Ülkemizde afetlere müdahalede inanılmaz saçmalıklar ve gariplikler yaşanıyor.
İlgili kurumlar arasındaki kopukluklar, merkezi ile yerel yönetim arasındaki iletişim bozuklukları, yetki karmaşası, önce Ankara’nın talimatının beklenmesi, yerel yönetimlerin çeşitli vesilelerle engellenmesi nedeniyle, afetlere müdahaleler yetersiz ve dağınık oluyor.
Depremler sırasında gördüklerimize, yangınlarda da şahit olduk..
Son İzmir yangınlarında benzer sıkıntıları tek tek izledik.
***
3 günde İzmir’de 4 bin hektarlık ormanlık alan yok oldu.
Burada da anladık ki, eğer merkezi hükümet ile yerel yönetim işbirliği doğru şekilde sağlanırsa, bu tür afetler daha rahat atlatılabilir.
Ancak, sistem merkezden yürütülmeye devam ederse, yerel yönetimlere gerekli yetki ve insan kaynağı verilmezse, belli ki bundan sonraki felaketlerde de aynı sorunlarla karşılaşacağız.
***
Her şeyden önce, merkezi hükümetin belediyelerin eksikliklerini acilen gidermek ve yeni bir sistem geliştirmek zorunda olduğu gerçeği duruyor önümüzde.
Mesela, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, hala 800 itfaiye erine ihtiyaç duyduklarını, bunlar için bakanlıktan uzun süredir onay beklediklerini söyledi.
Daha da vahimi ise şu..
Belediye itfaiyesi bir orman yangınına müdahale edebilmek için, Orman Yangın Müdürlüğü’nden izin almak zorunda.
Bu izin verilmeden yangını görse bile oraya giremiyor.
Ve bazen “hayır, siz girmeyeceksiniz” denilerek, o alana hiç sokulmuyor.
***
Tüm bu uygulamalar en hafif tabiriyle saçmalık değil de nedir?
Elimizdeki güçleri kısır “sen-ben” çekişmesi yüzünden kullanmamak nedir?
Felaketlerden siyasi üstünlük, kurumsal etki, alkış vs. beklemek nedir?
Böyle olaylarda ülkeler bile birbirlerinden yardım isterken, bizim kendi öz güçlerimizi kullanmak istememizin, ayrımcılık yapmamızın manası nedir?
***
Ben size bir şey söyleyeyim mi..
Ülkemize, halkımıza, her şeyimize zarar veren bu saçma düzenden bir an evvel vazgeçmeliyiz.
Onun yerine; afetlerde yerel yönetimlere öncelikli müdahale yetkisi veren, onların mücadele kapasitelerini güçlendiren, insan ve makine kaynaklarını artıran, merkezi hükümet-yerel yönetim işbirliğini en etkili şekilde sağlayan farklı bir sisteme geçmeliyiz.
Yok hayır, mevcut düzende devam edersek eğer, o zaman bilin ki her felaket sonrası aynı acı tabloları, aynı karmaşayı yaşar dururuz.