Söz uçtu icraat kaldı

1 Ocak 2010







YENİ yıla girdiğinizde, geçmiş yıla dair söz gidiyor, icraat arkada kalıyor.

Yazının Devamı

İzmir’in 31 milyonu hazır

30 Aralık 2009

Yılbaşında büyük ikramiye çekilişine az kaldı. Türkiye nefesini tuttu, 30 milyonu kim kazanacak derdine düşerken, İzmir’in bahtına 31 milyon düştü. Bir kent için belki küçük ama yüzlerce sivil toplum örgütü ve KOBİ için büyük rakam.
Türkiye’nin yerel kalkınma modeline geçişte kurduğu ilk iki Kalkınma Ajansı’ndan biri olan İzmir Kalkınma Ajansı 30 milyon TL’lik ilk destek çağrısının ardından ikinci destek çağrısını yarın yani 31 Aralık’ta başlatıyor. Önceki günkü yönetim kuruluna başkanlık eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yeni destek çağrısını yarın başlatacaklarını anlattı.
Sonuçta İzmirliler, 31 milyon TL’lik desteği; geçen çağrıda olduğu gibi, yine hazırladıkları projelerle elde edebilecekler.
İlk çıkılan çağrıda; 169 projeye 30 milyon TL hibe verilmişti. İçlerinde özellikle sosyal projelerde çok anlamlı destekler oldu. Her şeyden önce bu kent için çabalayan sivil toplum örgütü belki de ilk kez arkalarında bir güç hissetti. 71 sosyal kalkınma projesi destek aldı.
Spina Bifida Derneği, sokak çocukları ve zor koşullar altındaki çocuklara konservatuar eğitimi, zihinsel özürlülere katı bildiğim bazı sosyal kalkınma projeleri ve bu projelerin

Yazının Devamı

15 milyon dolar acısı

27 Aralık 2009

BİRÇOK konuda birikimli olmak işe yarar. Gazetecilikte de böyledir, ayrıca yaşadıklarınız, haber bültenlerinde geçen bazı satırları okurken sizi acı acı gülümsetebilir. Haber şöyle:
“Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın İzmir Alsancak Liman ihalesini kazanan konsorsiyuma tanıdığı ikinci 45 günlük süre doldu. İhaleyi kazanan Global Hutchison/EİB/ Limaş konsorsiyumunun, nisan ayı sonuna kadar istediği dört aylık ek süre talebi için Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından henüz yanıt verilmedi. Yetkililerin konuyu inceledikleri öğrenildi.
İzmir Liman Hizmetleri A.Ş’nin Başkanı Oğuz Satıcı, şunları söyledi:
“Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, İzmirlilerden daha duyarlı çıktı. Limanı bir anda gözden çıkarmak istemedikleri için konuyu inceliyorlar. Umarım ki ek süre talebimiz uygun görülür.”
* * *
Demek Özelleştirme İdaresi Başkanlığı İzmirlilerden daha duyarlı çıktı. Burada biraz geriye, birkaç yıl öncesine gitmek gerekiyor:
Tarih: Mayıs 2007 öncesindeki yaklaşık 8-10 aylık süreç...

Yazının Devamı

Angus yatırımı karşılığını yeni veriyor

25 Aralık 2009

GEÇEN gün, EGİAD ve Price Waterhousecoopers ortaklığıyla İzmir’de “Şirketlerde mali işler ve finans biriminin değişen rolü” adlı toplantıdaydık. Toplantı genel hatlarıyla finans direktörlerinin yani CFO’ların değişen rollerini anlatıyor, özetle finansçıların bu çalkantılı ekonomide şirketin başına geçme, CEO olma şanslarının yükseldiğini anlatıyordu.
Güzel uyarı ve öneriler, anekdotlar oldu. Onlara sonra geliriz. Şimdi konumuz başka...
Verilen arada Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ve Vestel CEO’su Ömer Yüngül’le sohbet ederken, konu et fiyatlarının yüksekliğine geldi. Tiryaki, Yüngül’e “yüzünüz gülüyor, et fiyatları yükseldi artık mutlusunuz” diyordu.
Yüngül’ün Manisa Ticaret Borsası Başkanı Arif Koşar’la, Türkiye’de pek bilinmeyen bir sığır cinsi olan Angus’u yetiştirmek için kurduğu entegre hayvan çiftliğine getirmişti sözü. Yüngül de piyasanın kendisini daha yeni toparladığını anlattı.
Onların orada bıraktığı sohbeti daha sonra biz Yüngül’le sürdürdük.

Çok zor dayandık

Yazının Devamı

Çare yok! ”Temkinli iyimser” olacağız

23 Aralık 2009

Duyduk ki: seksen bin işçi yapmış metroyu, birçoğu günlük işlerinden sonra,çoğunlukla geceleri sabahlara dek.
harca batmış ter içindeki iş giysilerini göstererek gururla.
aşılmış bütün engeller-
yeraltı suları, çok katlı yapıların basıncı,
dayanıksız büyük toprak yığınları-.
en iyi mermer getirilmiş uzaklardan, en güzel ağaçlar
işlenmiş özene bezene.

Yazının Devamı

Tek bir yoksulu geri çevirmeyen hastane

20 Aralık 2009

TARİHİNİ hesaplamak bile zor. İlk 1827 yılında sık sık baş gösteren salgın hastalıklarda halkın sağlık gereksinimlerini karşılamak amacıyla kuruluyor. 1874’te Rothschild Hastanesi adını alıyor. 1914’te Sultan Reşat’ın fermanıyla resmi ruhsat veriliyor.
1. Dünya Savaşı’nda cepheden gelen yaralıların tedavileri yapılıyor. Yalnızca Musevi cemaatine değil, yüz yıl boyunca İzmir’de yaşayan her kesimden insana hizmet veriyor. Tam bir tarih, tam bir çınar.
Geçen günlerde Türkiye’de karmaşaya dönüşen, sağlık sistemini yaralı bohça haline getiren özel hastanelerimizin Sağlık Bakanlığı tarafından sınıflandırılma uygulamasını yazmıştık. Bu karmaşanın hastanelere verdiği zararı belirtirken Karataş Hastanesi’nin sıkıntı içinde olabileceğinden söz etmiştik. Konumuz sağlık sistemindeki yanlışlıklardı ve bir satırla söz ettiğimiz Karataş Hastanesi’in aslında nasıl bir tarih olduğunu ve sektördeki özel yerini açıkçası Karataş Hastanesi Genel Müdürü Faruk Gökyer’le görüşürken daha iyi fark ettim. Hastanenin herhangi bir sıkıntı içinde olmadığı gibi kaliteli sağlık hizmetin ödün vermediğini gördüm.
Gökyer, bu hastaneyi sonuna kadar koruyup kollayacaklarını anlattı.

Fiyatlarda denge

Yazının Devamı

İsviçrelileri ikna etti, yatırımları İzmir’e getirdi

18 Aralık 2009

TÜRKİYE dalgalı kura geçtiğinden bu yana kendisi düzelmediği gibi, adeta dünya ekonomisini de dalgalandırdı. Global ekonomiden hala yeterli iyimser sinyaller gelmiyor.
Ülke de ekonomiyi unutup siyasete dalınca özlediğimiz iyimser gelişmeler için artık mumu her yerde dolaştırıyoruz.
Bu kez yeni bir yatırım kararı İzmirli bir işkadınından geldi. Şebnem Karasu Cattanach zaten başarılı bir girişimciydi, şimdi hızlı bir yatırımcı olarak yoluna devam ediyor.
Türkiye’nin ilk baharat sterilizasyon tesisini kuran İzmirli işkadınımızı izninizle, yaklaşık bir yıl önce evlendiği eşinin soyadı Cattanach yerine, kendisini benim ve sektörün tanıdığı şekliyle Şebnem Karasu olarak anlatmaya devam edeceğim.
* * *
Aslında iyi bir girişimcilik öyküsüne, önemli yatırımlara imza atmak Türkiye’de kolay değil. Hele İzmir’de, hele kadınsanız, hele de yeterli finansmanınız yoksa...
Karasu’nun öyküsü bu açılardan cazip. Gıda mühendisi olmasına karşın, uzun süre alanının dışında çalışan, daha sonra baharat sektörüne profesyonel yönetici olarak gelen Karasu, sektördeki sterilizasyon eksikliğini fark ettirmesiyle rotayı döndürmeye başlıyor. Türkiye’nin adı baharatta o dönemde kırmızı listede.

Yazının Devamı

Meçhul İzmirli

16 Aralık 2009

Varlık barışı kapsamında, 2008 yılında yürürlüğe giren “5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” uyarınca Türkiye önemli bir ekonomik açılıma imza atmıştı. Ancak talihsizlik mi, hesapsızlık mı tartışılır, açılımların sonu bu ülkede beklentilere uymuyor.
Büyük umut olarak gösterlen varlık barışı, 1.10.2008 tarihi itibariyle sahip olunan ancak işletme kayıtlarında yer almayan kıymetlerin işletme kayıtlarına intikal ettirilmesini amaçlıyordu. Hükümet bu düzenlemeyle kısca, yurtdışındaki “paranızı getirin” hesabını sormayacağım dedi.
Bu şekilde, sahip olunan yurtdışındaki varlık için yüzde 2 yurtiçindeki varlıklar için yüzde 5 vergi ödenerek yasadan yararlanma olanağı getirildi.
Önce ilk hayal kırıklığı yaşandı ardından süre uzatıldı.
100 milyar TL giriş beklenen “Varlık Barışı” nda 19 Kasım itibariyle yurtiçinden 8.9 milyar TL, yurtdışından 13 milyar TL olmak üzere toplam 22 milyar TL varlık beyan edildi. Yani dörtte bir rakama bile ulaşılamadı.
Toplam 22 milyar TL’de İzmir’in payı 1 milyar 48 milyon TL oldu.
İzmir’de ise bu rakamın yaklaşık 700 milyon TL’si bir kişiye ait. O da yurtdışı beyanı. İşte bu kişinin yasal ödeme süresi Mart

Yazının Devamı