Bu ligde maç kazanana ekstra para veriyorlar değil mi?.. Peki, maçı tadından yenmez “futbol pastası” haline getirenlere, niyeti “şovu güzelleştirmek” olanlara, mücadelede sınır tanımayanlara niye para yok?
Yayıncı kuruluşun yerinde olsam Beşiktaş’a da Akhisarspor’a da iki çek yazarım.
Seyredemeyenlerin yanıp yakılacağı, “uzunlamasına değil genişlemesine”, “direnmesine değil saldırmasına” ve en başından en sonuna “pozisyonları delicesine” bir maç oynadılar dün Manisa’da.
Stadı olmadığı için “evsiz”, seyirci yasaklandığı için “kimsesiz”, Bilic ceza aldığı için “hocasız” geçen haftalardan sonra Manisa’da en azından hoca ve seyirciyle kucaklaşan Beşiktaş maça ağırlığını koyarak başladı.
Tek sebep olmasa da sebeplerden biri Oğuzhan’dı.
Tabi Olcay da...
“Kaçıran adam” Almeida, “adam eksilten adam“ Gökhan Töre ve “esas oğlan” Fernandes’in durduğu zamanlarda Oğuzhan vardı.
Kendi sahasında aslan kesilen Akhisar için derler ki, “mağlup duruma düşünce toparlanmakta zorluk çeker”!..
Ne gezer...
Tek gol arama yolu “Bilal-Güray işbirliği ile“ topu soldan sıfıra indirmek sanılan Akhisar, ya bilerek bu imajı yaratıp pusuya yattı... Ya da Ahmet Cebe’nin 22. dakikada sakatlanıp yerini Kenan’a bırakması ve Kenan’ın Akhisar’ı sağdan uçurmaya başlaması futbolun şans meleğinden bir armağandı.
Kenan’ın destan yazmasıyla Beşiktaş’ın o ünlü savunmasının paralize oluşu aynı dakikalara rastlıyor.
Fırsattan faydalanan adam, Hamza Hamzaoğlu’nun Niasse ile nadasa çektiği Bruno. Hem de iki kere. İkinci yarıda oyundan çıkana kadar formanın hakkını verenlerin başında geliyordu.
Skor ev sahibini 3-1 galip gösterdikten sonra Beşiktaş soyunma odasına “tüm ümitleri tükenmiş gitmediyse” Oğuzhan’ın golü sayesinde.
Oğuzhan Beşiktaş’ta ikinci Fernandes durumunda.
Almeida’ya ayrı bir sütun açmak lazım. Gerçi Oğuzhan’a gol attıran o ama asıl kendisinin işi gol atmak.
Yine atamıyordu...
Kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida için “kesin kaçırır“ tahmini “kesin atar“ın ancak dörtte biri kadar para veriyordu.
Neyse 54. dakikada kafasını kullandı Almeida... Her iki manada da kafasını kullandı ve şeytanın bacağını kırdı galiba.
Maç berabere giderken ve dakikalar tükenirken Bilic’in Oğuzhan’ı çıkarıp Atiba ile “savunmaya“ göz kırpmasını ayıplamamak lazım... Orta saha içindi o hamle.
İşe yaradı ve son dakikalar Beşiktaş’ındı.
Ancak yenilmeyi kimse hak etmedi, 3-3 işin hakkıydı.
Tebrikler iki takıma da.