Yavuz Kocaömer

Geçtiğimiz yıl Kore’de yapılan 2. Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampı sırasında Güney Kore Paralimpik Komitesi’ne ait Paralimpik Milli Takımlar Kamp Merkezi’nde bulunduk. Yaklaşık elli bin metrekare üzerine yapılan tesislerde bedensel, görme ve görme engelliler için açık ve kapalı spor tesisleri bizleri çok etkiledi.
Açık ve kapalı Olimpik yüzme havuzları, futbol sahası, basketbol, goalball, eskrim, masa tenisi salonları, judo salonları, kapalı tenis kortları ve yaklaşık 150 sporcu için bir konaklama tesisi. 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na aday olduğumuz bugünlerde ülkemizde de böyle bir spor tesisinin yapılması artık şart oluyor.
Güney Kore’de gördüğümüz tesislerden aynı zamanda Paralimpik oyunlarına katılmamalarına rağmen işitme engelli sporcular da yararlanıyor. Ulaşımın kolay olması ve yurt dışından gelecek çeşitli branşlardaki ikili müsabakalar ve organizasyonlar için böyle bir tesisin İstanbul civarında olması ideal. Bu spor merkezinin biran evvel yapılmaya başlanması 2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığımızı da olumlu yönde etkileyecektir.
Yaptığımız görüşmeler sonunda Güney Kore Milli Paralimpik Komitesi’nden kendi tesislerine ait

24 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Amsterdam‘da 3‘üncü Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampı’nın organize edildiğini yazmıştık. 2 günlüğüne kampa yaptığımız ziyarette, 2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları için, Güney Kore ve Yunanistan delegasyonları ile yaptığımız görüşmeler bizim açımızdan oldukça önemli. Bu konudaki bilgiler en yakın zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığı‘na iletilecek.
2008 yılında İstanbul’da 6 ülke arasında imzalanan protokolün son kampından sonra, Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin bu konuda vereceği kararlar önemli. Ancak, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Dünya da bu kampları başlatan ilk kurum olarak, Aralık ayında Pekin‘de yapılacak Uluslararası Paralimpik Komitesi Genel Kurulunda çıkan karardan tatmin olunmaz ise, yeni bir oluşuma gidilecek. Bu konuda Türkiye’nin görüşleri de IPC‘nin CEO’su Bay Xavier Gonzales‘e açık bir şekilde iletildi.
Her zaman söylediğimiz gibi uluslararası alanda ne kadar aktif olursak, bu hem ülkemizdeki engelliler sporunun gelişmesi, hem de 2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları adaylığımız için çok önemli. Bu bakımdan zaman geçirmeden, devletimizin ilgili kurumlarının bir araya gelerek bir eylem planı

Avrupa Paralimpik Komitesi Genel Kurulu 22-24 Eylül tarihleri arasında Moskova’da yapıldı. İbrahim Gümüşdal ve Demirhan Şerefhan ile katıldığımız Genel Kurul’da, 37 Avrupa ülkesinin Paralimpik Komitesi Başkan ve Genel Sekreterleri yer aldı. Rusya Milli Paralimpik Komitesi’nin ev sahipliği yaptığı organizasyon tek kelime ile mükemmeldi. Ancak, Avrupa Paralimik Komitesi, Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin baskısı altında istediği gibi gelişemiyor. Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) merkezinin Bon’da olması bunda önemli bir rol oynuyor. Görüşmelerden çıkan sonuç da, spor aktivitesi olarak, Avrupa Paralimpik Komitesi’ne (IPC) sadece Gençlik Oyunları’nı düzenlemek kalıyor. Bunun yanı sıra, Avrupa Birliği’nin ilgili komisyonlarının temsilcilerinin de katıldığı toplantıda, Avrupa Birliği’nden alınan fonların nasıl kullanılacağı da görüşüldü.
Bizler de bazı Avrupa ülkeleri ile görüşmeler yaparak, özellikle Bedensel ve Görme Engelliler Spor Federasyonlarımız’ın, bu ülkelerle 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na hazırlanmak üzere hangi branşlarda ikili kamp yapacakları konularını görüştük.
Bu arada Yunanistan Paralimpik Komitesi’nin teklif ettiği işbirliği protokolü, 2020

2008 yılında Pekin’deki Paralimpik Oyunları esnasında, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi‘nin önderliğinde dünyada ilk defa gerçekleştirilmesine karar verilen gençlik kamplarının ilki 2009‘da Türkiye’de, ikincisi ise 2010‘da Güney Kore’de yapıldı.
24 Eylül‘de üçüncüsü Hollanda-Amsterdam yakınlarındaki bir spor merkezinde başlayan kampa, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Hollanda, Almanya ve Türkiye‘nin yanı sıra Surinam ve Bulgaristan ilk kez katılıyor. Böylece 7 ülke arasında daha öce imzalanmış olan sözleşme sona erecek. 2012‘de Londra Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları sırasında isteyen ülke, gençlerini oyunları izlemesi için Londra’ya götürecek. Bu arada Hollanda Paralimpik Komitesi, 2008‘de İstanbul’da imzalanan protokol şartlarının dışına çıkmak isteyince ortalık biraz karıştı ama Türkiye’nin müdahalesi ile konu tatlıya bağlandı.
2014 yılından itibaren Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampları‘nın ne şekilde organize edileceği ise, önce 22-24 Eylül tarihleri arasında Moskova’da yapılan Avrupa Paralimpik Komitesi Genel Kurulu’nda görüşüldü. Konu Aralık ayı başında Pekin’de yapılacak Uluslararası Paralimpik Komitesi Genel Kurulu’nda karara bağlanacak. Kampların

Geçtiğimiz hafta İsrail’de yapılan Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’nda Engelsiz Dev Adamlar’ımız Avrupa 5.’si olarak bedensel engelliler spor tarihinde ilk defa önümüzdeki yıl Londra’da yapılacak Paralimpik Oyunları’na katılma hakkı kazandılar.
Bu başarının temeli, bundan 12 sene evvel atılmıştır. Ve uzun bir sürecin sonunda, önümüzdeki sene Londra’ya gitmek Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı‘mıza nasip olmuştur. Bugünlere gelmekte Rahmetli Dr. Trawinski‘den, Ali Duran Karakaya’ya, Demirhan Şerefhan’a, Sedat İncesu’ya ve Mehmet Önüt’e kadar bir çok insanın emekleri vardır. En büyük alkışlar da yıllardır canlarını dişlerine takarak oynayan sporcularımıza aittir.
Göreve geldiğimiz 1998 senesinden bu güne kadar, tekerlekli sandalye basketbol kulüp sayısı ülkemizde 18‘den yaklaşık 67-68‘e çıkmıştır. Bunlara verilen emek, yapılan yatırım nihayet karşılığını görmüştür. Engelliler Spor Federasyonu’nu 1950‘li yıllarda kuran Avrupa ülkelerini de geride bırakarak, 2012 Londra Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları‘na katılma hakkı kazanmışlardır.
90‘lı senelerin başında “Hastane sandalyeleri” ile bu sporu başlatanlar da unutulmamalıdır.
Tekerlekli Sandalye

24 Mart 2011 günü İstanbul Olimpiyat Evi’nde TBMM KİT Alt Komisyon Denetim Toplantısı yapılıyor. Toplantıya katılan milletvekillerimizden, o zamanki Muş Milletvekili M.Nuri Yaman görüşmeler sırasında, “Olimpiyatları biliyorum. Ama paralimpik konusunda bir bilgim yok. Bu konuda bizi bir arkadaşımız aydınlatırsa sevinirim” diyor. İlgim dolayısıyla söz bana verildi. Ben de, “Sayın Vekilim, önce açık sözlülüğünüz için size şükranlarımı sunarım. Ancak paralimpik konusunu bilmediğiniz için üzülmeyiniz. 72 milyonun neredeyse 70 milyonu, hatta sporun içinde olanlar dahi bunu bilmiyor” dedikten sonra, Paralimpik Oyunları’nın nasıl ortaya çıktığını, eğer bir kentte Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları düzenlenmezse, uluslararası anlaşmalar gereği o kentte Olimpiyat Oyunları’nın da düzenlenmesinin mümkün olmadığını anlatıyorum. Ve bu konuda Milli Olimpiyat Komitesi ile de geçmişte tartışmalarımız olduğunu ilave ediyorum.
Sözlerimi bitirdikten sonra yanımda oturan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı söz alarak, “Yavuz bey haklıdır. Paralimpik Oyunları olmazsa Olimpiyat da olmaz. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi bugünden itibaren Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ile el ele

Fenerbahçeli bayan basketbolcunun doping sonuçlarının pozitif çıkması üzerine, Ocak ayında Fenerbahçe’nin Köln’de analiz yaptırmak istemesini, Basketbol Federasyonu’nun kabul etmesinden üzüntü duyduğunu Bay Erdener 13 Ocak tarihinde açıklıyor ve ilave ediyor: “Bu merkezde yapılan tüm doping analizleri doğrudur. Yüksek deneyime sahip olan merkezimize, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkas ülkelerinden her yıl 3500-4000 numune gönderilip, tahlil istenmektedir. Kurumumuza güvenim kesinlikle yüzde 100’dür.“

Özür dilerim
Tarih 21 Şubat 2011. Bu kez basının karşısına geçen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Uğur Erdener, üniversite bünyesinde bulunan Doping Kontrol Merkezi’nin 4 sporcuya yanlış rapor vermesini doğruluyor, insan hatasından kaynaklandığını söylüyor, konu ile ilgili tüm sporculardan özür diliyor. “Toplam 4 test raporu Doping Kontrol Merkezi tarafından geri çekilmiş ve konu ile ilgili WADA’ya bilgi verilmiştir” diyor.
Yine aynı rektör 1 Haziran tarihinde “WADA tarafından Doping Merkezi’mizin çalışmaları askıya alındı, bir süre belirtilmedi, bekliyoruz” diyor.
29 Haziran tarihinde de lisansın tümü ile iptal edildiği WADA tarafından bildiriliyor.

Adaylığımızı etkilemez (!)

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Uğur Erdener, aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğünü yürütüyor. Bu yıl başında Hacettepe Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Doping Kontrol Merkezi, Fenerbahçeli basketbolcu Diana Taurasi ‘ nın doping sonuçlarının pozitif çıktığını ilan etti. Sporcunun itirazı üzerine yapılan incelemede, analiz sonucunun teknik değerlendirilmesinde bir hata olduğu anlaşıldı. Doping Kontrol Merkezi diğer örnekleri de incelemeye aldığında, 3 sporcunun daha tetkiklerinde aynı hatanın yapıldığını gördü ve raporlar geri çekildi.
Rektör Erdener bir basın açıklaması ile özür diledi ama, konu şimdi 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları‘na aday olduğumuz bu dönemde önem kazandı. O zamanlar yaptığı bir basın açıklaması ile “Biz bu hatanın değerlendirmesini duygusallığın ötesinde, bilimin ışığında, tamamen soğukkanlı biçimde arkadaşlarımla birlikte yapıyoruz. Uluslararası Anti Doping Ajansı’na (WADA) gönderilmiş olan dokümanların sonrasında, onlar tarafından görüş bildirmesini bekliyoruz. Laboratuar ile ilgili alınacak tüm tedbirler hızla uygulamaya konulacaktır. Laboratuarın tümüyle kapatılması konusu da değerlendirilecektir’’