Gani MÜJDE
Burçlara olan inancım her ne kadar Kenan Evren'in demokrasiye olan inancı kadarsa da Yay Burcu'nun şanslı olduğuna inanırım.
Bu inancımda geçen yıl yerde bulduğum Milli Piyango biletine 700 milyon lira çıkmasının payı var mı bilmiyorum, ama Loto'nun toplam ikramiyesinin trilyon civarında dolaştığını duymamla Loto bayii önünde, elimdeki kalemi almak isteyen adamı 3 yerinden kalemlemem aynı güne rastlıyor.
Claudia Schiffer, Naomi Campbell, Kate Moss, Dodi el Fayed'den boşalan tahta otaracak başarılı, yakışıklı, yetenekli ama her şeyden daha önemlisi Loto milyarderi bu yazarı kıracak değillerdi her halde. Loto'da 2 trilyonun bana çıktığını duydukları gün onlar ararlardı zaten.
"Ganiciğim ben Kate Moss. Şu anda Malibu'daki villamdayım. Gelip sırtıma güneş kremi sürer misin?"
"Cherry. Ben Naomi. Ben de şu anda Kate'in yanındayım. Gelip sırtımdaki güneş yağlarını siler misin?"
"Yürüsene kardeşim!"
(Bu son cümle top modellerden birine ait değildir. Arkamdaki hıyarın sesidir.)
Arkamda bekleşenlere baktım. Sanki Naomi veya Claudia onlara verecekmiş gibi umutla bekleşiyorlardı Loto bayiinin önünde. Aslında para onlara çıksa naapacakları belliydi zaten.
"Bir ev bir araba alacağım, amca oğluyla da ortak tatlıcı dükkanı açacağız".
"İnsan böyle bir amaç için saatlerce kuyrukta bekler mi kardeşim?" diye haykırmak isterdim ama beni dövüp kuyruktan atarlar diye sesimi çıkarmadım.
Tam bu sırada telefonum çaldı.
Genel Yayın Yönetmenim Derya Sazak telefonun öbür ucundaydı.
"Naapıyorsun" dedi
Milliyet'in istihbaratının güçlü olduğunu biliyordum ama bu kadarını da tahmin etmiyordum doğrusu. Demek ki Loto oynadığımı, Kate Moss'u ve Claudia Schiffer'i götürmeye niyetli olduğumu duymuştu.
Yine de renk vermedim.
"Tansu Çiller'i dava edecek onbaşılarla ilgili bir haber peşindeyim" dedim.
"Bırak şimdi onbaşıları. Loto meselesi önemli" diye diklendi.
Sesindeki kararlı ifade "Brüksel'e NATO toplantısını izlemeye gidiyorum Derya Bey" diye ödenek kopartıp Pasha diskoda yakalandığım ve beni denize attıktan sonra yüzerek eve dönmek zorunda kaldığım geceki sesine benziyordu.
"Şu anda araba kullanıyorum Derya Bey. Trafik polisleri beni her an yakalayabilir" deyip, bu yalan için yanımda taşıdığım düdüğü çaldım ve telefonu kapattım.
Az sonra Yazı İşleri Müdürü Tahir Özyurtsever aradı. "Nerdesin oğlum. Seni bütün gazete Loto için arıyor" dedi.
Düdüğü tekrar çaldım, kapattım telefonu.
Demek bütün gazete Naomi ve Claudia ile aramda oluşan yakınlığı duymuştu. Claudia ve Naomi ile aramda sadece 20 kişi kalmıştı ama gazetedekileri atlatmam gerekiyordu. Naapiyim playboyluk böyle yüz kişiyle yapılacak bişey değil ki kardeşim. Üstelik parayı ben kazanıcam, Naomi'yi ben tavlıyıcam sonra gazetedekiler "Yav şunun Claudia diye bir arkadaşı var, onu da bize araklasana" diye başıma üşüşecekler. Yok öyle yağma...
Tekrar telefonum Çaldı. "Ben Celal. Yazı işleri müdürü" lafını duyar duymaz "düüüüüttt"... Düdüğü çaldım kapattım.
Çünkü Dodi el Fayed öldükten sonra boşalan playboy camiasının bana ve Loto'dan kazanacağım trilyonlara ihtiyacı vardı.
Üstelik sıra bana gelmişti.
"Kaç tane" dedi adam.
"Üç tane diye cevap verdim. "Claudia, Kate, Naomi"
"Kaç tane kuponun var diyorum adamın verdiği cevaba bak" deyip kaptı elimdeki kuponları.
Az sonra Derya Bey'in sekreteri Gamze aradı.
"Ohh, çok şükür arayan elimden Naomi'yi kapmaya çalışan bir erkek aramıyor" diye mırıldandım kendi kendime.
"Bütün gezete sizi arıyor".
"Biliyorum ama avuçlarını yalarlar."
"Ne yani, yarın Loto ile ilgili bir yazı yazmayacak mısınız?"
Buz gibi dondum kaldım.
"Ne yani, beni saatlerdir yazı için mi arıyorlardı?"
"Evet".
"Hah. İstedikleri yazı olsun dedim" keyifle.
Bu akşamki Loto sonuçlarına bağlı olarak benden okuduğunuz son yazı olabilir bu.
Claudia veya Naomi yazı yazmama izin vermezler belki.
"Bırak yazıyı şekerim. Sırtıma güneş yağı sürecektin hani?"
Yazara EmailG.Mujde@milliyet.com.tr