2024 tarihli albümler arasında pek çok hazine var. Beş tanesini aşağıda bulabilirsiniz.
■“No Name” – Jack White
The White Stripes’la ‘90’lar ve 2000’lerde fırtınalar estiren Jack White ilerleyen dönemde yoluna kurduğu farklı ekipler (The Raconteurs, The Deadweather) ve solo işlerle devam etti. The White Stripes’la zihinlere kazıdığı müzikal estetikten de özenle uzak durdu. “No Name” biraz o yıllara dönüş albümü gibi tınlıyor. Garaj sound’u, kaba saba distortion’lı gitarlar, ev kayıdı gibi tınlayan vokallerle White “DIY” estetiğinin sınırlarını zorluyor. Bu da albümün tamamına bir sadelik, bir dolaysızlık ve samimiyet havası veriyor. Gitar seven, blues ve klasik rock sound’unu özleyenler için bulunmaz bir fırsat.
■“Fearless Movement” - Kamasi Washington
Amerikalı caz sanatçısı, yeni albümüne hayatını değiştiren iki gelişmeyle giriyor. Biri kızı Asha’nın doğumu, diğeri pandemi. Aile temalı albüm Washington’ın duygu dünyasını, değerlerini ve doğal olarak müziğe bakışını yansıtıyor. Zorluklar ve felaketler karşısında sığındığı iki yer var: Aile ve müzik. Konuk sanatçılar arasında George Clinton, Thundercat, D Smoke ve bizim Outkast’ten tanıdığımız André 3000 var. Ancak André artık bildiğimiz André değil. Kendini yogaya ve iç sesini dinlemeye adayan eski rapçi albümde flüt çalıyor.
■“I Heare You” – Peggy Gou
Peggy Gou single, remix ve mixtape’leri ve elbette performanslarıyla kendi çapında elektronik müzik âleminde bir şöhret yaptı yıllardır. Ama haziran başında yayınlanan “I Heare You” ilk stüdyo albümü olma özelliği taşıyor. ‘80’ler ve ‘90’lardan yaptığı ustaca alıntılarla kendine has bir elektronik tada sahip DJ ve prodüktörün sanatını albümde de konuşturduğunu söyleyelim. Pek çok şarkıda ‘90’ların erken dönem elektronik müzik dokusunu bulmak mümkün. Albümde yer almadan önce çok defa remikslenen “I Go” yanında “I Believe in Love Again”, Purple Horizon” bu tip işler.
■“A Dream is All We Know” – The Lemon Twigs
2024’ün en güzel sürprizlerinden biri The Lemon Twigs’in retro gitar tonları ve vokalleriyle ince ince işlediği 12 şarkılık albüm. 1960’ların pop estetiğini yaşatan şarkılar günümüzden o yıllara verilen hoş bir selam. New York çıkışlı Brian ve Michael D’Addario’dan ibaret ekip The Beatles’tan The Beach Boys’a çocukken geniş bir spektrumda dinledikleri şarkıları yeni besteler yaparak bir bakıma yeniden üretiyor. Klasik türlerin günümüzde yeniden üretilmesinin bugün her şey bir yana kültürel bir misyon.
■“In This City They Call You Love” – Richard Hawley
Britanya adasının yaşayan efsanelerinden, klasik folk rock’ın en sevilen ismi, klas insan besteci ve söz yazarı Richard Hawley, 10. stüdyo albümünü sessiz sedasız çıkardı. BBC’nin alternatif kuşaklarında bir iki söyleşi dışında çok fazla duymadık, haberini almadık. Memleketi Sheffield’ı merkeze koyduğu albümde insan ve aşk hikâyeleri anlatmaya devam ediyor. “Prism in Jeans”, “Heavy Rain”, “Deep Space”, “When The Lights Go Out” ilk dinleyişte en fazla dikkatimi çeken şarkılar. Modası geçmeyecek, zamanla daha çok sevilecek bir yeni albüm daha.
