Sektörel sorunların masaya yatırılıp, çözüm yollarının ortaya konduğu çalıştaylara, akademik araştırmalara oldum olası önem veren ve bu konularda çokça yazı yazmış biri olarak bu yıl Altın Portakal Film Festivali kapsamında yapılacak çalıştay ilgimi çekti.
10–12 Ekim tarihleri arasında Antalya’da gerçekleşecek çalıştayın çekirdek kadrosuna baktım. İstanbul Kültür Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Perihan Taş Öz’ün kurul başkanlığını yürüteceği çalıştayın kadrosundaki diğer isimler ise şunlar:
TÜRSAV Genel Sekreteri, SE-YAP Haysiyet Kurulu Üyesi, Sinebir Yönetim Kurulu Üyesi, Senarist ve Yönetmen Aydın Sayman, Yapımcı, Özen Film’in Kurucusu Yapımcı Mehmet E. Soyarslan, Yapımcı, Senarist, Belge Film’in Kurucusu Sabahattin Çetin ve İstanbul Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Akbulut.
Sorunlar zinciri
Sinema meslek örgütleri, dernekler, sendikalar ve sinema akademisyenlerinden oluşacak üç günde her biri üç saat sürecek toplam dokuz oturumda hangi konular mı masaya yatırılacak?
Telif hakları, kopyalama bedelleri, sinema filmleri ve dizi setlerinde iş koşullarının gözden geçirilmesi, devlet destekleri, yapım sorunlarının aşılması, akademik ve mesleki eğitim sorunları, film festivalleri, sinema salonlarının yapısı ve temel sorunları, sinemada seyir kültürü, belgesel sinemanın üretim ve gösterim sürecindeki temel sorunları, film dağıtım sorunları, sınıflandırma ve yaş kararları, sinemada kültürel miras ve arşivcilik gibi birçok önemli konu.
Çalıştayın sonuç bildirgeleri festivalin ardından, dijital ve matbu kopya olarak basılarak sinema yaşamının bileşenleri ve ilgili kurumlarla paylaşılacak.
Komisyona havale!
Türk Sineması’nın çok acil ve önemli iki veya üç sorununu belirleyip sonuç üretecek bir çalıştay yerine üç günde 13 farklı konuyu masaya yatırmak, kimse kusura bakmasın ama çözülmesi istenmeyen konuların ‘komisyona havale edilmesi’ gibi geldi bana...
Bu çalıştayda da eminim kayda değer fikirler atılacaktır ortaya...
Amma ve lakin, şimdiye kadar olduğu gibi bu ‘sonuç bildirgesi’, Türk Sineması’na yön verenlerin yine umurunda olmayacak. O çalışmanın sonuçları da tozlu raflar arasındaki yerini alacak.
Bunca yıldır sektör olamamış Türk Sineması’na çalıştaylar çare olur mu?
Sanmıyorum.
Çünkü veriler ortada.
2014 yılında Türkiye’nin nüfusu 77.1 milyon, yıllık sinema seyircisi 61.2 milyondu.
10 yıl sonra Türkiye’nin nüfusu 85.3 milyona çıktı, sinema seyircisi ise 31.5 milyona geriledi.
Box Office Türkiye’nin verilerine göre, 2024 yılının 33 haftasında ise vizyona giren 279’u yeni toplam 377 filmin sinemalara çektiği seyirci sayısı 23.4 milyon.
Çalıştaylardan çıkacak sonuçlar Türk Sineması için derman olmayabilir ama ekim, Antalya’da tatil için en ideal aydır!
GÜNÜN SÖZÜ: “Seni sürekli başka bir şeye dönüştürmeye çalışan bir dünyada kendin kalabilmek en büyük başarıdır.” (Ralph Waldo Emerson)