Sanal kızını dövmeyen dizini döver

15 Aralık 1997

Gani MÜJDE

BAZI dükkanlarda sanal bebeklerden habersizlerin şaşkın bakışları arasında şu tür konuşmalar geçiyor bugünlerde:
- Biz bebek için gelmiştik. Var mı?
- Geçen gün size bir bebek satmıştık ya? Hani ismini de beraber koymuştuk. Asuman...
- Asuman'ı karım otobüste unuttu. Bir önceki bebeğini de tuvalette düşürmüştü zaten...
- Hemen topu bana atma Selami. Sen de ikinci bebeğimiz Hıdır'ın üstüne oturup Hakkın rahmetine kavuşturdun ona bakarsan.
- Neyse neyse burada tartışmayalım Selma. Bir bebek daha alıp gidelim.
- Üzgünüm ama bebek kalmadı, ama isterseniz size köpek verelim.

Yazının Devamı

Beni neden adamdan saymadınız?

8 Aralık 1997

Gani MÜJDE

SAYIN Nüfus İdaresi, Başbakanlık İstatistik bişeysi veya Yüksek Seçim Kurulu gibi kurumlar; sorulması gereken soruyu hanginizin memuru sormadı bilmiyorum, ama gazetelerden okudum. Genel nüfus sayımı sırasında kadınların mesleğini sormamışsınız. Buna çok üzüldüm...
Hayır, kadınlar adına değil elbet.
Onlar sizden bunun hesabını soracaklar nasıl olsa, ama ben kendi adıma üzgünüm.
Çünkü, beni sayan nüfus memuru bana da mesleğimi sormadı.
Ben o gün meslek sorulup sorulmadığını bilmediğimden, işim çabuk bitti diye gerzek mutluluklar içinde dolaşırken, ertesi gün gazete okurken başıma bir bomba düştü sayın sayım kurumları ve sayım kurumlarının sayın yetkilileri.
* * *
HAMDOLSUN, mazim temizdir...

Yazının Devamı

Do you drink cigarettes?

1 Aralık 1997

Gani MÜJDE

NE o şaşırdınız di mi? Şaşırmayın, eğer cevabınız "yes" ise başınıza gelecek iki şey var.
1- Bu cümleyi ateşli bir Bodrum gecesi bir turist kıza söyleyecek ve kız gülme komasına girdiği için siz o gece havanızı alacaksınız.
2- Artık kapalı yerlerde sigara içemeyeceksiniz.
* * *
İlk madde sizin özel hayatınızı, ikincisi ise benim özel hayatımı ilgilendiriyor.
Çünkü Allah kahretsin ki ben sigara içmem.
İçsem bile içemem...

Yazının Devamı

Korkmayın bizden

24 Kasım 1997

Gani MÜJDE

DOKUNULMAZLIK yasasında ret oyu veren sayın milletvekilleri.
Dokunulmazlık yasasını atlattınız ama sakın referandum olacak diye korkmayın.
Bizden size zarar gelmez.
* * *
BİZ ki Susurluk'un peşini bırakmış bir milletiz.
Biz ki yalı çetesinin itibarını iade etmiş bir milletiz.
Biz ki sağlığında yedi sülalesini zengin etti, hanedanlık kurdu diye yaygara koparıp öldüğünde Özal'ın arkasından yüz binleri yürütmüş mümtaz şahsiyetleriz.

Yazının Devamı

Filmin ikinci "kıtası"

17 Kasım 1997

Gani MÜJDE

Maalesef bu aralar sinemaya gitmiyorum.
Daha doğrusu vaktim olsa da gitmiyorum.
Sinemada film izlemek kabusum haline geldi.
İkide bir rüyamda kendimi "Hamam" filmini izlerken görüyorum.
Birden salona peştemallarıyla ve hamam taslarıyla tellaklar dalıyor.
Önce hep bir ağızdan hamam tasları ile tempo tutarak Seda Sayan'ın "Ama yalanım yok kıskancım, birazcık da huysuzum. Sana yan bakanın, gözlerini, oymazsam namussuzum" şarkısını söylüyorlar. Şarkı bitince de "Bu filmin `ikinci kıtasında' adam adamı öpüyor. Siz böyle bir filmi seyretmeye utanmıyor musunuz kardeşim?" diye bağırarak seyircileri keselemeye başlıyorlar.
Tellaklardan biri kesesini mahrem yerlerimde dolaştırırken birden Fanta reklamındaki gibi "Yooo yooo yoooo" diye bağırıyorum ve kan ter içinde uyanıyorum.

Yazının Devamı

Damat Gani Müjde Paşa...

10 Kasım 1997

Gani MÜJDE

KIÇIRIK kitaplar yazarak memlekete faydalı olamayacağımı anlayınca beni bir telaştır aldı.
Zaten uzun bir süredir memleketim için bişeyler yapmanın telaşı içindeydim. Her sabah kan ter içinde, "Bugün memleketim için ne yapmalıyım?" diye uyanıyordum.
Bir süre yerlere tükürmemekle idare ettim ama bu yeterli gelmedi.
Belki elime bir silah alıp Güneydoğu'daki savaşa katılabilirdim ama Güneydoğu'da pizzacı olmadığını söyledi bir arkadaşım, vazgeçtim...
KDV fişi vermeyen esnafla mücadelem, fiş almazsam sıkı bir indirim yapacağını söyleyen hayat kadını ile yaptığım pazarlıktan sonra sona erdi.
Peki, Avrupa Topluluğu'nun kapısına gelip dayanmış bu ülke için ne yapmalıydım?
İşte tam bu sırada Türkiye'nin Hakan'ının babası, Türkiye'nin Muhtarı tarafından hazırlanan akşam haberlerinde Norveç Başbakanı Bonderik'in kızı Hildegunn'un bir Türk gencine gönül verdiğini öğrendim.

Yazının Devamı

Kaç paralık adamsın Burhan?

3 Kasım 1997

Gani MÜJDE

Sevgili ve ulan Burhan aaabi.
Sana 'sevgili' diyorum diye sakın aklına yanlış bir şey gelmesin. Hitaplarda adettir, 'sevgili' başa gelir. Yoksa sen benim için 'sevgili'den önce 'ulan'sın...
Çünkü televizyonda yaptığın konuşmayı izleyince gözlerim yaşardı.
"Bu insanlarla niye aynı ülkede yaşıyorum?" diye ağladım ulan Burhan Abi...
Hele bir kenarda özenle uzatıp, öbür tarafa doğru özenle taradığın saçlarını düzelterek, "Yaşar Kemal de kim ulan? İki kıçı kırık roman yazdın da nooldu ulan? Kaç paralık adamsın sen ulan?" dedin ya, işte o zaman bende ip koptu.
Bak 'ulanı' önde giden Sayın Burhan Şeyfatura Bey.
Yazarlar, genel olarak edebi özellikleri veya fikri zenginlikleriyle değerlendirilir. (Fikri zenginlik, zekanın türevi olup herkeste bulunmaz. Zorlama...)

Yazının Devamı

Kim demiş Ecevit yemez diye?..

30 Ekim 1997

Gani MÜJDE

Milliyet'ten arıyorlar deyince şüphelenmedim değil aslında.
Hele hele Derya bey lafa "Gani'ciğim hani Venezuella'da yapılan güzellik yarışmasına gitmek istiyordun ya. Bir iki pürüz var ama iş tamam gibi. Hem de jüri üyesi olarak göndericez seni" diye başlayınca anladım ki bana gene Ankara'nın yolları göründü.
"Sen, ben, Mesut Yılmaz, Ecevit, Cindoruk, İsmet abi ve Milliyet yazarları yemek yiyeceğiz."
Tam mazeretlerden mazeret beğenmekteydim ki Derya bey durumu kavrayıp beni can evimden vurdu.
"Ha Gani'ciğim, ne kadar ilgini çeker bilmem ama yemekte, Ankara'da defile için bulunan Naomi Campbell ve Kate Moss'ta olacak"
Yalandı, biliyordum ama bir umut... Gene yollara düştüm işte...
***

Yazının Devamı