Bursaspor maçının "ilk yarı" yorumunu Fenerbahçe genel kurulu "yıldızları" yapsa, nasıl olurdu biliyor musunuz?..
Aziz Yıldırım; “Bu bir komplo... Bakalım Mehmet Ali Aydınlar Daum’u da alacak mı yönetim kuruluna” diyebilirdi.
Mehmet Ali Aydınlar; “Komplo varsa sebebi sensin Aziz Yıldırım. Seneye Bursa deplasmanına gitmeyelim” gibi bir cümle kurabilirdi.
Ali Koç; “Benim rengim belli. Aydınlar’ı hiç anlayamıyorum. Bursaspor’un elinde oyuncak sanki” diye Aziz Bey’i destekleyebilirdi!
Çünkü çok kötü kaptırdılar seçime, takım falan hak getire. Ve ilk yarıda Bursaspor’un adım attırmadığı teslim olmuş bir Fenerbahçe.
İnanılmaz ama otobüse bindiklerinde galip durumdaydı aynı Fenerbahçe.
Fenerbahçe takımının zihni mi karıştı başkanlık yarışıyla, zirvedeki fırtınayla?
Velev ki, benim de bir oyum olsun Fenerbahçe Genel Kurulu'nda... Ve "sürü sendromunu" reddeden bir insanım. Özgür vicdanımla kimi başkan yapacağıma karar vermek istiyorum...
Ne beklerim sayın Aziz Yıldırım ve Sayın Mehmet Ali Aydınlar'ın bugün yapacağı (çok önemli) açıklamalardan?
"O kötü ben iyi" mi?
"Kulübü yaktı" iddiasına eklenecek ve aksini kanıtlamak günler alacak yeni anekdotlar mı?
"Fenerbahçe’yi ben daha çok severim hikayesi" mi?
Bunların hepsi "top dolaştırmak"...
Üstelik o top iki senedir dolaşıyor, yakalayıp yakından bakmak için anasından emdiği süt burnundan geliyor Fenerbahçeli'nin.
Fenerbahçe kongresinin ne kadar “olağanüstü” olduğunu henüz anlayamayanlar var... Bu nahif insanlar, “nerede başkan adaylarının projeleri” falan diye soruyorlar iyi mi?..
Aziz Yıldırım cin gibi biliyor ve “15 yıllık başkana proje mi sorulur” diye geçiştiriyor.
Mehmet Ali Aydınlar konunun gideceği yerden çekinip hiç olmazsa bir şeyler söylemek için “yapacaklarını” değil “yapmayacaklarını” açıklıyor:
Beton ve şike!..
Seçilme ümidi olmayanlardan, Salı Pazarı Pazarlı ütopik proje...
***
Açık açık yazalım:
Sadece ailesinin ve dostlarının değil Fenerbahçe’nin de iftihar edeceği bir vatandaştır kendisi!..
Genel Kurul üyesi, üst düzey yönetici ve -dikkat edin- hukukçu.
Değerli dostum, hal hatır derken lafı Fenerbahçe seçimine getirdi, ben de sordum:
“Kulüp adına savunur, kişisel olarak kızardın Aziz Yıldırım’a... İşte fırsatı; oyun Mehmet Ali Aydınlar’a herhalde”?
- Hayır!
***
Yahu ne davranışlarını beğenirdi, ne hapse girmesi ile Fenerbahçe’ye bulaşan imajı içine sindirebildi...
Bu ligde maç kazanana ekstra para veriyorlar değil mi?.. Peki, maçı tadından yenmez “futbol pastası” haline getirenlere, niyeti “şovu güzelleştirmek” olanlara, mücadelede sınır tanımayanlara niye para yok?
Yayıncı kuruluşun yerinde olsam Beşiktaş’a da Akhisarspor’a da iki çek yazarım.
Seyredemeyenlerin yanıp yakılacağı, “uzunlamasına değil genişlemesine”, “direnmesine değil saldırmasına” ve en başından en sonuna “pozisyonları delicesine” bir maç oynadılar dün Manisa’da.
Stadı olmadığı için “evsiz”, seyirci yasaklandığı için “kimsesiz”, Bilic ceza aldığı için “hocasız” geçen haftalardan sonra Manisa’da en azından hoca ve seyirciyle kucaklaşan Beşiktaş maça ağırlığını koyarak başladı.
Tek sebep olmasa da sebeplerden biri Oğuzhan’dı.
Tabi Olcay da...
“Kaçıran adam” Almeida, “adam eksilten adam“ Gökhan Töre ve “esas oğlan” Fernandes’in durduğu zamanlarda Oğuzhan vardı.
Geçtik başka kulüp taraftarlarını... Galatasaray Başkanı sayın Ünal Aysal’ın “sayımı” doğruysa, bu ülkede en az 25 milyon Galatasaraylı akrabası kadar iyi tanıyor/biliyor futbolcularını...
Üzerinde Galatasaray arması taşıdığı halde futbolcuları “tanımayan” tek insan, Galatasaray teknik direktörü Mancini; iyi mi?
***
Kendisi söyledi.
Yavaş yavaş tanıyormuş, zaman gerekiyormuş!
Galatasaray’ın puan cetvelinde toparlanması ise Aralık ayını bulurmuş!..
Sanki doğal afetten sonra geldi Mancini. Turist Gibi. İki ay olmuş lig başlayalı ve futbolcularını tanımaya çalışan bir hoca çalıştırıyor Galatasaray’ı.
Milli maç arası, 15 futbolcusu milli olan Fenerbahçe’yi bozar mı? Kadrosu güzel, puan tablosu kötü Erciyesspor, Fenerbahçe önünde çıkış arar mı?
Eksikler ve sakatlar mı yazacak maçın alın yazısını, taktikler ve moraller mi, yıldızlar mı?
Bunlar boş laflar...
Maçın öyküsü düdük çalınca başlar.
Hatta maçın içinde birkaç kere değişebilir bile.
İşte Kayseri Erciyesspor-Fenerbahçe!
***
Sayın Aziz Yıldırım “Formasına reklam almayan bir Fenerbahçe yaratacağım” demiş.
Eyvah!
Çünkü dediğini yapar.
“Öyle” veya “böyle”; oldu bilin!
Düşünsenize; “Üç sene üst üste şampiyonuz” demişti, Süper Lig’de olmasa bile “skandal liginde” üç sene zirvede kaldı Fenerbahçe.
Şampiyonluksa şampiyonluk!..
Şimdi reklamsız forma...