Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

M. Nihat Ömeroğlu (Onursal Yargıtay Üyesi)

1947 tarihinde Antakya’da doğan Ömeroğlu, 1971’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Antakya hakim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu, sırasıyla; Lice, Azdavay, Ulukışla, Enez, Pınarhisar, Gaziantep Hakimliği, Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı Hukuk ve Ceza İşleri Genel Müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur. 2005 yılında Yargıtay Üyeliğine seçilen M. Nihat Ömeroğlu, 2012’de emekli olduktan sonra TBMM Genel Kurulunca Kamu Başdenetçisi olarak seçilmiştir. Halen bu görevi yürütmektedir. Yayımlanmış çok sayıda mesleki inceleme yazısı ve makaleleri olan Ömeroğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır.

Haberin Devamı

Geçmişte olduğu gibi bugün de üzerinde ve yakın çevresinde dünyanın güç dengelerini etkileyebilecek hassas bir coğrafi konuma sahip ülkemiz, barışın ant-tezi olan sıcak savaşın yerini teröre bıraktığı bir çağda, bu olgunun ekonomik, sosyal, kültürel ve politik boyutlarıyla mücadele etmektedir. Etnik ayrımcılığa karşı terör örgütleriyle yürütülen mücadele, sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik, güvenlik ve uluslararası ilişkiler olmak üzere dört ana bileşenden oluşan bir stratejiyi gerektirmektedir. Ülkemizde son yıllarda demokratikleşme adına gerçekleştirilen reformlar, demokratik açılım süreci, ekonomik kalkınmaya esas altyapı çalışmaları, uluslararası platformlarda örgütün bir terör örgütü olduğunun kabul ettirilmesi, Kürt meselesinin çözümü için gerekli şartları hazırlamaktadır.
Meselenin sosyo-kültürel boyutunda geniş toplumsal mutabakat sağlanması amacıyla, Kürt vatandaşlarımız adına söylemlerde bulunanlardan ziyade, doğrudan vatandaşlarımızın beklenti ve taleplerini analiz edip raporlamak üzere tarafsız ve toplumun farklı katmanlardaki kişilerden müteşekkil bir heyet oluşturulmuştur. Heyetin görevi, Devlet adına müzakereler yürütmek değil, çözüm için toplumsal mutabakatın oluşmasına katkı sağlamakla sınırlıdır. Anadilde eğitimden yayına kadar muhtelif taleplerle neticelenen görüşmelerde, muhatap halk, taleplere ilişkin müzakereleri yürütecek ‘onay’ ve ‘icra’ makamı ise sadece ve sadece Devlettir. İcazeti başka yerlerde de aramak suretiyle meşruiyetinin kaynağını milletten alan Devleti yegâne muhatap görmemek, milleti küçük düşürmektir!
Anılan heyet temsilcilerinin de bulunduğu bir başka heyetin ise (Akil İnsanlar), çözüm sürecini denetleyecek olması tartışılmaktadır. Etnik ayrılıkçılığa dayalı terörle mücadelede çözüm sürecinin tarafları, merkezi Devlet otoritesi ve terör örgütünün temsil ettiğini iddia ettiği etnik topluluktur. Terör sorunlarının çözüm süreçlerine örnek teşkil eden İspanya (ETA) ve İngiltere (IRA)’de, müzakere sürecini ulusal veya uluslararası hiçbir mekanizma denetlememiştir.
Kamu vicdanını yaralar
Yurttaşlara, siyasi partiler ve lobilerin yanında, farklı görüşlerini kanalize edebilecekleri çıkarlarını güvenceye alabilecekleri bir alternatif sunmak için kurulan hiçbir sivil toplum yapılanmasının, Devletimiz ve Kürt vatandaşlarımız adına süreci ‘denetleme’si, kamu otoritesi ve vicdanına uygun değildir. Toplumsal mutabakat zeminin oluşmasına katkı veren sivil örgütlenmeler, politika oluşturma sürecinde Devlete yardımcı olmalıdır. Avrupa Konseyi sivil topluma devleti denetlemeyi değil, politika ‘taslağının’ hazırlanması ve/veya uygulanan politikaların sonuçlarını izleyip değerlendirme ödevini yüklemektedir. Adı, üyeleri veya amacı ne olursa olsun, sivil bir oluşumun terör örgütünü muhatap kabul etmesi, örgütün meşrulaştırılmasına hizmet ederek müzakerelerin etkisini azaltacak, sürecin başarısını sekteye uğratabilecektir.
Ayrıca, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler Devlet sırrı olarak tanımlanmaktadır. Milli güvenlik ile dış ilişkilere dair öğeleri bünyesinde toplayan terör faaliyetlerine ilişkin bilgilerin Devlet sırrı niteliğinde olduğu şüphesizdir. Bunların açıklanması Anayasamızda yasaklanmış, Türk Ceza Kanunu’yla müeyyide altına alınmıştır. Görevleri gereği böylesi bilgilere muhatap kurum ve kişiler içinse ‘gizlilik’ esastır. Terörün yalnızca şiddete dayalı eylemlerle sınırlı kalmayarak her nevi kaçakçılık ve uluslararası güçlerce sağlanan yasadışı desteği bünyesinde barındırması, uluslararası pazarlık unsuru haline gelerek sınır-ötesi niteliğe bürünmesi; bu bilgilerin gizliliğinin korunmasını zorunlu kılmaktadır. Diğer bir anlatımla, “Devlet Sırrı” ve “Askeri Sır”rın korunması söz konusu olmadığı öne sürülse dahi, bu riskin ihtimal dahilinde olması bile yeterli sayılıp, Devletin En Üst Makamı tarafından bu hassasiyetin gösterilmesi doğal karşılanmalıdır.
Güvenlik zafiyeti olur
Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını yürütmekle görevli Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı’nın (MİT), dünya örneklerinde de olduğu gibi, aleyhte etkinliklerde bulunan terör örgütleri hakkında faaliyetlerde bulunması, teröre ilişkin bilgilerin iç ve dış güvenlikle yakın ilgisi dikkate alındığında, örgüt temsilcileriyle görüşmelerde bulunması kaçınılmazdır. MİT, Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri gizli tutabilir. Bilgilerin paylaşıma ve kullanıma açılmasına, üçüncü kişiler değil, yetkili Devlet organı olarak MİT karar verir.
TBMM’de dahi, oturumda bulunabilecekler dışındakilerin Genel Kurul salonundan çıkarıldığı çoğunlukla terör konusunda yapılan kapalı oturumlardaki görüşmeler hakkında, hiçbir açıklama yapılamaz, görüşmeler on yıl süreyle Devlet sırrı olarak saklanır.
Yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı vatanı savunmakla görevli Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Devlet görevlileri arasındaki milli savunma ve güvenliğe ilişkin görüşmeler de Devlet sırrı olarak gizli tutulmaktadır.
Devletin yetkili organlarıyla halk iradesi temsilcisinin ülke menfaatleri gereği gizli tuttuğu bilgilerin, meşruiyetini Devletten almayan kişilere sunulmasına zemin hazırlayan her türlü oluşum, devlet için apaçık bir tehdittir.
Tüm dünya örneklerinde terör örgütleriyle müzakereler Devlet tarafından yürütülmüş, süreçte Devlet otoritesini zafiyete uğratacak hiçbir ulusal veya uluslararası denetim mekanizması öngörülmemiş, müzakere sürecinin meşru olmayan taraflarına karşı milli güvenliğe zarar verebilecek bilgiler gizli tutulmuşken, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu alandaki meşruiyetini başkalarıyla paylaşması düşünülemez!

Haberin Devamı

1 Doç. Dr . Atilla Sandıklı, Erdem Kaya “Çatışma Çözümü ve Türkiye’de Kürt Meselesi” Bilge Adamlar ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Rapor no:45 İstanbul 2012, 5.sf (Erişim Tarihi: 22/3/2015 http://www.bilgesam.org/incele/683/-catisma-cozumu-ve-turkiye’de-kurt-meselesi/)
2 Eren Okur, “ETA/Bask Modeli mi? Türkiye Modeli mi?”, BİLGESAM Yayınları, 29/9/2010 (www.bilgesam,org/incele/1230/-eta-bask-modeli-mi--turkiye-modeli-mi/, erişim tarihi:22/3/2015)
3 Doç. Dr . Atilla Sandıklı, Erdem Kaya, ag.e., 16.sf
4 Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar MerkeziUTSAM Raporlar Serisi:15 “İspanyanın Terörle Mücadelesi” (erişimtarihi:23/3/2015http://utsam.org/images/upload/attachment/İspanya’nın_Terörle_Mücadelesi.pdf;
Dr. Yılmaz Şimşek “İspanya’nın Terörle Mücadelesinde ETA Örneği” Dünyadan Örneklerle Terörle Mücadele içinde, der. İhsan Bal ve Süleyman Özeren (Ankara: USAK Yayınları, 2010), 305-343. Sf.
5 Süleyman Özeren ve Süleyman Demirci, “İngiltere’nin Ayrılıkçı IRA ve Dine Karşı Terörle Mücadele Politikası,” Dünyadan Örneklerle Terörle Mücadele içinde, der. İhsan Bal ve Süleyman Özeren (Ankara: USAK Yayınları, 2010),
265-267.sf; 288-289.sf
6 Avrupa Konseyi “Sivil Toplumun Karar Verme Sürecine Katılımıyla İlgili İyi Uygulama İlkeleri” (CONF/PLE (2009) CODE1),3.sf
7 Avrupa Konseyi, 18.sf
8 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 47.md (17/12/2014 tarih ve 25673 sayılı Resmi Gazete)
9 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 26.md “Düşünceyi açıklama ve Yayma Hürriyeti”; 28.md “Basın Hürriyeti”
10 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu,326.md (12/10/2004 tarih ve 25611 sayılı Resmi Gazete)
11 Bugün gazetesi, “İspanyol hâkim BUGÜN’e konuştu”14/3/2012) (erişim:23/3/2015-
12 Devlet İsti hbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu, Ek Madde 1 (03/11/1983 tarih ve 18210 sayılı Resmi Gazete)
13 Hürriyet, “Meclis’te bugüne kadar 266 kapalı oturum yapıldı” (4/08/2012) (erişim: 23/3/2015
14 Yasama El kitabı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, TBMM Basımevi Ankara, Eylül 2011, 28.sf
15 Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu, 35.ms (9/01/1961 sayı ve 1072 sayılı Resmi Gazete)