Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gani MÜJDE

ALPAY - CANSEL
Acarlar Sitesi'nde villa almaya gittiğinde villanın sıvalarını yapan Cansel Usta'ya aşık olan Alpay, Cansel'in manken olduğunu ve bir hazır sıva firması için fotomodellik yaptığını asla anlayamamıştı. Kısa sürede evlendiler, fakat Alpay ve Cansel arasında kısa sürede bir diyalog problemi de başgösterdi.
Alpay kelimeleri yutarak konuştuğu için söyledikleri anlaşılmıyor, Cansel de Alpay'ın söylediklerini kendince yorumluyordu. Örneğin Alpay "Çk acktım sevglm yemkte ne vr?" diyor; Cansel de "Ne kadar düşüncelisin sevgilim, demek villayı benim üstüme yapmaya karar verdin" diyerek onu öpücüklere boğuyordu.
Alpay "maçta çk yorldm" dediği bir gün araba da gitmişti ki ailesi duruma el koydu.
Alpay'ın babası "Cansl çocğmzu bze göstrmyor. Üstlk herşyi üstne geçrdi" türünde demeçler vererek rahatsızlığını dile getirince, Cansel evi terkedip hamile olduğunu açıkladı.
Araya Televoleler'in girmesiyle üç kez barışan üç kez de ayrılan çift sonunda mahkeme önünde buluyordu kendisini.
Cansel'in annesi "Getirsin 150 milyar, bir de Cherooke, bir de Miami'de villa, bir de yeni formüllü Arielmatik, boşansın kızımdan" diye yaygara kopartırken Alpay "Naplm yni. Bz Bşktş olrk" demekle yetiniyordu.

GÜLAY ATIĞ - SADRETTİN ATIĞ
Çatalca'da Belediye başkanlığı yaparken "Çatalca'nın niye çatalı meşhur değil?" panelinde tanışan Gülay ve Sadrettin çifti zamanı iyi değerlendirerek nurtopu gibi de iki yavru sahibi olmuşlardı.
Fakat "Çatalca Belediye Başkanlığı bana yetmez. Başkanlığı bıraktıktan sonra Fato gibi programlar yapmak için Şişli'den belediye başkanı olmalıyım" diyen Atığ soluğu Şişli'de alıyor (O başkan olmadan önce Şişli'de soluk alabilmek mümkündü) ve belediye başkanı seçiliyordu.
İstedikleri olmuştu ama, bütün ünlülerin nikahlarını kıyan Gülay Atığ'ın içine bir kurt düşmüştü.
"Gencim güzelim ve ünlüyüm. Neden bir nikah da kendim için kıymıyorum?" diyerek eşini boşuyor aradan geçen biiiiiiiiiiiiir haftalık uzun süre içerisinde de hayatının erkeğini bularak yeniden evleniyordu.
Onlar eriyordu kerevetine, Mecidiyeköy'de kanalizasyonlar patlıyordu.

SEDA SAYAN - MAHSUN KIRMIZIGÜL
TGRT ekranlarında gönderdiği kokulu öpücüklerle bir anda o halkın sevgilisi olan Seda Sayan aynı zamanda Mahsun'un da sevgilisiydi.
Mahsun Seda'ya deli gibi aşıktı.
Hep onu düşünüyor, naaptığını bilmiyor, Urfa'da çektiği kliplerde abuk subuk İspanyol dansları yaparak aşkını ve Seda'nın kokulu öpücüklerini unutmaya çalışıyordu.
Oysa Seda oralı bile değildi... (Sahi Seda nereliydi?) TGRT ekranlarından kendisini sevenlere - fakat niyeyse daha çok kadınlara - kokulu öpücük dağıtmaya devam ediyordu. Bir gece Seda'nın Alpay ve Erdal Acar'la bir gece kulübüne gittiğini öğrenen Mahsun soluğu kapıda alıyor ve Seda'nın kokulu öpücüklerini yanındakilere vermesini engellemek için olay çıkartıyordu.
Alpay her ne kadar "Km. Mahsn bzm yanmızdn kadn mı alck?" dese de o gece olay çıkıyor ve Seda ile Mahsun bu kez soluğu Reha Muhtar'ın yanında alıyordu.
O gece birbirleri ile tam barışacakken Reha Muhtar'ın soruları üzerine yeniden birbirine giren çift bir daha birleşmemek üzere yollarını ayırıyorlardı.

SEZEN AKSU - AHMET UTLU
Boşanma kervanına katılanlardan biri de Sezen Aksu ve Ahmet Utlu oldular.
Aslında bu beklenen bir şeydi. Çünkü Sezen'le evlenene kadar mazbut bir gazeteci olan Ahmet, evlendikten sonra Evliya Çelebiliğe soyunmuştu her nedense.
Her evli çift kavga edince ya annesine, ya arkadaşına gider ya, Ahmet motoruna atladığı gibi Katmandu'ya, Madagaskar'a, 12. enleme veya 48. boylama filan gidiyordu.
Sezen de "Enlemin boylamın devrilsin herif" diyerek peşinden tabii...
47. enlem ve 36. boylamda ettikleri bir kavgadan sonra Himalayalar'ın zirvesinde barıştılarsa da, Yengeç Dönencesi'nde yaptıkları bir kavga ilişkinin sonunu getirdi.
Ahmet, Nijerya'dan getirdiği yalancı şahitlerle Sezen'in avukatlarını yemekle tehdit edip mahkemede birbirlerine yeterince zaman ayıramadıklarını söylerken Sezen de "Bak sana bu defa kesin söylüyorum, kuş uçtu uçacak Ahmet" diyerek boşanma isteğini yineliyordu.
Mahkeme tek celsede boşadı çifti. Sezen Londra'ya kafa dinlemeye giderken Ahmet de Borneo yerlilerinin kafa koparma törenini izlemek üzere Papua Yeni -Gine'ye...


* Sertap'ın "İncelikler Yüzünden" şarkısı ve kilibi ne güzel olmuş değil mi?
Fakat klibi seyrederken üzülüyorum. "Neden benim de çocukluğuma ait filmlerim yok" diye.
* Met - Üst'ün "imza bir dost" adlı kitabı Parantez Yayınları'ndan, Muhsin Kızılkaya'nın "Bende Mahfuz Kelimeler" adlı kitabı da İletişim Yayınları'ndan çıktı. "Kitap okumaya vakit mi kalıyor şekerim" diyenlere duyurulmaz...
Gani Müjde'nin yeni kitabının ise eli kulağında. Dizgiye verildi. Ama hala kitabın ismi yok. Olucak...
* Göztepe kavşağı ile, 1. köprüyü TEM'e bağlayan yolu aynı anda onarıma alan ve Kadıköy yakasını felç eden yetkililer, hepinize sülalece saygılarımı sunarım.
* Bu arada okulların açıldığı tarihte bütün İstanbul'u kazarak trafiği felç eden diğer yetkililer sizi de unutmadım.


* Onbaşılardan özür dilenecek. "Ben aslında o lafı çavuşlar için söylemiştim" denilecek.
* Çavuşlardan da özür dilenecek. "Ben o sözü assubaylar için söylemiştim" denilecek.
* Assubaylar ayaklandı. Ben o lafı Özer Bey için söylemiştim denilecek. Özer'i yatıştırmak kolay.
* Şehit analarını durup dururken karşımıza aldık. Tekrar yakınlık tesis edilecek. Ben de bir şehit anasıyım diyebilmek için çocuklardan biri feda edilecek.




Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr