Sıcak yaz günlerinde açık havaya taşınan yemekler, son öğünün geç saate kalması, kalabalık sofralar... Şüphesiz ki hiçbir şey mevsim sebze ve meyveleri ile dolu rengarenk bir sofra kadar yaz mevsimini çağrıştıramaz. Nemin ve sıcaklığın etkisini giderek artırdığı bugünlerde ferahlatıcı etkisi ile salatalar sofraların vazgeçilmezi oluyor. Peki salata hazırlarken nelere dikkat etmeliyiz?
Akdeniz tipi beslenme
Sıcak havada su, vitamin, mineral ve lif içeriği yüksek meyve, sebze ve tam tahıllara dayalı beslenme en iyi seçeneklerden. Kabak, salatalık, kavun, karpuz gibi pek çok yaz sebze meyvesi bu anlamda size yardımcı olacak. Cell dergisinde yayımlanan bir araştırmada 50 binden fazla birey değerlendirilmiş. Araştırma, daha iyi kardiyometabolik sağlığa sahip olan bireylerin bağırsaklarında Blastocystis seviyelerinin daha yüksek olduğunu belirtiyor. Blastocystis’in seviyeleri ise bitki bazlı, Akdeniz tipi bir beslenme programı ve minimum düzeyde ve işlenmiş gıdalar ile doğrudan ilişkili bulunmuş.
Salatanıza protein eklemek için ise ızgara balık veya peynir
Uyku tutmayan, en ufak bir serinliği, esintiyi aratan sıcaklar geldi çattı! Uzmanların, hava sıcaklığının İstanbul’da 33 dereceye yükseleceği, nem oranının ise yüzde 70-90’larda seyredeceği yönündeki tahminleri var. Öyle ki nemden dolayı hissettiğimiz sıcaklık 39-40 dereceyi buluyor. Sıcaklardan korunmak için ise herkesin kaçış yolu farklı oluyor. Bazıları denize inip serinlemeye çalışacak, bir kısmımız işlerini bırakamadığı için, çareyi klimalarda arayacak. Bu havalarda vücudun sıvı dengesini önemsemek kıymetli. Gelin bu sıcaklarda bir “oh!” dedirtecek yardımcı kuvvetleri ve doğru bilinen yanlışları hatırlayalım.
AŞIRI YAĞLI VE ŞEKERLİ BESİNLER YERİNE ALTERNATİF
Sıcak havalarda yaygın olarak meydana gelen hastalıklardan biri gıda zehirlenmeleri. Lütfen tükettiğiniz sebze ve meyveyi iyice yıkamaya özen gösterin. Tüketeceğiniz besinleri güneşte uzun süre muhafaza etmeyin; kremalı veya mayonezli yiyeceklerden yazın uzak durmaya gayret edin. Bu besinler sıcaklardan çok çabuk etkilendiği gibi sindirim problemlerine de yol
Sıcak ve nem oranının her geçen gün arttığı bugünlerde vücudunuzun sıvı ihtiyacının da paralel olarak arttığını hatırlamak gerekiyor. Yaz sebze ve meyveleri ise bu konuda adeta yardımımıza koşuyor. Salatalık, kabak, kavun, karpuz gibi mevsim sebze meyveleri yüksek sıvı içeriğiyle sofranızda yer alması gereken alternatifler arasında. Temmuz ayı demek yaz sofralarının vazgeçilmezi kavun ve karpuz demek iken gelin bu ikiliyi yakından inceleyelim.
Doğal ferahlatıcı
Yüksek su içeriğiyle yaz aylarında sofralarımızı renklendiren karpuzun bir ince dilimi (150-200 g) ortalama 50-60 kalori içeriyor. Özellikle kırmızı renkli iç kısmının likopen içeriği yüksek olduğunu hatırlatmakta fayda var. Likopen çok güçlü bir antioksidandır; hücrelerin korunmasında ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur. American Cancer Society (ACS) Journals’ın yaptığı bir çalışmada, karpuz, domates gibi besinlerin içeriğinde bulunan likopenin, bir böbrek kanseri türü olan renal hücreli karsinom riskini azaltabileceği belirtiliyor. Ayrıca, likopen sağlıklı
Eğer hâlâ tek kullanımlık plastikleri hayatınızdan çıkarmadıysanız #PlastiksizTemmuz size ilham olsun. Nasıl başlamalı derseniz işte kolaylıkla uygulayabileceğiniz 5 adım.
Seneyi yarıladık; temmuz, her yıl olduğu gibi #PlastiksizTemmuz farkındalığı ile başladı. 30 yıllık meslek hayatım boyunca insan sağlığına iyi gelen gıdaları ve beslenme alışkanlıklarını anlattım; son yıllarda odağıma gezegeni beslemeyi alarak hem bize hem gezegene iyi gelen alışkanlıklar konusunda ilham olmaya gayret ediyorum. Hepimizin yakından bildiği, hayatında yer verdiği bir şey var ki hem insan sağlığına hem de doğaya maliyeti çok büyük, evet doğru bildiniz: Plastikler.
Eyfel Kulesi kadar mikroplastik
Ömrünüz boyunca ortalama bir Eyfel Kulesi kadar mikroplastik soluduğunuzu biliyor muydunuz? Üstelik her hafta ortalama 1 kredi kartı büyüklüğünde mikroplastik de yiyoruz. Her yıl üretilen plastiğin üçte ikisi bir kez kullanılıp atık oluyor. Bu her yıl neredeyse 300 milyon ton plastik atık anlamına geliyor.
Peki Dilara ne yapıyor?
“Peki Dilara! Sen plastikleri hayatından tamamen çıkardın mı, bu
Temmuz ayına merhaba dedik. Yaz aylarında artan hava sıcaklıkları ve nem dengesinin değişmesi kendini cildiniz ile göstermiş olabilir. Yeterli ve dengeli beslenme birçok sağlık durumunda olduğu gibi cildiniz üzerinde olumlu etkilere sahip. Örneğin; bazı besinler sağlıklı bir cilt için size yardımcı olurken bazı besinler ise inflamasyonu artırarak, akne problemine sebep olabilir. Elbette akne probleminin sadece beslenmeyle ilgisi olmayan çeşitli faktörlerden kaynaklanabileceğini de hatırlatmakta fayda var. Cildinizin iyiliği için bazı beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeye ne dersiniz?
Yağ ve şeker artırıyor
Bağırsaklarımızdaki galaksiden, yani bağırsak mikrobiyotamızdan artık herkesin haberi var. Peki ya cilt mikrobiyomu? Cilt mikrobiyomu, cildin çeşitli katmanlarında yaşayan trilyonlarca organizmayı ifade ediyor. Bunu cilt sağlığında önemli rol oynayan bir ekosistem olarak da düşünebilirsiniz. İçerisinde bağırsak mikrobiyomu gibi hem kalıcı hem de çevreye bağlı pek çok tür yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre cilt hastalıklarının, cilt problemlerinin
Kimlik kartınızda yazan rakamları göz ardı edin, bırakın iyi yaşam adımları sizi sağlık dolu bir zaman yolculuğuna çıkarsın.
Mutlu ve uzun yaşamı kim istemez ki? Uzun ve sağlıklı bir yaşam herkesin ortak arzusu. Konuyla ilgili çalışmalar da giderek artıyor, birçok terim konuşuluyor. Gelişen teknoloji ve sağlık sektöründeki ilerleme sayesinde yaşam süresinde bir artış olacağı göz ardı edilemez. Öyle ki 2050 yılına kadar yaklaşık 3 milyon 7 bin insanın 100 yaşına kadar yaşaması bekleniyor. Aynı zamanda şu anda hayatta olan 5 yaşındaki çocukların yüzde 50’sinin de 100 yaşına kadar yaşayacağı tahmin ediliyor. Geçmişte 30’lar-40’lar orta yaş sayılırken şimdi “genç” olarak kabul ediliyor. Ben bazen 19 yaşın enerjisini, bazen 50 yaşın olgunluğunu, bazen çocuksu neşeyi, bazen durgunluğu, hepsini beraber yaşıyorum. Kendimi nasıl hissettiğim kadar etrafımdaki insanların bana kendimi kaç yaşında hissettirdiği de önemli, farkındayım. Dünya Sağlık Örgütü bu tanımı kendi sözlüğüne alarak, ageismin ruh sağlığı üzerinde
Yine güzel bir bayram tatilini geride bıraktık. Uzun bir dinlenme molası sonrası sevdiklerimizle paylaştığımız kıymetli anılar ile şehre ve yoğun iş temposuna dönüş başladı. Bayram dönüşü hafifleten önerilerimi bir önceki yazımda paylaşmıştım. Bu yazım ise değişen beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarınızdan etkilenen stres seviyeleri için. Tatil dönüşü kendinizi yorgun veya halsiz hissediyor, stres seviyenizde bir artış gözlemliyorsanız birkaç küçük adımla tatil sonrası depresyonuna meydan okuyabilirsiniz.
Serotonini artırma yolları
Biliyorum, tatilde bol güneş ve D vitamini ile bir arada olduktan sonra ofise dönmek serotonin seviyelerinizi etkileyebilir. Fakat bunu önlemek için atılacak adımlardan en güzeli fiziksel aktivite. Egzersiz sayesinde artan serotonin ve dopamin gibi hormonlar ile kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Yapılan birçok araştırma da düzenli fiziksel aktivite ile ruh sağlığı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu vurguluyor. Neuroscience&Biobehavioral Reviews dergisinde yayımlanan araştırmada, fiziksel aktivitenin depresyon riskini
Umarım herkesin hem bayramı hem de tatili sağlık, neşe ve huzurla geçmiştir. Bayram tatilinde yediklerinizin dozunu kaçırdıysanız tartıda küçük sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Metabolizmanızı ve kendinizi strese sokmayın, minik adımlarla dengeyi sağlayın
LİF TÜKETİMİNİ ARTIRMAYI HEDEFLEYİN
Kurban Bayramı’nda tüketimi en çok artan besin grubu et oluyor. Hayvansal kaynaklı beslenmek vücuttaki asit yükünü artırabilirken aynı zamanda içeriğindeki yüksek kolesterol sebebiyle kan yağlarının artmasına da sebep olabilir. Bir diğer etkisini ise bağırsaklarınız üzerinde gösterir. Eğer siz de bu dönemde et tüketiminizi artırıp sebze ve meyve tüketimini azalttıysanız bağırsak hareketlerinde yavaşlama gözlemlemiş olabilirsiniz.
Daha fazla sebze, meyve ve tahıl ürünleri tüketimine ağırlık vermek ve bitkisel protein kaynağı baklagillere sofranızda yer açmak hem sizi hem de sindirim sisteminizi hafifletir. 6 yemek kaşığı sebze yemeğini 1 porsiyon sebze olarak düşünüp tüketebilirsiniz. Çiğ sebzeler kalori içermezler;