Yavuz Kocaömer

2000 senesinin Mart ayında İstanbul 2008 adaylığını incelemek üzere gelen Uluslararası Olimpiyat Komitesi heyetinden Paralimpiklerden sorumlu Avustralyalı delege, karşısında oturan, o zamanki Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri Togay Bayatlı‘ya sormaktadır : "Ülkenizde Milli Paralimpik Komitesi var mı?" Togay Bayatlı "Evet" diyerek cevap verir. O sırada yanlarında bulunan Dr. Ayşe Ardalı, Prof.Dr. Nevin Ergun ve Demirhan Şerefhan aynı soru kendilerine yöneltildiğinde, Avustralyalı delegeye "Hayır. Bizde Milli Paralimpik Komitesi yoktur" dediklerinde, aynı delege "O zaman İstanbul‘da Olimpiyatları zor yaparsınız" demiştir.
Dr. Ayşe Ardalı’nın, Togay Bayatlı’ya yönelttiği "Niçin böyle söylediniz? Bizde Milli Paralimpik Komitesi yok ki?" sorusu da cevapsız kalmıştır.
Bu olaydan sonra 2001 senesinde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi kurulmuştur. Ancak aradan geçen süre içinde, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları düzenleme konusunda Dünyada önemli değişiklikler olmuştur. 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Uluslararası Paralimpik Komitesi‘nin (IPC) yaptığı anlaşmaya gereği, olimpiyat düzenlemeye baş vuracak olan her kent, en geç 3 hafta sonra da

13 Ağustos Cumartesi günü Başbakanımız Sayın Recep TAYYİP Erdoğan Olimpiyat Evin’de düzenlediği bir basın toplantısı ile 2020 (kendi ifadesi ile) Olimpiyat Oyunları’na İstanbul olarak aday olduğumuz açıkladı.
2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Uluslararası Paralimpik Komitesi‘nin (IPC) yaptığı anlaşmaya göre bir kentte Paralimpik Oyunları düzenlemezseniz Olimpiyat Oyunları düzenleme hakkı size verilmiyor. Yani tersten okursak PARALİMPİK olmadan OLİMPİYAT yok.
Ancak bu TMOK’un yeni başkanı Uğur Erdener’in de eski başkan Togay Bayatlı gibi içine pek sinmiyor. İşte toplantı günü kendisi ile yaşadığımız diyalog.
Y.K.: Uğur Bey, Paralimpik Komitesi’nin de bir temsilcisinin bu masada bulunması gerekmiyor mu ?
U.E.: Hayır. Bu Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile Ulusal Komite arasında bir statüdür.
Y.K.: Bakınız. 2001 yılında yapılan böyle bir anlaşma var. Siz oraya TMOK olarak başvurabilirsiniz. Ama IOC‘nin bize “İstanbul’da Paralimpik Oyunları yapılır mı?” diye soracağı konusunda hemfikir miyiz ?
U.E.: Evet.

O yıllarda Federal Alman Spor Teşkilatı Başkanı’nın Türkiye ilişkilerinde danışmanlığını yapmaktayım. Zamanın Spor Bakanı’nı incelemelerde bulunmak üzere Almanya’ya davet ettik. Köln Spor Akademisi’nde yapılan incelemelerden sonra, Frankfurt’taki olimpik merkezi gezmeye başladık.
Olimpik merkezin genel müdürü eski bir milli atlet, aynı zamanda da arkadaşım. Bize muhtelif üniteleri gezdirirken, duvarda asılı yaklaşık 2 metreye 3 metre boyutlarında bir tahtayı gösterdi ve “Bunun adı Himmeltisch” dedi. “Himmel” Almanca “gök”, “tisch” de “masa” anlamına geldiğinden ben de Sayın Bakan’a dönerek, “Bunun adı gök masasıymış” dedim, “Ne olduğunu sor” dedi.
Olimpik merkezin müdürü Almanya’da o tarihlerde adı Himmel olan bir ağır sıklet grekoromen güreşçinin dünyanın en hızlı ve atik güreşçilerinden biri olduğunu, ancak belinin çok zayıf olması nedeni ile her Dünya Şampiyonası ve olimpiyatlarda finalde bu yüzden kaybettiğini söyledi.
Bunun üzerine spor bilimi konusundaki doktorların ve uzmanların kafa kafaya vererek bu duvarda görülen masayı Himmel’in kas, yağ, vücut ölçümleri yapıldıktan sonra kendisine uygun olarak hazırlandığını ve her gün belli sürelerle bu tahtanın üzerine

Sene 1997. Perihan Savaş, o zamanki hükümet Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından, o zamanki adı ile Özürlüler Spor Federasyonu Başkanlığı’na atanıyor. Rahmetli kocası Yılmaz, çok sevdiğim, birlikte çok güzel günlerimizin geçtiği bir kardeşim. 1994‘de geçirdiği kalp krizinden sonra, beyinde meydana gelen bozukluklar dolayısıyla 18 aydan fazla süre yaşam mücadelesi veriyor. Ve Perihan hep yanında.
Almanya’dan Perihan'ı telefonla arıyorum, kutluyorum ve bana da federasyonda bir görev verirse, ailemde yaşadığım olaylar dolayısıyla memnun olacağımı söylüyorum. Perihan çok seviniyor, beni federasyona alıp Asbaşkan yapıyor. Birlikte engelliler sporunda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. O zaman federasyonlar daha katı bir şekilde devlete bağlı olduğu için, Perihan’ın sanatçı yönü ağır basıyor ve gerekli karşı koymaları yapmakta zorlanıyoruz. Ancak onun döneminde Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu Başkanlığı’nın adı Türkiye Engelliler Spor Federasyonu Başkanlığı olarak değişiyor.

Bir yıl sonra...
Bir yıl sonra kendisi ile oturup konuşuyoruz. Yaptığımız şakalar gerçek oluyor, o başkanlıktan ayrılıyor, ben yerine geçiyorum. Ve biliyorum ki bana o günkü tartışmalardan dolayı bir

Geçtiğimiz hafta Pazar akşamı Trabzon’daki 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları‘na davetli olmama rağmen gidemediğim için, TRT1‘deki canlı yayınla açılış törenini izledim.
Kürsüye çıkan Avrupa Olimpiyat Komiteleri (EOC) Başkanı İrlandalı Patrick Hickey tribünleri Norveç’te terör saldırısı nedeni ile ölen insanlar için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Daha sonra kürsüye gelen Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına, “Sayın başkanın az önce Norveç’te bir kendini bilmezin 92 kişiyi öldürmesi ile ilgili nezaketine bende gerçekten çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle son günlerde 20’ye varan şehidimizle alakalı sizleri 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum” diyerek seyircileri saygı duruşuna davet etti.
Patrick Hickey günlerdir Trabzon’da. Belli ki kendisinin ülkemizde yaşanan terörden haberi yok. Zaten olsa da şehitlerimize saygı duruşu yapacağını da düşünmedim. Sanki Norveç’de ölenler insan, ülkemizde, nerede ise her hafta terör uğruna şehit verdiğimiz insanlarımız, insan değil. Belki de, Türkiye, Avrupa Birliği’ne üye olmadığı için şehitlerimiz Bay Hickey‘in aklına gelmemiştir.

Benzer olaylar
Benzeri olayları 30 yıldır yaşadığım Almanya’da da

15-21 Temmuz tarihleri arasında Kanada’nın Ottawa kentinde ilk defa Dünya 25 yaş altı Bayanlar Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası düzenlendi. Turnuvaya Meksika, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Güney Afrika, Japonya, Kanada ve Almanya katıldı.
Amaç; Bayanlar Tekerlekli Sandalye Basketbolunda alt yapının daha cazip hale gelebilmesini sağlayıp, buradan yetişecek oyuncularla, bayanlar basketbolunun gelişmesine katkıda bulunmak. Şampiyonanın final maçında Avustralya’yı 66-39 yenen Amerika Birleşik Devletleri Dünya Şampiyonu oldu. Türkiye’den de ses yok.
Zar zor biraya getirilen bir Bayan Milli Takımımız, büyüklerde eleme turları olmadan Avrupa şampiyonası’na katılıyor. Ancak, alt yapı çalışmaları son 3 senedir devamlı göz ardı ediliyor. Ne kulüplerimiz ne de Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu konuda henüz bir kalıcı alt yapı çalışma programı hazırlamış değiller. Böyle devam ederse de, bir süre sonra Bayanlar Milli Takımında yer alacak sporcu dahi bulunması çok zorlaşacak.
Tavsiyemiz, federasyonumuzun, Alman Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu ile ilişki kurarak, onların bu alt yapıyı nasıl oluşturduğunu araştırmaları ve bir an evvel

Beytullah Eroğlu, 23 Eylül 1995 tarihinde Kahramanmaraş’da dünyaya geliyor ve doğum sırasında kollarının olmadığı anlaşılıyor. Kendi ifadesine göre, protez kol kullanmak istememiş. Ailesi de kollarını hiç aratmamış. “İçine kapanık, kimseyle konuşmayan ve evden dışarı çıkmayan biriydim. Babamın zoruyla okula başladım ve ilk okulun ilk günlerinde çok zorlandım. Ayaklarım ile yazı yazmaya başladım. Öğretmenlerim çok yardımcı oldu”diyor.
Mahallesindeki engellileri tespit çalışması sırasında, yerel bir gazetede çıkan röportajı üzerine, Türkiye’deki Bedensel Engelliler Yüzme Sporu’nun babası, Kahramanmaraş’lı Osman Çullu hemen okula ziyarete gidiyor ve Beytullah’a yüzebileceğini söylüyor. “Önce çok korktum, hem de nasıl olur dedim, iki kolu olmayan biri nasıl yüzer diye düşündüm. Sonra bana özel bir bot hazırlandı, çünkü kollarım olmadığı için suda duramıyordum. Bir süre sonra Osman Hocam botu çıkarttı ve suyla başbaşa kaldım. Ama sonunda başarmıştım. Yüzmeye başladıktan sonra hayatım değişti. Bütün engelli arkadaşlarıma yüzmeyi tavsiye ediyorum. Başarıcaklarına inansınlar. Azmederlerse benim gibi başarırlar.“

Gönüllü antrenörler
Bu sözler, geçtiğimiz hafta Berlin’de yapılan,

2012 Paralimpik Oyunları önümüzdeki yıl 29 Ağustos-9 Eylül tarihleri arası Londra’da yapılacak. 2000 yılında 1 sporcu, 2004 yılında 8 sporcu, 2008 yılında 16 sporcunun katılma hakkı kazandığımız Paralimpik Oyunlarına, şu ana kadar alınan sonuçlara göre çok daha fazla sporcuyla katılma şansımız doğacak.
Takım sporlarında ülkemizde ilk defa Goalball Milli Takımı’mız Paralimpik Oyunları’na katılarak tarihe geçtiler. Bu arada 3 görme engelli atletimiz daha Olimpiyat Paralimpik Oyunları barajlarını aştı. Ayrıca yüzmede bedensel engelli Beytullah Eroğlu geçtiğimiz hafta Berlin’de yapılan Avrupa Şampiyonası‘nda altın madalya kazanarak bir ilke imza attı. Bunun yanı sıra okçularımız, atıcılarımız bedensel engellilerde mücadele ederken, Özel Sporcular Federasyonu’na bağlı sporcularımız da Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi temsil edebilmek için çaba gösteriyorlar.

Yatırımlara devam
Öte yandan, Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı‘mız Eylül ayında İsrail’de yapılacak Avrupa Şampiyonası‘nda dereceye girerek, yine bir ilke imza atmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Görme engelliler ve özel sporcular da, daha çok okuldan yetişen sporcular başarıya ulaşırken, bedensel engelliler