SiyasetDiplomatlar şoke oldu

Diplomatlar şoke oldu

26.05.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Soykırım' iddiaları ile Osmanlı'da Ermenilerin tartışılacağı konferansın iptal edilmesi ve Bakan Cemil Çiçek'in, 'Arkadan hançerliyorlar' sözlerine, Avrupalı diplomatlar büyük tepki gösterdi

Diplomatlar şoke oldu

Avrupalı diplomatlar, Çiçek'in TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün yaptığı ve çok sert ifadeler kullandığı konuşmasını Milliyet'e değerlendirdi. Adalet Bakanı'nın sözlerinin, Türkiye'nin, "soykırım iddialarının tarihçiler tarafından incelenmesi" yönündeki politikasıyla taban tabana zıt olduğuna dikkat çeken diplomlatlar, "İnanılması güç sözler" ifadesini kullandılar. Böylece, Türk hükümetinin, farklı düşüncelerden, kendi vatandaşlarından bile gelse hala korktuğunu ortaya koyduğunu belirten diplomatlar, Çiçek'in AB sürecinde reformların hayata geçirilmesinde önemli rol oynadığına da dikkat çekerek, "Büyük hayal kırıklığına uğradık" dediler.Avrupalı diplomatların tepkileri şöyle:"Bu sözler ile bizzat Başbakan Erdoğan ve TBMM tarafından gündeme getirilen ve hem ABD, hem de Avrupa ülkelerinde büyük destek bulan, "Komisyon kurulsun, tarihçiler soykırım iddialarını araştırsın' yaklaşımının bir arada yürümesi mümkün değil." Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Boğaziçi Üniversitesi'nde "soykırım" iddiasının ve "Osmanlı'da Ermenilerin tartışılacağı konferans için, "Arkadan hançerliyorlar" demesi ve arkasından konferansın iptal edilmesi, Ankara'daki Avrupalı diplomatların tepkisini çekti. "Bir Adalet Bakanı'nın bu yöndeki sözleri, toplumda farklı düşüncelerdeki insanlara karşı nefreti körükleyecektir. Bundan sonra, Erdoğan ya da Dışişleri Bakanı Gül'ün yurtdışında, 'Türkiye'nin farklı görüşlere açık' olduğu yönündeki sözlerine kim inanacak?""Bu konferansa dünyanın dört bir yanından sadece Türk tarihçiler ve yazarlar katılacaktı. Buna dahi karşı çıkmak, hükümetin soykırım iddiaları konusunda sadece yabancılardan değil, aykırı görüşler dile getiren kendi vatandaşlarından da ne kadar korktuğunu ortaya koyuyor." Nefreti körükler 'AB sürecine katkı değil' AB kulislerinden gelen mesaj, "Türkiye'nin AB sürecine olumlu katkı yapmıyor" şeklinde belirginleşti. Demokratik tartışma ortamı oluşturulabilmesinin, "Türkiye'nin kaydedeceği bir ilerleme" olarak görüleceğini ifade eden bir AB yetkilisi, "Her konunun serbestçe tartışılmasına olanak verilmeli" dedi. Türkiye'nin Ermeni sorununu, diğer sorunlar gibi tartışma olgunluğuna erişmesi gerektiğine dikkat çekerek, "Konu hassas ama her AB ülkesi tarihiyle ilgili sorunları tartışmak durumunda kaldı. Türkiye de bunu yapabilmeli" dedi. Akademik nitelikli bir konferansa tepki gelmesini, "hoşgörü düzeyinin düşüklüğünün ve farklı görüşlere gösterilen tahammülsüzlüğün göstergesi" olarak niteleyen AB yetkilisi, "Müdahaleler, Türkiye'nin AB sürecine olumlu katkı yapmıyor" diye konuştu. AB yetkilileri, "soykırım" konusunun Türkiye'nin AB süreciyle bir bağlantısı olmadığını ısrarla belirtiyor. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy de Komisyon'un konuya ilişkin resmi çizgisini, "AB, Türkiye ile Ermenistan arasında bir güven ortamı oluşmasını diliyor ve destekliyor. Bu ortamın oluşmasını da Türkiye'nin AB perspektifinin olumlu katkı yapmasını umuyoruz" ifadeleriyle özetledi. Türkiye Ermenileri üzgün: 'Talihsiz bir konuşma' Türkiye Ermenileri Patrikliği Hukuk Danışmanı Sebuh Aslagil, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Ermeni Konferansı'nın ertelenmesine yol açan sert sözlerini, "Ne yazık ki talihsiz bir konuşma. Adaletli bir bakana ait olması beklenecek bir konuşma değil. Boğaziçi Üniversitesi'nin konferansı ertelemesi ve bu konuşma Türkiye için de talihsizlik" dedi. Türkiye Ermenileri Patrikliği Basın Sözcüsü Luiz Bakar da, "Türkiye'nin bu çıkışı zamanlama açısından yanlış oldu. Bu bilimsel bir etkinlikti. Düşünce özgürlüğüne de ters bir tutum oldu. Türkiye'nin imajını bozacak" dedi. Lagendjik'ten eleştiri: 'Tabular ülkesi diye anılacaksınız' Türkiye - Avrupa Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Cemil Çiçek'in sözlerine tepki göstererek, "Bu sözler Türkiye'nin tabular ülkesi olmaya devam ettiği şeklinde yorumlanacak ve AB üyeliğiniz için mücadele veren bizleri zor durumda bırakacaktır" dedi. Milliyet'e konuşan Lagendijk, Çiçek'in sözlerinin Türkiye'de üniversitelerde ne tartışılacağını hâlâ devletin belirlediğini ve düşünce özgürlüğünün tam anlamıyla yerleşmediğini gösterdiğini ifade etti. Dışişleri'nde sıkıntı yarattı Boğaziçi Üniversitesi'nde Sabancı ve Bilgi üniversitelerinin de işbirliğiyle düzenleneceği açıklanan ancak Adalet Bakanı Cemil Çiçek başta olmak üzere siyasilerin çok sert eleştirileri nedeniyle belirsiz bir tarihe ertelenen Ermeni Konferansı'na ilişkin tartışma, Dışişleri Bakanlığı'nda da açıkça dışa vurulmayan bir rahatsızlığa yol açtı.Edinilen bilgilere göre Dışişleri çevrelerinde, konferansın ertelenmesine yol açan açıklamalar ve erteleme kararına ilişkin rahatsızlığın gerekçeleri şöyle: Dışişleri Bakanlığı tarafından uzun yıllardır, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili tezlerin doğru ya da yanlış olup olmadığına yönelik en sağlıklı sonucun tarihçilerin araştırmasıyla ortaya çıkabileceği savunuldu. Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan'a gönderdiği mektupta da bağımsız bir komisyonun önemine işaret edildi. Türkiye'nin, sorunun çözümünde bilim adamlarına güvenilmesi gerektiği yolundaki tezine karşın, bir üniversite çatısı altında gerçekleştirilmesi planlanan, tarihçilerin katılacağı bir toplantının tartışma konusu yapılması Ankara'nın politikası ile çelişti. Türkiye'nin teziyle çelişti Ankara, AB yolunda çok önemli reformlara imza attı. Bu reformlar, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda Avrupa ülkelerince de alkışlanan açılımları beraberinde getirdi. Bilimsel bulguların yanı sıra, Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin görüşlerin açıklanacağı ve tartışmaya açılacağı böyle bir konferansın ertelenmesi, gerçekleştirilen reformların ruhuna ters düşen bir görüntü ortaya çıkardı. Reformların ruhuna ters Öte yandan, toplantının organizasyonuna ilişkin eleştirilerde haklılık payı var. Bu denli hassas bir konuda düzenlenen bir konferansın katılımcılarının ve "tartışma ekseninin" yanlış anlamalara yol açacak ve tepkilere neden olabilecek biçimde sunulması hatalı oldu. Sunumunda hata var