinde erkek rolü oynayan Bülent Ersoy'un inandırıcılığı kadar değil midir Allah aşkına?
Ya da, "Refah Partisi'nin oyları yüzde 85'e dayandı" diyen bir kanal, Erbakan'a bile inandırıcı gelebilir mi?

Yazının Devamı

Sel sularından mucize eseri kurtulan "talihsiz kadın"

20 Ekim 1997

Gani MÜJDE

ONU sel sularına kapılmış bir otomobilin içinde "kurtarın beni" diye bağırırken gördüğüm an kadının başına gelecekleri biliyordum artık.
Kadın kurtulmuştu kurtulmasına ama kurtulduğuna sevinecek vakti olmayacaktı bir süre...
* * *
Muhtar - Sayın kazazede Türkiye'nin muhtarı yanıbaşında. Bize suların içinde sürüklenirkenkine duygularınızı anlatır mısınız? Acı var mıydı? Sular nerenizi elledi? Neler hissediyorsunuz?
Nörolog - Lütfen Reha Bey hasta şokta görmüyor musunuz?
Muhtar - İki tokat atayım şoktan hemen çıkar. Sayın kazazede şimdi size tokat atacağım acı olursa "acı var" diye uyarın lütfen.
Nörolog - Lütfen Reha Bey buna izin veremem.

Yazının Devamı

Meclis başkanlığına adayım

16 Ekim 1997

Gani MÜJDE

GAZETECİLİKTE pek eski sayılmam ama gazetecilik idealleri taaa içime kadar işledi sevgili Milliyet okurları, ama gelin görün ki şansım yok...
Leydi Diana'nın cenaze törenini o acılı günlerimde canlı izlemek ve gitmişken Londra'da bir aya yakın kalarak cenazeden sonraki tepkileri yazmak istedim, orda bir yığın muhabirimiz var diye terslendim.
Sonra bunca işimin arasında Milli Takım'ın Hollanda'yla yapacağı maç için Karaib denizindeki nefis adalardan Hollanda Guyanası'na gideyim, ordaki yerlilerin takımımızla ilgili izlenimlerini alayım dedim maç bitti, Derya Bey'e yazdığım yazıya hala cevap gelmedi.
"Naomi'nin dişi ağırıyormuş. New York'a gidip özel bir röportaj yapayım" teklifimi ise aynı Derya Bey "Dişlerini eline vermeden çık odamdan" diye nazik bir şekilde reddetti.
Fakat aynı şahsiyet Ankara söz konusu olunca nasıl kibarlaşıyor anlatamam. "Gani'ciğim Hollanda Guyanası'na gitmeni ben de istedim elbet ama o sıralar kalemimin mürekkebi bitmişti evraklarını imzalayamadım. Bir dahaki sefere inşallah. Şimdi senden bir isteğim var. Şu Meclis başkanlığı seçimlerini gidip yazar mısın?"
"Nereye?"
"Ankara'ya tabii. Nefis başkentimize."

Yazının Devamı

Hangi gün ne seyredelim?

13 Ekim 1997

Gani MÜJDE

HANİ doktor gören hemen lafa "Yav şuramda bir ağrı var. Neyim var acaba?" diye girer ya benimki de o hesap.
Televizyonlara dizi yazdığımı öğrenenin ilk cümlesi genellikle şu oluyor:
"Abi bu akşam ne seyredelim?"
Adama "Kardeşim otur bu gece karının veya sevgilinin gözlerini seyret" desem ekmek paramdan olucam. Mecburen akıllar veriyorum.
Alın size bu hafta ne seyredelim rehberi. Artık beni rahatsız etmek yok anlaştık mı?
* * *
Pazartesi:

Yazının Devamı

Ne gülüyorsunuz?

6 Ekim 1997

Gani MÜJDE

CANIM Loto'da trilyon bana çıkmamış olabilir, ama ne gülüyorsunuz?
Bir sürü insana da çıkmadı ona bakarsanız!..
Ah tabiii; Naomi ve Claudia'yı götüremedim diye yüreğinizin yağı eridi di mi?
Sadece sizin değil, gazetedekilerin de yüreğinin yağı eridi bakıyorum.
Naaapıcam bilmiyorum, koridorlarda yüreyemez oldum.
"Hoop Naomi diye biri arıyor, kime bağlayayım?"
"Iooop Gani abi, az önce yemekhanede Kate Moss'a rastladım. Kurufasulye yiyordu, seni sordu.."

Yazının Devamı

Naomi ve Claudia'ya açık mektup

3 Ekim 1997

Gani MÜJDE

Sevgili Naomi veya Claudia, hatta Kate Moss ve Linda Evangelista hanımlar...
Geçen hafta Loto'dan trilyoner olmama ramak (Ramak: Çin'de 7 milimetreye karşılık gelen bir ölçü birimi) kalmıştı inanın.
Eğer 38 yerine 45, 1 yerine 22, 5 yerine 25 yazsaydım şimdi Bahama Adaları'nın sadece resimlerde gördüğüm ince ve beyaz kumları üzerinde 'birdirbir' oynuyor olabilirdik.
'Birdirbir' bilmiyorsanız, tarif edebilirim aslında.
Şimdi sırayla eğiliyorsunuz. Böyle eller dizde popo dışarıda...
Sonra arkanıza geçiyorum, gerilip gerilip...
Neyse yaaa; başka bişeyi tarif eder gibi oldu. 'Birdirbiri' unutalım isterseniz. Uzun eşek oynarız... O da şöyle oynanıyor. Siz öne doğru eğilip, sırayla birbirinizin bacakları arasına kafanızı sokuyorsunuz ben de arkanıza geçiyorum. Sonra gerilip gerilip...

Yazının Devamı

Şu sıralar ayrılanlar ve boşananlar rehberi

29 Eylül 1997

Gani MÜJDE

ALPAY - CANSEL
Acarlar Sitesi'nde villa almaya gittiğinde villanın sıvalarını yapan Cansel Usta'ya aşık olan Alpay, Cansel'in manken olduğunu ve bir hazır sıva firması için fotomodellik yaptığını asla anlayamamıştı. Kısa sürede evlendiler, fakat Alpay ve Cansel arasında kısa sürede bir diyalog problemi de başgösterdi.
Alpay kelimeleri yutarak konuştuğu için söyledikleri anlaşılmıyor, Cansel de Alpay'ın söylediklerini kendince yorumluyordu. Örneğin Alpay "Çk acktım sevglm yemkte ne vr?" diyor; Cansel de "Ne kadar düşüncelisin sevgilim, demek villayı benim üstüme yapmaya karar verdin" diyerek onu öpücüklere boğuyordu.
Alpay "maçta çk yorldm" dediği bir gün araba da gitmişti ki ailesi duruma el koydu.
Alpay'ın babası "Cansl çocğmzu bze göstrmyor. Üstlk herşyi üstne geçrdi" türünde demeçler vererek rahatsızlığını dile getirince, Cansel evi terkedip hamile olduğunu açıkladı.
Araya Televoleler'in girmesiyle üç kez barışan üç kez de ayrılan çift sonunda mahkeme önünde buluyordu kendisini.
Cansel'in annesi "Getirsin 150 milyar, bir de Cherooke, bir de Miami'de villa, bir de yeni formüllü Arielmatik, boşansın kızımdan" diye yaygara kopartırken Alpay "Naplm yni. Bz Bşktş olrk"

Yazının Devamı

Gözün arkada kalmasın Dodi. Loto trilyoneri Gani geliyor

27 Eylül 1997

Gani MÜJDE

Burçlara olan inancım her ne kadar Kenan Evren'in demokrasiye olan inancı kadarsa da Yay Burcu'nun şanslı olduğuna inanırım.
Bu inancımda geçen yıl yerde bulduğum Milli Piyango biletine 700 milyon lira çıkmasının payı var mı bilmiyorum, ama Loto'nun toplam ikramiyesinin trilyon civarında dolaştığını duymamla Loto bayii önünde, elimdeki kalemi almak isteyen adamı 3 yerinden kalemlemem aynı güne rastlıyor.
Claudia Schiffer, Naomi Campbell, Kate Moss, Dodi el Fayed'den boşalan tahta otaracak başarılı, yakışıklı, yetenekli ama her şeyden daha önemlisi Loto milyarderi bu yazarı kıracak değillerdi her halde. Loto'da 2 trilyonun bana çıktığını duydukları gün onlar ararlardı zaten.
"Ganiciğim ben Kate Moss. Şu anda Malibu'daki villamdayım. Gelip sırtıma güneş kremi sürer misin?"
"Cherry. Ben Naomi. Ben de şu anda Kate'in yanındayım. Gelip sırtımdaki güneş yağlarını siler misin?"
"Yürüsene kardeşim!"
(Bu son cümle top modellerden birine ait değildir. Arkamdaki hıyarın sesidir.)

Yazının Devamı