Engin GünerYönetici, Diplomat, Siyasetçi
1942 yılında doğan Engin Güner Ortadoğu Teknik Üniversitesi İdari İlimler Fakültesi Amme İdaresi bölümünden 1996’da mezun oldu. Milli Prodüktivite Merkezi’nde uzman, Akdeniz Gübre Sanayii A.Ş.’nde Genel Müdür yardımcısı ve Karadeniz Bakır İşletmelerinde İdari Müdür olarak çalıştı. 1972-1989 yılları arasında Avrupa Konseyi’nde uluslararası yönetici olarak görev yapan Güner, 1989’da Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başdanışmanı ve Özel Kalem Müdürü oldu. Engin Güner 1991 yılında milletvekili seçildi. Bu dönemde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkan Vekilliği ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Heyeti Başkanlığı görevlerini de yürüttü. Bir süre ODTÜ ve Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan Güner köşe yazıları ve çok sayıda makale yazmıştır. Güner, halen Fox TV Yönetim Kurulu, ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliği yapıyor.
Anavatan Partisini kurarak 1983 yılında başbakan olan Turgut Özal Cumhurbaşkanı olarak vefat ettiği 2003 yılına kadar olan 10 yıllık süreye damgasını vurmuştu. Hayranları olduğu gibi sevmeyenleri de vardı. Bugün sevenlerinin hızla arttığını, onun sonsuz hoşgörüsünün,
Yuri Fedotov
Yuri Viktoroviç Fedotov, 1971 yılında Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı’nın Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi’nin uluslararası alanında profesyonelleri hazırlayan Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü’nden mezun oldu. BM adına birçok görev üstlenen Fedotov, Cezayir ve Hindistan’daki Rus elçiliklerinde görev aldı. 2002’de Rusya’da Dışişleri Bakanlığı yardımcılığına getirildi. Bu görevi 2005’e kadar sürdürdü. 2005 ve 2010 yılları arası İngiltere’de Rusya Büyükelçisi olarak çalıştı. 2010’da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon tarafından BM Suç ve Uyuşturucu ile Mücadele Ofisi Direktörü görevine atandı.
Kurtarma ekipleri, 2013 Ekim ayında Sahra çölünün Nijer ile Cezayir sınırındaki bölgesinde tüyleri ürperten bir manzara ile karşı karşıya kalır.
Yaklaşık 30 kilometrelik bir alana yayılmış çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 92 kişinin cesedine ulaşırlar. Yakıcı güneşten kaçmaya çalışırken susuzluktan yaşamlarını yitiren bu göçmen grup aslında iki kamyon ile seyahat etmektedir. Ancak, kamyonlardan biri bozulunca diğeri de tamir amacıyla onunla birlikte kalır.
Bu durum göçmenleri çaresizlik içinde bırakır. Beş gün bekledikten sonra grup su bulmak
Talyaa Vardar
Profesyonel Yönetici Koçu ve Sanat Terapistidir. ICF PCC unvanı taşıyan FLOW Uluslararası Koçluk Okulu Akademik Programlar Direktörü Talyaa Vardar aynı zamanda ISTUD Business School (İtalya) uluslararası fakülte üyesidir.
Yönetici Koçu ve Sanat Terapisti olarak Kanada, Türkiye, Azerbaycan, Almanya gibi ülkelerde faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla yaklaşık 3 bin saat koçluk, 2 bin 500 saatin üzerinde de terapi deneyimim var. Ayrıca FLOW Koçluk Okulu ve Liderlik Enstitüsü olarak, kurum içi lider yetiştirme programlarımızda da yüzlerce yöneticiyle çalışıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalarda, yaptığı işi mecbur olduğu için devam ettiren ve işinden mutsuz olan insanların sayısında özellikle son dönemlerde ciddi artış olduğunu gözlemledik. Büyük bir holdingin ş irketlerinden olan bir kurumda, yaş ortalaması 33-35 olan 150 kişilik bir grupla gerçekleştirdiğimiz çalışma durumun kritikliğini gözler önüne serdi.
- Stres cevabı nedir?
Yaşadığımız dönem ve coğrafya, içindeki insanları probleme çeken bir mıknatıs gibi. Sürekli probleme odaklanmak beynimizin stres pompalamasına yol açıyor. Buna ‘stres cevabı’ diyoruz. Stres cevabının süresi
Osman Öztürk
Rize, Tunceli ve Kırşehir Emniyet Müdürü olarak görev yaptı. Genel asayiş, güvenlik, terör ve siber suçlar konusunda uluslararası düzeyde çalışmalara katıldı. Gazi Üniversitesi’nde ‘Kent Güvenliği’ konusunda master yapan Öztürk halen Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü ve SCG-City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.
Özel güvenlik sektörü ülkemizde halen yürürlükte olan 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre yürütülmektedir. Özel güvenlik şirketlerinin yapılanması, özel güvenlik görevlilerinin mali ve özlük durumu, eğitim ve çalışma koşullarına ilişkin düzenlemeler konusunda yeterli görülmemekte ve birçok sorunla karşılaşılmaktadır.
Kamu güvenliğini sağlama hizmetlerinin maliyeti çok yüksek ve sürekli artıyor. Bu maliyeti azaltmak için genel güvenlik kuvvetleri belirli görevlerden çekiliyor. Özel güvenlik hizmetlerinin rolleri, gözetimi ve suç önleme ve halk güvenliğine katkı aşamalarını incelediğimizde hizmet kalitesi endişesi göze çarpıyor.
Özel güvenlik caddelerde, parklarda ve bahçelerde devriye geziyor, değerli eşyaları taşıyor, kritik altyapıları koruyor, havaalanları,
Mehmet Şakir ÖRS
1979 yılında Ege Üniversitesi İktisat Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu. Uzun yıllar görev yaptığı Tariş’te yönetici olarak çeşitli görevlerde bulundu. Gazetecilik yaptı, iletişim ve halkla ilişkiler alanında çalıştı. Eşi Prof.Dr. Ferlal Örs ile birlikte İletişimevi’ni kurdu. Çeşitli ekonomik, sosyal ve kültürel konularda yayımlanmış çok sayıda kitabı ve kazanılmış ödülü var. CHP İzmir İl Yöneticiliği yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı ve İZFAŞ (İzmir Fuarı) Genel Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği, Dil Derneği ve Çağdaş Gazeteciler Derneği üyesi.
Rahmetli halk ozanımız Aşık Veysel’in söylediği gibi, “Benim sadık yarim kara topraktır”… Toprak, bizim için anlamlıdır, önemlidir, değerlidir… Bir bakıma hayatın temelidir, simgesidir. Tıpkı hava gibi, su gibi…
Yaşamımızda bunca önemli yeri olan toprağa, her daim saygıyla eğiliriz… O hayata can verir… Ne diyordu büyük şairimiz Nazım Hikmet, “Bugün pazar / Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar” diye başlayan o güzelim dizelerinin finalinde: “Toprak, güneş ve ben / Bahtiyarım…”
İşte Birleşmiş Milletler, bütün bu önemliliklerden
İsmail Özcan kimdir?
İsmail Özcan, Kastamonu’da doğdu. 1970 yılında İlahiyat fakültesinden mezun oldu ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak göreve başladı. İstanbul’un resmi ve özel ortaöğretim kurumlarında 41 yıl fiilen öğretmenlik yaptıktan sonra emekli oldu. 1980-2000 yılları arasında 8 yıl Milliyet ’e, 5 yıl Posta ’ya, 3 yıl da Sabah ’a Ramazan yazıları yazdı. 1991’de kupon karşılığı verilmek üzere Milliyet’e 400 sayfalık bir İslam Ansiklopedisi hazırladı. Sabah ve Günaydın gazetelerine de bir düzine kitap ilaveleri hazırladı. Şimdilerde Yeni Şafak, Radikal, Star ve Taraf gazetelerinde ara ara yazılar yazmakta ve kitap çalışmalarına devam etmektedir.
Bilindiği gibi Mart ayının son pazartesi günü ile başlayan hafta Türkiye’de her yıl “Kütüphane Haftası” olarak değerlendirilmektedir. Bu yıl 51.si değerlendirilecek olan bu haftanın artık yarım yüzyılı aşmış bir geçmişi bulunmaktadır. Yazımızda, bu hafta dolayısıyla toplumumuzun kitap, gazete, yazılı ve basılı şeylerle ilgisi üzerinde duracağız.
Günümüz Türk toplumu okuma ve yazmayla yakından ilgilene n, öncelikleri arasında okumaya yazmaya da yer veren bir toplum değil ve geçmişte de böyle bir
Doç. Dr. Selami Demirkol
1963 Elazığ doğumludur. Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü 1985 yılı mezunudur. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde 1987 yılında yüksek lisansı tamamladı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 1995 yılında kamu yönetimi doktor unvanını aldı. 2014 yılında kamu yönetimi alanında doçent oldu. Hali hazırda Danıştay üyesi olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış 5 adet kitap ve çok sayıda makale çalışması bulunan Demirkol evli ve iki çocuk babasıdır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil Yargılanma Hakkı” başlıklı 6. maddesinde
“1-Herkes, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygunve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. Hüküm açık oturumda açıklanır; ancak, demokratik bir toplumda genel ahlak, kamu düzeni ve ulusal güvenlik yararına, küçüklerin korunması veya davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veya davanın açık oturumda görülmesinin adaletin
M. Nihat Ömeroğlu (Onursal Yargıtay Üyesi)
1947 tarihinde Antakya’da doğan Ömeroğlu, 1971’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Antakya hakim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu, sırasıyla; Lice, Azdavay, Ulukışla, Enez, Pınarhisar, Gaziantep Hakimliği, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı Hukuk ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. 2005 yılında Yargıtay Üyeliğine seçilen M. Nihat Ömeroğlu, 2012’de emekli olduktan sonra TBMM Genel Kurulunca Kamu Başdenetçisi olarak seçilmiştir. Halen bu görevi yürütmektedir. Yayımlanmış çok sayıda mesleki inceleme yazısı ve makaleleri olan Ömeroğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır.
Geçmişte olduğu gibi bugün de üzerinde ve yakın çevresinde dünyanın güç dengelerini etkileyebilecek hassas bir coğrafi konuma sahip ülkemiz, barışın ant-tezi olan sıcak savaşın yerini teröre bıraktığı bir çağda, bu olgunun ekonomik, sosyal, kültürel ve politik boyutlarıyla mücadele etmektedir. Etnik ayrımcılığa karşı terör örgütleriyle yürütülen mücadele, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, güvenlik ve uluslararası ilişkiler olmak üzere dört ana bileşenden oluşan bir stratejiyi gerektirmektedir. Ülkemizde son