Kadının eğitimi, çalışma koşullarına kavuşması, beden, zihin ve ruh sağlığı beslenmeyle yakından ilişkili. O yüzden, kimyasal habercilerimiz hormonlardan başlayarak kendinize her an daha iyi bakmanız dileğiyle iyi yaşamı yeniden gözden geçirelim
İyi yaşam ve beslenmenin ilk kuralı, bana göre bedeni ve ruhu sevgi ile beslemek. Eşitlikçi bir ortamda yaşamak insana yakışır şartlar ve toplumsal refah da tabii ki önemli. Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde değil, her gün değerliyiz. Bu hafta UNDP Türkiye ve Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) ortaklığında yayınlanan Türkiye’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Performansı raporuna göre, cinsiyet eşitsizliği tüm dünyada maalesef devam ediyor. Dünyanın hiçbir yerinde kadınlar cinsiyet eşitliğini tam yaşamıyor, sadece eşitsizliğe maruz kalma oranı değişiyor. Kadınların yetkilendirilmesi uygulamaya tam geçmiyor, kısacası fırsatlar eşit değil. Kadının eğitimi, çalışma koşullarına kavuşması, beden, zihin ve ruh sağlığı gibi durumların beslenmeyle yakından ilişkili olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kendinize her an daha
Bir yağmur, bir güneş derken yazın habercisi, ilkbaharın ilk ayı mart geldi bile. Umarım tüm dünya adına daha güzel haberleri aldığımız umut dolu bir bahar olur. Bahar aylarında ağaçlarda rengârenk çiçekler, tezgâhlarda meyve ve sebzeler yerini alır. Mevsim geçişleri yaşarken vücudumuz da bazı farklılıklara ayak uydurmaya çalışır, siz de birkaç değişiklikle vücudunuzun bu sürece adapte olmasına yardımcı olabilirsiniz.
Bahar aylarına girerken bazı bireylerde yorgunluk, güçsüzlük, isteksizlik, uykusuzluk şikâyetleri görülebilir. Bu noktada sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek önemli. Yeterli ve dengeli beslenmek, vitamin ve mineral alımını desteklemek, gün içinde 2-2.5 litre suyu tamamlamak ve az da olsa egzersize vakit ayırmak bahar yorgunluğuna yardımcı olabilir.
Mevsim meyve sebzeleri
Her ayın ilk günlerinde o ayın sebze ve meyvelerini gözden geçirip, faydalarından yararlanmaya çalışıyor musunuz? Unutmayın ki her sebze ve meyve kendine özgü mineral, vitamin ve sağlığa yararlı bileşikler
Depresyondan kansere pek çok hastalıkla baş edebilmemizi sağlayan Omega-3 yağ asidini en çok balıklardan alabiliyoruz. Hiçbir endişe duymadan balık tüketmememiz de önemli. “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” projesinin amacı da bu
Balık tüketiminizi gözden geçirip bilgilerinizi tazelemeye ne dersiniz? Omega-3 yağ asitlerinin vücudumuz için birçok faydası olduğunu duymuşsunuzdur. Omega-3, vücut tarafından üretilemeyen, dışarıdan besinlerle alınması gereken bir doymamış yağ asidi. Balık tüketimi ve yeterli Omega-3 alımı tüm yaş grubundan bireyler, özellikle de büyüme dönemindeki çocuklar, bebek bekleyenler ve ileri yaştakiler için çok önemli. Omega-3, vücutta yeterli düzeyde olduğunda depresyon ve kaygıyla mücadele edebiliyor, kalp hastalıklarına, metabolik sendrom, bazı kanser tiplerine ve yaşa bağlı unutkanlık gibi birçok rahatsızlığa karşı koruyucu etki gösteriyor. Yetişkinler ve çocukların da hafıza ve zihinsel gelişimine yardımcı olduğu birçok araştırmada gösteriliyor. Ek olarak cilt
Diyet kelimesi sizin için ne ifade ediyor? Aklınıza ilk olarak sınırlama ve yoksunluk duygusu geliyorsa bazı yaşam tarzı değişiklikleri ile bu düşünce biçimini yönlendirebilirsiniz. Vücudunuzu sağlıklı tutmanın, kendinizi daha iyi hissetmenize ve hastalıklardan korunmanıza yardımcı olacağını unutmayın.
Dünya genelinde beslenme nedenli risk faktörlerinin yılda 11 milyon ölüme yol açtığı tahmin ediliyor. PLOS (Public Library of Science) dergisinde geçtiğimiz haftalarda yayımlanan çalışmada, beslenme tarzı değişikliklerinin ortalama yaşam süresi üzerindeki etkisinin tahmin edilmesini sağlayan bir model oluşturulmuş. Modele göre, 20 yaşından itibaren tipik bir Batı diyetinden optimal bir diyete geçişin yaşam süresini 10 yıldan fazla artıracağı tahmin ediliyor. Yaşam süresinde en büyük kazanım ise beslenmeye daha fazla baklagiller, tam tahıllar, kuruyemişler ve daha az miktarda kırmızı et ekleyerek elde edilmiş. 60 yaşından sonra tipik bir diyetten optimal diyete geçişin, ortalama yaşam süresini sekiz yıla kadar artırabileceği çalışmanın ilgi
Vücudumuzun en üst yöneticisi beynimizin daha sağlıklı ve hafızamızın çok güçlü olmasını kim istemez ki! Günlük yaşantımızda bazı alışkanlıklarımızı değiştirerek, bunu başarmak mümkün
Sizce sağlıklı bir beyin için doğru beslenme mi yoksa egzersiz veya beyin kasını güçlendirmek mi daha fazla önem taşıyor? Aslında zihinsel olarak iyi olmak terimini detaylıca düşündüğümüzde birçok faktörden bahsetmek mümkün. Beynimiz her gün yeni bir özelliği keşfedilen, yaklaşık 100 milyar sinir hücresini içinde bulunduran organımız. Vücudumuzun kontrol merkezi olarak, kalbin atışından akciğerlerin sağlıklı çalışmasına, düşünmeden hareket etmeye ve duyguları yönetmeye kadar pek çok sayısız faaliyeti yürütmekle sorumlu. Peki, bazı alışkanlıklarınızı değiştirerek sağlıklı bir beyin ve güçlü bir hafızaya ulaşmaya ne dersiniz?
Akdeniz diyeti koruyor
Akdeniz diyetinin sağlığa olan faydalarını pek çok kez duymuşsunuzdur. Öyle ki her yıl yayınlanan US New World Reports’da, üst
Beslenme yaşamın her döneminde sağlık için büyük önem taşıyor. Kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için ise herkesin yeterli ve dengeli beslenmeye önem vermesi gerekiyor. Peki, vücudunuzun en önemli organlarından olan kemiklerinize iyi bakıyor musunuz?
Kemik protein ve minerallerden oluşur, iskelet oluşumunda ve bu sayede kalp, karaciğer gibi temel organların korunmasında rol oynar. Kemik yapımı bebeklik ve çocukluk döneminde hızlıyken, yaşın ilerlemesine bağlı olarak 25’li yaşlardan sonra yapım yavaşlamaya ve yıkım ise artmaya başlar. Bu süreçte pek çok önemli faktörden bahsetmek mümkün. Ben de bu yazımda kemik sağlığı ve beslenme ilişkisinden bir kez daha bahsetmek istedim.
Kalsiyumun önemi
Kemikler canlıdır, büyürler. Bunun için gerekli yakıtı da kalsiyumdan alırlar. Kemikler kalsiyum için banka görevi yapar demek mümkün. Gençken vücudunuz 'kemik yoğunluğunu' artırmak için kalsiyumu 'kemik bankasında' biriktirir. Kemik yoğunluğu, gerekli materyallerin ne kadar birlikte olduğu anlamına geliyor. Yüksek
14 Şubat’a doğru her yanımız aşkın ve sevginin rengi kırmızıyla donanır. Ama kırmızı, artık bizim için, doğa için, gezegen için yanan alarmın rengi! Şimdi sevginin gücünü, gezegenin sağlığı için kullanmanın tam zamanı.
Sevmek sevilmek çok güzel şey! Şüphesiz en güzel duygulardan... Sevgililer Günü sizin için ne ifade ediyor? Bu 14 Şubat sağlıklı, mutlu ve güçlü hissettiğimiz bir gün olsun. Hadi harekete geçin. Kendinizi çok sevin, unutmayın sağlıklı kalbe giden yol doğru beslenme alışkanlıklarından geçiyor. Peki, kalbimizi korumak için nasıl beslenmeliyiz?
Kalp dostu lifler
Akdeniz diyetini daha önce de sıkça duyduğunuzu tahmin ediyorum. Bu diyetin temelini, sebze-meyveler, tam tahıllar, kuruyemişler, kuru baklagiller, baharatlar ve deniz ürünleri oluşturuyor. Amerikan Kalp Derneği, fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumların kalp krizi ve felç riskini azalttığını belirtiyor. Ara öğünlerde yağlı tohumlara mutlaka yer verin. Tam tahıllar içerdikleri lifle kalp krizi riskini azaltmada yardımcıdır.
Şubat ayında kendiniz için bir iyilik yapmaya ne dersiniz? Hadi siz de sağlığınız için bir adım atın, eğer sigara kullanıyorsanız, sigarayı bırakma kararınızı gözden geçirip bırakmaya hazırlanın. Sigarayı bırakırken kilo almadan yeni alışkanlıklar edinerek başarılı olmak hiç zor değil, bunu hem araştırmalar gösteriyor hem de etrafımızda pek çok başarılı örnek var. Yeter ki inanın ve çabalayın. Unutmayın, her şey sizde başlar ve biter ve hiçbir zaman geç değil.
Bilişsel sağlığı etkiliyor
Sigara dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu. Ülkemizde halkın yüzde 27.3’ünün sigara içtiği, AB ortalamasının ise yüzde 18 olduğunu göz önünde bulundurursak konunun ciddiyeti bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapılan çalışmalar da her defasında sigaranın zararlarını bir kez daha ortaya koyuyor, kanser, kardiyovasküler hastalık, akciğer hastalıkları gibi pek çok hastalıkla sigaranın ilişkisini gösteriyor. Amerikan Kalp Derneği’nin geçtiğimiz günlerde yayımladığı araştırmaya göre, 60 yaş üzeri