Gani MÜJDE
HANİ doktor gören hemen lafa "Yav şuramda bir ağrı var. Neyim var acaba?" diye girer ya benimki de o hesap.
Televizyonlara dizi yazdığımı öğrenenin ilk cümlesi genellikle şu oluyor:
"Abi bu akşam ne seyredelim?"
Adama "Kardeşim otur bu gece karının veya sevgilinin gözlerini seyret" desem ekmek paramdan olucam. Mecburen akıllar veriyorum.
Alın size bu hafta ne seyredelim rehberi. Artık beni rahatsız etmek yok anlaştık mı?
* * *
Pazartesi:
İşe başlama günü olan pazartesi eve gergin döndüğünüzü tahmin ederek haberlerde Reha Muhtar'ı tavsiye ediyorum. Memleketten haberiniz olmasa da eğlenirsiniz.
Sorulara dikkat. "Nerenizi elledi" sorusunu kaçıran iki arkadaşım hala kendilerinde bir eksiklik hissettiklerini söylüyorlar ona göre.
Pazartesi gecesi bol bol dizi var. Kocanız sizi terkettiyse Şehnaz Tango, çocuğunuz çok gürültü yapıyorsa Çılgın Bediş seyredin, hemen susar. Televole'lerde Levent Kırca'nın çıkıp "Maraba televole" dediği televoleyi seyredin. Maradona'nın "Meraba Teleove" dediği televole naylon Televole'dir dikkat edin.
Her ne kadar ben seyretmiyorsam da HBB'de mutlaka bişeyler vardır. Bu kadar senedir yayındalar. Oturun seyredin...
Salı:
Bugün haberlerde ciddi takılabilirsiniz. Kanal D haber veya ATV haber ideal. Ali Kırca'nın "Yarın gene birlikte olalım hayatı paylaşmak için" dediği cümle sizi ağlatıyorsa hayatı paylaşacak birini bulun. Bunun için öncelikle televizyonunuzu kapatın ve sokağa çıkın.
HBB'de ise mutlaka bişeyler vardır oturun seyredin...
Çarşamba:
Çarşambaları maçlar olduğu için televizyonlar bu günü boş geçirir, televizyon çalışanları kendilerini eğlendirirler.
Show TV'de Erol Aksoy'un akrabalarının yer aldığı talk showları, Kanal D'de Faruk Bayhan'ın başrol oynadığı sinema filmlerini, Kral TV'de Cem Şaşmaz'ın yüksek tansiyon anılarını izleyebilirsiniz. ATV'de ise Ali Kırca ile ATV haber gece boyunca sürer gider, farkında bile olmazsınız.
O gece yapılacak en akıllı iş İnterstar'da maçları seyretmektir.
Eğer kılıbıksanız, karınız televizyonda maç seyretmenize kadınların yüzde 99'u gibi bozuluyorsa "Üzgünüm" adlı diziyi seyredin.
HBB'yi ise ihmal etmeyin. İnanıyorum ki bişeyler vardır, oturun seyredin...
Perşembe:
Perşembe geceleri her kanalda "İnce İnce Yasemince" ve bunun farklı kalınlıkta tekrarları var. Yasemin Yalçın'ın transfer olmadığı tek kanal olan Kanal 6 bile Yasemin'in çizgi filmlerini yapmış oynatıyor. Dinci Kanallar ise başını örttüğü için Sürahi Hanım'ın peşinde. İbo Show gene üç yıl önceki gibi. Önce İbrahim bir şarkı söylüyor, sonra sırayla konuklar şarkı söylüyor, sonra stüdyo şefi bir şarkı söylüyor, sonra sırasıyla kameramanlar birer şarkı söylüyor ve program kalabalığın birlikte söylediği bir şarkıyla sona eriyor.
Ben size gene de HBB'yi tavsiye ediyorum. Oturun seyredin.
Cuma:
Cuma geceleri Süper Baba'nın boşluğunu doldurmak için başlayan "Baba Evi" "Babalara geldik" "Şam babası" "Süleyman Demirel belgeseli" gibi babalı dizilerden birini seyredebilirsiniz. Cine 5'teki kırmızı noktalı filmlerle geceyi noktalamayı unutmayın veya oturun HBB seyredin. Bişeyler vardır elbet. Bu kadar senedir yayın yapıyor, güvenin.
Cumartesi:
Şebnem Dönmez'in programı var dediler. Oturdum seyrettim. "Yahu, bu kızı mı seksi buluyorlar?" diye söylenince etraftakiler gülmeye başladı. Meğer ben saatlerdir Şebnem Dönmez diye Aydın Boysan'ı seyrediyormuşum. Benziyorlar tabiii...
Boran Kaya Hintli olduktan sonra İner misin Çıkar mısın'ı seyredemiyorum. Seyretmenin ötesinde artık Hintlilerle ilgili düşüncelerim Serdar Turgut'unkinden farksız. HBB'de ise mutlaka bişeyler vardır seyredin...
Pazar:
Pazar akşamına Bizimkiler'le başlayın. Artık yıllardır beraberiz hepsi tanıdık gibi oldu. "Ama nasıl olsa tanıdıkız" diyerek borç para istemeyin oyunculardan. Bizzat denedim, vermiyorlar. Tekin Akmansoy'un yapımcılığını yaptığı, Arzu Akmansoy'un yönettiği, Cevat Akmansoy ve İzzet Akmansoy'un oynadığı, Necati Akmansoy'un teknik yapımcısı olduğu dizi "Kaynanalar" ise Kanal D'de...
NOT: Sürahi Nine'nin gelini Asuman Abla yok artık. Bir benzin istasyonunda benzin alırken radyodan öğrendim. "Abi benzin sıçramış kazağına" dedi benzinci.
O benzin değil dedim...
Hep politikacılara, KİT'lere, futbolculara ve gericilere takacak değilim ya. Bu hafta özel kuruluşlara takıyorum izninizle. Aşağıda imzası olanlarla kavgalıyım.
Küstüm bunlarla.
1- AIR FRANCE: Fransa dönüşü sadece elimde iki çanta vardı. Bavul bile değil iki çanta... Soğuk bakışlı, soğuk Fransız güzeli çantalarımın taşımam gerekenden 10 kilo fazla olduğunu ve bunun karşılığında 765 frank yani yaklaşık 24 milyon lira para ödemem gerektiğini söyledi. "Seyahate çıkan insanın elinde poşet olsa bile 10 kilo gelir kardeşim" dediysem de derdimi anlatamadım. Ödedim tabii... Ama Türkçede "Ankara'nın dikmeni" diye bir laf vardır. Bilenler muhtemelen Türkçe bilmeyen genel müdüre bir zahmet tercüme etsinler...
2- TELSİM: "Yurtdışındayım. Gazeteye yazı göndermem gerek. Bilgisayarımdan cep telefonu dışında bir telefonla bağlantı kuramıyorum. Noolur ben gelene kadar cep telefonumu DATA ve FAX görüşmelerine açın" diye yalvardım ama Telsim'in "sayınları" beni yeterince "sayın" bulmadıklarından olsa gerek GSM hattımı FAX ve DATA transferine açmadılar. Siz de geçen hafta ortası yazımı okuyamadınız. Oysa Türkcell benzer bir problemimi telefon marifetiyle 10 dakikada çözmüştü. Yaaaaa?... Hatlar açık diye reklam yapmak kolay. Size de Ankara'nın dikmeni...
3- MUDO: Bunlarla az küsüm. Kredi kartımı 6 aydır bana ulaştıramadılar. Ama Carrefourre'daki personeli öyle canayakın ki onlarla küs olmaktan vazgeçtim...
* Tansu Çiller "Bu bayrak, bu ezan" diye diye DYP'ye genel başkan oldu. Şimdi sıra bende. Tansu Çiller'in elinden bayrak kapılacak. Ezanı bilmez zaten...
* Susurluk kazası uğurlu geldi. Parti başkanlığına aday oldum. Susurluk yoluna yağ dökülecek. Yeni kazalar beklenecek. Cumhurbaşkanı olunacak.
* Beni her yerde bozkurt işaretleri ile karşılayan bozkurtlara yem olarak DYP'nin ayağı kırık atı hediye edilecek.
* Parti başkanı olmazsam politika bırakılacak. Tekrar eski mesleğe dönülecek. Bu vatana iki şarjör daha hizmet edilecek.
Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr