Kamu işletmeciliği(*)-2

28 Şubat 2016

Yeni kamu yönetimi anlayışına alternatif olarak, vatandaşa yardım ve rekabetin artırılması yaklaşımı geliştirilmiştir. Ülkemizde yapılan ise, gelişmiş ülkelerde başarıya ulaşan anlayışları izlemek olmuştur

Yeni sağ hükümetler döneminde reformlar büyük ölçüde Yeni Kamu İşletmeciliği ve Yeni İşletmecilik bağlamında gerçekleşmiştir.
“Yeni kamu yönetimi piyasa mekanizmasına, müşteri odaklı hizmete dayanır, süreç yerine sonuç odaklıdır ve kamu sektörüne, kamu hizmetlerinin özel sektöre gördürülmesi ile rekabeti getirmeye çalışır. Yeni kamu yönetiminin amacı, kamu yönetimini işletme yönetimi ilkelerine yaklaştırmak, kamu yönetimi ile işletme yönetimi arasındaki farklılığı azaltmak ve kamu yönetimini “işletme benzeri” bir yönetim haline getirmektir.
Bilindiği gibi yeni kamu yönetimi anlayışı; rekabeti, piyasa sisteminden daha çok yararlanmayı, sonuç odaklılığı, vatandaş merkezli yaklaşımı ve özel sektörde uygulanan yönetim tekniklerinin kamuda da uygulanmasını benimsemiştir.
Ortak çıkar vurgusu
Bazı düşünürler (Janet Denhardt ve Robert Denhardt) yeni kamu yönetimi anlayışına alternatif olarak “Yeni kamu hizmeti” (New Public Service) yaklaşımını geliştirmişlerdir. Bu yaklaşım,

Yazının Devamı

Kamu işletmeciliği

27 Şubat 2016

Doç. Dr. Selami DEMİRKOL (**)
21.03.1963 tarihinde Elazığ, Çevrimtaş’da doğmuştur. Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi’ni bitirdiktan sonra 1985 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden 1987 yılında Yüksek Lisansı tamamladı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde 1995 yılında Kamu Yönetimi doktor ünvanını aldı. 2014 yılında Kamu Yönetimi alanında Doçent oldu. Gaziantep Vergi Mahkemesi Üyeliği ile İstanbul ve Sakarya İdare Mahkemesi Üyeliği, Sakarya ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Üyeliği, İstanbul İdare Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulunmuş, 25.06.2012 tarihinde Danıştay Üyeliğine seçilmiştir. Hali hazırda Danıştay Üyesi olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış 5 adet kitap ve 75 civarında makale çalışması bulunan Demirkol evli ve iki çocuk babasıdır.

Devlet olgusunun, yürütme organı içerisinde yer alan ve en önemli araçlarından birisi olan “Kamu Yönetimi”, günlük hayatımızda oldukça yoğun ve yaygın bir yer tutmaktadır.
Yürütme organında bulunanlardan, özellikle de politika aktörlerinin başarısı ile kamunun yönetiminde bulunan kamu görevlilerinin başarısı arasında çok

Yazının Devamı

İNSANLIĞIN KANAYAN YARASI: HOCALI

26 Şubat 2016

Prof. Dr. Necdet Ünüvar

(AK Parti Adana Milletvekili Türkiye-Azerbaycan Parlamen-tolararası Dostluk Grubu Başkanı)

1960’ta Ceyhan’da doğdu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. İç Hastalıkları ile Endokrinoloji ve Metabolizma ihtisaslarını Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tamamladı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanlığı görevini yürüttü. 2002-2007 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. 23.24.25. ve 26. Dönemlerde Adana Milletvekili seçildi. 7 Araştırma Komisyonunda başkanlık ve üyelik yaptı. 23. ve 24. Dönem Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaptı. 24. Dönemde Sağlık Komisyonu Başkanlığı ve Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu Başkanlığı yaptı. Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanıdır. Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği üyesi, İVEK Vakfı, Adana Sağlık Turizm Derneği ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneklerinin Kurucu üyesidir. Evli ve 3 çocuk sahibi olan Ünüvar’ın “Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıklarında Tedavi”, “Her Dem Erdem”ve “Dijital Siyaset” adlı 3 kitabı bulunmakta ve İngilizce bilmektedir.

Türkiye ve Azerbaycan’ın bulunduğu coğrafya acılarla yoğrulmuş bir coğrafyadır. Bu

Yazının Devamı

İnsanlığın gündemi

24 Şubat 2016

Çaresiz bir şekilde insani yardıma muhtaç yaşayan insan sayısı Birleşmiş Milletler’in kurulduğu tarihten bu yana ki en büyük sayıya ulaşmış bulunuyor. Artan sayıda savaşta taraflar uluslararası insani hukuku pervasızca ihlal ediyor. Hızla artan insani yardım ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyuluyor ancak bunun için gereken kaynaklarda şimdiye kadar görülmemiş oranda açık yaşanıyor.
Bu ve daha birçok nedenden dolayı Dünya İnsani Zirvesinin ilkini 23-24 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da topluyorum. Dünya liderlerinin, uluslararası örgütlerin ve diğerlerinin büyük sıkıntılar çeken insanlara daha fazlasını, daha iyi bir şekilde sağlamayı taahhüt etmelerini istiyorum. Kaybedecek zamanımız yok.
Kırılgan dünyamızda iklim değişikliği insanların hayatlarını ve geçim kaynaklarını etkiliyor. Gaddar ve sonu gelmeyen çatışmalar, aşırılıkçı şiddet ve artan eşitsizlikler milyonlarca erkek, kadın ve çocuğun hayatını mahvediyor ve toplumları istikrarsızlığa itiyor. İkinci Dünya Savaşından bu yana en fazla sayıda insan evlerinden edilmiş bulunuyor.
İşbirliği şart
Dünyanın dört bir yanında 125 milyon kişi insani yardıma muhtaç yaşıyor.
Eğer onlar bir ulus olsaydı,

Yazının Devamı

200 yıl yaşama imkânı da var!

22 Şubat 2016

Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü araştırmacıları, şu an hayatta olan insanların 200 yıl yaşama imkânı olduğunu söylüyor. Organ yaşlanmalarına bağlı ölümlerin önüne geçmek için bilimsel çalışmalar yapıldığını belirten uzmanlar farklı kuşakların bir arada olmasının farklı deneyimlere yol açacağını vurguluyor...

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’de 2002-20014 yılları arasında doğumda beklenen yaşam süresinin ortalama 4.5 yıl arttığını belirterek şöyle dedi: “ Yaşam süresi 75’in üzerinde olup da bizim gibi yüksek artış sağlayan dünyada sadece 4 ülke var; Güney Kore, Estonya, Maldivler ve Lübnan. Erkeklerde 2002 yılında 70.5 yaş dilimi, 74.8’e; kadınlarda 2002’de 74.7 olan sayı 79.3’ e; 72.5 ortalama süre 77’ye yükselmiştir.
Yaşlanma, yaşam içinde bir çağdır. Yavaş gelişen bir süreçtir. Başlangıcı 60-65-70 yaş arasındadır. 70 yaşından sonra beyin yapısında ve işlevinde azalma, bozulma, gerileme olabilir. Yaşlanmanın anahtar sözcükleri: azalma, bozulma, çökme, duraklama, düşme, eksilme, gerileme, karışma, kötüleşme yozlaşmadır.
Birikimlerin paylaşımı
Günümüzde kronolojik ( zaman bilimsel) olarak yaşlılığın, 60-65 yaş dilimi arasında başladığı kabul edilmiştir.

Yazının Devamı

Azerbaycan: Ekonomide ileriye doğru

19 Şubat 2016

2015 yılında yaşanan ekonomik kriz ve petrol fiyatlarındaki sert düşüş sebebiyle küresel çapta ortaya çıkan ekonomik yansımalar yakıt ihracatçısı ülke konumunda olan Azerbaycan’da da hissedilmiştir. Buna ek olarak petroldeki düşüş dış etkenler sebebiyle para birimlerine etki etmiş, alınan tüm önlemlere rağmen devalüasyona gidilme kararını zorunlu kılsa da Azerbaycan manatı ekonomik anlamda direnç göstermiştir. Bütün olumsuz koşullara rağmen, ülke ekonomisi yüzde 1.1, petrol dışı sektör ise yüzde 8.4 oranında artmıştır. Küresel olarak yaşanan kriz dönemi süresince Azerbaycan’da ekonomik büyüme devam ederek gayrisafi yurtiçi hasıla ve sanayi üretiminin büyümesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Ayrıca işsizlik ve yoksulluk oranı yüzde 5’in altına inmiş, 1 milyon 500 bin yeni işyeri açılmıştır.
Öncelikle işin enerji boyutu incelendiğinde Azerbaycan ve Türkiye’nin önemli bir rol oynadığı Güney Gaz Koridoru’nun tamamlanması doğrultusunda hayati adımların atıldığı görülecektir. Söz konusu koridor Avrupa’nın enerji arz güvenliğini amaçlamakta ve Şahdeniz, Güney Kafkas boru hattı, TANAP, TAP olmak üzere toplam dört aşamanın her birine ilişkin çalışmalar başarıyla devam etmektedir.


Fai

Yazının Devamı

KARİZMANIN ALDATAN CAZİBESİ

18 Şubat 2016

Prof. Dr. Acar Baltaş
Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlamıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Nörofizyoloji Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptığı doktora çalışmasının ardından, 1981’de Nörofizyoloji alanında Tıp Bil imleri Doktoru (M.Sc.Dr.), 1986’da Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996’da Profesör ünvanını almıştır. Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıtmıştır. 1985’den bu yana çeşitli sektörlerde insan kaynakları yapılanması ve şirket birleşmeleri, değişim yönetimi konularında yönetim danışmanı olarak çalışmaktadır.

1 Kasım seçimlerinden sonra beklenen oyu alamayan partilerde lider arayışları başladı. Bu arayışlar sırasında aranan yeni liderin en ihtiyaç duyulan özelliğinin karizma olduğu sıklıkla dile getiriliyor. Karizma kavramı literatürde ilk kez Weber tarafından 1947 yılında ele alınmış ve “karizmatik liderlerin sıradan insanlardan farklı olarak, Tanrı vergisi ayrıcalıklı, üstün güç ve niteliklere sahip insanlar olduğu” yazılmış. Bu nedenle özellikle başarısızlık yaşayan ve hayal kırıklığına uğrayan toplulukların

Yazının Devamı

İnsan donanımı ve başarısı

16 Şubat 2016

Toplumun ve kalkınmanın esas sermayesi insandır. İnsan unsuru, toplumsal değerlerin önünde gelir. İnsan, hayatının başlangıcından sona ermesine kadar yaşam sürecinde, öğrenmek ve eğitilmek ihtiyacını duyar. Çağa uygun yaşamak ve hayatını devam ettirmek için; çağın gereği bilgileri edinmek, edinilen bilgi ve birikimleri uygulamak ve yaşam biçimi haline getirmek zorundadır.
Aksine bir yaşam biçimi, bireylerin var olduğu toplumdan kopması ve medeni toplum yaşamından dışlanması, rekabet edebilme faaliyetlerinden yoksun kalması sonucunu doğuracağı tartışmasızdır. Bireyler, yaşadıkları çağın bilgi ve birikimlerini edinmeleri ve sürekliliğini sağlamak durumundadırlar. Bu bağlamda, konunun uzmanlarının alanlarına girmeden, gözlem ve değerlendirme yaparak önerilerde bulunmak, insanlara yarar sağlayacağını düşünüyorum.
Bilişim teknolojisi
Yenidünya düzenin geldiği aşamada, teknolojideki gelişim, çalışma alanlarında büyük değişimler meydana getirmiştir. Lambalı bilgisayarla başlayan teknolojik gelişim, kişisel bilgisayarlara geçişle beraber insanlık hayatında değişiklikler yapmıştır. Bugün insanlığın ulaştığı değişim, kol gücünden bilgisayar sistemine geçiş ile en üst noktaya

Yazının Devamı