Sınır Tanımayan Palyaçolar keyifli bir performansla her gün farklı bir çadır kentte çocukları oyuna katılmaya davet ediyor. Eğitimci ve yönetmen Güray Dinçol “Bu tip travmalar ilk topluluk olma halini sarsıyor. Birlikte seyir kültürü, birlikte heyecanlanma haline odaklanıyoruz. O kampın ritmini kısacık da olsa değiştirebilmek hedefimiz” diyor.
Sınır Tanımayan Palyaçolar’ın (Clowns Without Borders) adını 6 Şubat depremlerinden sonra sıkça duyar olduk. Farklı ülkelerden gelen sanatçılar, depremden etkilenen illeri sokak sokak gezerek, çocukların yüzündeki bir anlık gülümseme için çabalıyor. 16 ülkeden profesyonel sanatçıların olduğu Clowns Without Borders, afet, savaş, salgın hastalık olan bölgelere, beslenme, barınma, güvenlik gibi temel ihtiyaçlar tamamlandıktan sonra müdahale eden, özellikle çocuklar ve kadınları kendine seyirci kitlesi olarak belirlemiş bir yapılanma. Türkiye’den onlara katılan ve bir aydır şehir şehir gezen eğitimci ve yönetmen Güray Dinçol ile
Deprem, otistik çocukları alıştıkları ortamdan kopardı, rutinlerini bozdu. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, değişen koşullardan etkilenen bu savunmasız çocuklarımızın durumunu masaya yatırıyoruz.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölge halkı yaralarını sarmaya, yeni bir düzen kurmaya çabalıyor. En ağır darbe alanların başında da özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar ve aileleri geliyor. Tüm bu süreci anlamakta zorlanan otistik bireyler normalden daha sesli ve huzursuz olabildikleri için kalabalık çadır kentlerde ya da hanelerde barınma sorunları yaşıyorlar. Otistik çocuklarımız için deprem bölgesinde acil önlemlerin alınması ve bir düzen kurulması gerekiyor. Depremin ardından kurulan Afet Otizm Dayanışma Ağı, en büyük ihtiyacın düzen ve psikolojik destek olduğuna işaret ediyor. Dayanışma Ağı üyelerinden, Özgür Eller Otizm İnisiyatifi kurucu üyelerinden Ece Bora ile yapılması gerekenleri konuştuk.
Afet Otizm Dayanışma Ağı ne zaman hayata geçti?
Bizler Kovid 19 pandemisinde tanışıp birlikte üretmeye
Oyun Hareketi Derneği Başkanı Nedim Buğral, deprem bölgesindeki gözlemlerini aktarıyor: “İlişki kurmak gelip bir şey dağıtıp dönmek değil, insanların çayını kahvesini içmek, sohbet etmek olmalı. Çocukların bir arada olmaya, onlara alan açan serbest oyuna ihtiyacı var”
Oyun Hareketi Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Oyun İstanbul girişimi” ortaklığıyla sahada çalışmalarda bulunuyor. 4 gönüllüden oluşan ekip, 2 araçla Hatay il genelinde; İskenderun, Antakya ve civar bölgelerde gezerek, çocuklar için esnek oyun alanları yaratmaya ve çocukların kendilerini ifade etmelerine imkân tanımaya çabalıyor.
Oyun Hareketi Derneği Başkanı Nedim Buğral, çocuklarla esnek oyunlar oynadıklarını ve bu oyunların terapötik bir yanı olduğunu söylüyor: “Mahalle aralarında, köylerde oyun oynayamayan, buna imkân bulamayan yerlere pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Oralara gidip malzemeleri aracımızdan indirmeden çocuklarla tanışıp, oyun oynamaya geldiğimizi söylüyoruz. Sonra malzemeleri
Kültür-sanat faaliyetleri kadar, sporla ilgilenmek de çocukların gelişimi için önemli desteklerden. Bu hedefle, çocuklara biraz olsun kendilerini iyi hissettirmek için Türkiye Tenis Federasyonu, “Çocuklarımız Geleceğimizdir” projesini başlattı. Proje kapsamında, depremden etkilenen her ildeki konteyner kentlerde bir tenis kulübü kurulacak
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, şu an için ilk etapta Kahramanmaraş’ta bulunan konteyner kentte kurulacak tenis kulüpleri için çalışmalara başladıklarını söylüyor: “Tenis kortlarının yapımı için asfalt dökülmeye başlandı. Zemin boyamızı uluslararası sertifikası olan yerli bir firmadan tedarik ediyoruz. Çocuklarımızın kendilerini Amerika Açık’ta veya Avustralya Açık’ta oynuyor gibi iyi hissedebilmelerini arzu ediyoruz. Uluslararası bir firmayla raket ve topların temini için anlaşma sağlamak üzereyiz. Kahramanmaraş özelinde 4 mini, 1 midi kort olmak üzere 5 adet kort yapılacak. Ayrıca oluşturacağımız bu alan içinde
Yaptıkları mekanik ellerle, deprem bölgesinde uzuv kaybı yaşayan çocukların hayatlarını bir nebze olsun kolaylaştırmak için harekete geçen Robotel Türkiye Derneği gönüllü tasarımcılara çağrıda bulunuyor.
Üst üste yaşanan depremlerin ardından binlerce çocuk enkaz altından yaralı kurtuldu. Travma sonucu uzuv kayıpları özellikle parmak ve el bölgesinde yüksek oranlarda görülüyor. Ancak, protez uzuv sağlanması durumunda, onlar da hayata yeniden tutunabilir, yaşamlarını daha kolay sürdürebilirler. Bunu göz önünde bulunduran Robotel Türkiye Derneği el ve parmak protezi ihtiyacı duyan bireylere, özellikle çocuklara, kişiye özel ölçü ve niteliklerde 3 boyutlu yazıcılarla üretilmiş, ekonomik ve kullanılabilir mekanik eller üretmek üzere harekete geçti. Mekanik ellerin ücretsiz paylaşıldığı platform 2014 yılında bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladı, 2017’den bu yana da sivi toplum kuruluşu olarak çalışıyorlar. Daha çok destek için daha çok
Ünlü isimlerle deprem bölgesine giden, enkazdan kurtarılan ve hastanelerde tedavisi devam eden çocukların yanında olan UCİM’in artık yeni bir misyonu var: Çocuk odaklı afet kriz yönetimini yaygınlaştırıp, çocukların psikososyal gelişimleri için hep sahada olmak.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından pek çok dernek ve sivil toplum kuruluşu çocuklar için seferber oldu. İlk planda Deprem Yönlendirme Koordinasyon Birimi’ni oluşturan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCİM) 11 ildeki koordinatörleri ve gönüllüleri ile bölgeden gelen ihtiyaçlar ve talepler için harekete geçti. Kayıp Çocuk İhbar ekibiyle 400’e yakın kayıp ve bulunan çocuk verilerini düzenli olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Başkanlığı’na iletti. Halen, enkazdan kurtarılan refakatsiz, kimliksiz çocukların öz bakım ihtiyaçlarını desteklemek ve psikolojik ilk yardımlarını sağlamak adına çalışmalar yürütüyorlar. Çocuk dostu atölyeler ile
Tüm ülkeyi sarsan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük deprem ve Defne merkezli 6.4’lük sarsıntı bölgedeki afetzedelerde derin travmalara, felaketi iletişim araçlarından takip edenlerde endişeye yol açtı. 7’den 77’ye her yaş grubunda uyku sorunları baş göstermeye başladı
10 ilimizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra geceleri uyumaktan korkar olduk. Sık sık yataktan fırlıyor, kâbuslar görüyoruz. Uyanıkken dikkatimiz yetersiz, konsantrasyonumuz bozuktu. Unutkanlıklar ve dalgınlıklar arttı. Uykuya geçiş süresi uzadı. Ergenler ve yaşlılar en çok uykusuzluk çeken yaş gruplarından. Uyku Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Derya Karadeniz ve Uyku Danışmanı Psikolog Melis Çetinkaya ile depremler sonrası artan uyku bozukluklarını konuştuk.
Prof. Dr. Derya Karadeniz
Tekrar deprem olacak kaygısı
Olağanüstü bir durum içindeyiz. Bütün hayat değişmiş durumda. İnsanların evleri yok. Dolayısıyla normal birer uyku için olması gereken şartlar yok. Hiçbir uyku sorunu olmayan bir insanın bile normal uykuyu sağlayabilmesi için bir fiziksel
Depremden etkilenen çocuklarla nasıl oyun oynamalıyız? Kullandığımız sözcükler ya da oyuncaklar çocukların travmasını tetikler mi? sorusunu oyun terapisti, klinik psikolog İrem Polat’a sorduk.
Deprem bölgesindeki çocuklar için temel ihtiyaçların dışında, ülkenin dört bir yanından oyuncak ve kitap da gönderiliyor. Yine yüzlerce gönüllü psikolog, çocuk gelişim uzmanı ve öğretmen, deprem bölgesindeki çocuklara destek olmak için var gücüyle çabalıyor. Oyun oynamanın çocuklar için ne kadar faydalı ve iyileştirici olduğunu biliyoruz. Oyun, çocukların kendilerini ifade edebildiği, kendini güvende hissettiği, çevreyi ve dünyayı tanıdığı bir araç. Travma dönemlerinde de çocuğun psikolojik sağlığı için en çok kullanılan yöntem olarak oyuna başvuruluyor. Ancak, “Depremden etkilenen çocuklarla nasıl oyun oynamalıyız? Bu oyunlar, kullandığımız sözcükler ya da oyuncaklar, çocukların travmasını tetikler mi?” gibi birçok soru da zihinlerimizi