Pekin izlenimleri

18 Aralık 2011

Geçtiğimiz hafta Pekin’de Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin Genel Kurulu’nda olduğumuzu yazmıştık. Özellikle 2008 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ndan sonra, Çinli’ler bu tip organizasyonlarda mükemmele yakın bir sistem içinde çalışıyorlar. Yaptığımız temaslarda, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, Hollanda, Yunanistan ve Güney Kore’nin yanı sıra, diğer bazı ülkelerle de görüşmelerimiz oldu.
Genel Kurul’da alınan en önemli kararlardan bir tanesi, 2016 yılına kadar engelsiz spor federasyonları ile engelli sporlarının entegre edilmesi ve 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları öncesi bu konunun tamamen bitmiş olması.
Ülkemizde de bu yönde çalışmalara şimdiden başlamak gerekiyor. Burada da görev Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ilgili birimlerine düşüyor. Şu anda entegrasyonu yapılan spor dalları, dışında yapılması düşünülenler masaya yatırılmalı ve 2016 yılına kadar Uluslararası Federasyonlar’dan ve Uluslararası Paralimpik Komitesi’nden gelecek kararlar yönünde birlikte çalışabilmek için hazır olunması gerekiyor.
2008 yılında Türkiye’nin önderliğinde başlatılan Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampları ile ilgili yapılan özel toplantıda, bir takım fikir ayrılıkları çıktı. Ve

Yazının Devamı

Pekin’deyiz

10 Aralık 2011

Siz bu satırları okuduğunuz sırada biz, yani Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Asbaşkanı Demirhan Şerefhan ve Genel Sekreter İbrahim Gümüşdal ile Pekin’de, 2011 Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin Genel Kurulu ve Konferansları’nda olacağız.
Uluslararası Paralimpik Komitesi, 161 ülkenin üye olduğu, dünyadaki bedensel, görme ve zihinsel engelli sporcuların paralimpik oyunlarının düzenleyicisi. Yani, engelliler sporunda, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile aynı görevleri yapıyor.
Bu genel kurula yaklaşık 150 ülkenin katılması bekleniyor. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi olarak 2008 yılında, dünyada ilk defa hayata geçirilen ve sırasıyla Türkiye, Güney Kore ve Hollanda’da yapılan Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampları’nın, bundan sonra ne şekilde devam edeceği Türkiye’nin önerileriyle, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Hollanda, Almanya ve Yunanistan Komiteleri ile bir araya gelerek bir karara varılıp, onay alınacak. Bu arada 2020 İstanbul Oyunları adaylığımız dolayısıyla da gerekli görüşmeler yapılacak.
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi bu amaçla, Uluslararası Gençlik Kampları’nın ortaya çıkışını anlatan 2 sayfalık bir broşürü de, 150 ülkenin başkan ve genel

Yazının Devamı

Mardin İl Spor Müdürü

3 Aralık 2011

Geçtiğimiz mayıs ayında eski İstanbul valimiz, yeni milletvekilimiz sevgili Muammer Güler ile Mardin’e giderek Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) verdiği destekle bir tekerlekli sandalye basketbol kulübü takımı kurduk. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde mükemmel bir ev sahipliği yapan Rektör Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ile birlikte hem sporcularımızla tanışma fırsatı bulduk hem de yaklaşık 100 bin TL değerindeki spor sandalyelerini teslim ettik. Daha sonra Bedensel Engelliler Spor Federasyonu gerekli incelemeleri yaparak Mardin Kızıltepe Engelliler Spor Kulübü’nü liglere almaya karar verdi.

Siyaset sporun içinde
Bu arada seçimlerden sonra Spor Bakanlığı’na gelen Suat Kılıç, 81 ilin spor müdürlerini araştırma kadrosuna alarak köklü değişikliğe gitti. Ancak bunu yaparken, her ilin milletvekillerinin tavsiye edeceği kişileri İl Spor Müdürü olarak atayacağı konuşuldu. Başta inanmadık, ama gördükki birçok ilde benzeri durumlar yaşanıyor. Bu bağlamda Mardin İl Spor Müdürü olarak da Mustafa Kuzu tayin edildi.

Türkçe öğretmeni
Geçmişine baktığımızda Sayın Mustafa Kuzu Türkçe öğretmeni. Mardin Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak çalışıp, bir

Yazının Devamı

İlker İçöz’ü tanır mısınız?

26 Kasım 2011

İlker, 1994 yılında Almanya Baden-Württemberg eyaletinde Brackenheim’da dünya’ya geliyor. Annesini ve 5 yaşındaki ağabeyini, kendisi 2 yaşında iken trafik kazasında kaybediyor.
İlker, bir doktor hatası sonucu doğum sırasında, yazılması bile çok güç olan bir şekilde, kafatasının yarısı kopmuş halde dünyaya geliyor. Yoğun bakımda geçen haftalardan sonra, gelişmesi ilerledikçe, yürüyememek, konuşamamak, kendi başına yemek yiyememek şeklinde engelleri ortaya çıkıyor. Ancak, zekası tamamıyla normal. Şimdi 17 yaşında olan İlker, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor ve bundan birkaç yıl önce Boccia’ya merak salıyor.
Geçtiğimiz ekim ayında Bad Kreuznach’ta yapılan 8. Almanya Booccia Şampiyonası’nda BC 1 sınıfında Almanya 2.’si oluyor. İlker, azimli bir insanın neler yapabileceğinin en güzel örneklerinden. Ülkemizde bir zamanlar, ‘Sakatın da sporu mu olur?’ diyenler, acaba bu satırları okuyunca utanırlar mı?
Bu arada, son Almanya Şampiyonası’nı organize eden Jürgen Erdmann-Feix yakından tanıdığımız bir dostumuz. Bundan yaklaşık 10-11 sene evvel ülkemize gelip, tekerlekli sandalye masa tenisi konusunda antrenör seminerleri vermişti.
Bugünlerde İlker’in en büyük arzusu,

Yazının Devamı

Metin Oktay’dan anılar

19 Kasım 2011

Sevgili Ahmet Çakır’ın, Metin Ağabey için derlediği ‘Taçlı Kral Metin Oktay’ kitabını okurken, eski günlere gittim.
Onun insanlığını anlatan anılarımdan ikisini aşağıda sizlerle paylaşmak istedim.
- 70’li yılların ortalarında bir akşam, Taksim’de canlı müzik yapan bir lokalde eğleniyoruz. Tesadüfen aynı anda tuvalete girdik ve çıktık. Çıkarken Metin Ağabey’in orada oturan tuvaletleri kontrol eden teyzeye o günün parası ile 500 TL verdiğini gördüm. Masamıza doğru giderken ‘Baba ne yaptın? Ne verdiğinin farkında mısın?’ dedim. Beni kolumdan tuttu, ‘Bana bak, biz her gece buralarda sabahlara kadar gerekirse gezip eğleniyoruz. Anamız yaşında kadınlar burada b.. kokuları içinde ekmek paralarını kazanmak için oturuyorlar. Sana vasiyetimdir, bundan sonra gittiğin yerlerde en büyük bahşişi tuvalette oturan teyzelere vereceksin.’
- 80’li yılların sonlarında bir tenis turnuvası için İzmir’deyiz. Yemekten sonra sohbetimiz uzadı. Ben o zamanlar ki adıyla Büyük Efes Oteli’nde kalıyorum. Sabah saat 05.30 civarında Efes’in merdivenlerinde güzel bir havada oturmuş konuşuyoruz. Karşıdan 10-12 yaşlarında bir çocuk elinde 15-20 tane Hürriyet Gazetesi’ni satmak için koşarak gidiyor. Metin

Yazının Devamı

‘Taçlı Kral Metin Oktay’

12 Kasım 2011

Sevgili Ahmet Çakır’ın bir süre önce piyasaya çıkan kitabının adı bu. Ahmet Çakır, kitabın başında şöyle diyor: "Aslına bakarsanız, Metin Oktay’ın kim olduğu, neler yaptığı, hem iyi bilinen hem de hiç bilinmeyen bir konu. Bilinen yanı, onun Türk futbolunun Taçlı Kralı olduğu. İşin esası da bu zaten. Ancak, bunun biraz ayrıntılarına girmeye başladığımızda, özellikle yeni kuşakların, Metin Oktay hakkında peş peşe birkaç düzgün cümle kurabilecek durumda olmadıklarını görüyorsunuz."
İşte bu kitap, o eksikliği biraz olsun gidermeyi amaçlıyor. Ağırlıklı olarak Metin Oktay'ın 1955'den 1969'a kadar ki Galatasaray'daki futbolculuk serüvenlerini ele alan bu çalışmamızda, bu güne kadar bilinmeyen bir şeyi ortaya çıkarmış falan değiliz. Sadece onun hakkındaki gerçek bilgileri bir araya getirmeye çalıştık.
Ahmet Çakır çok alçak gönüllü davranmış. Futbolu bıraktığı 1969 yılından, aramızdan ayrıldığı 1991 yılına kadar Metin Ağabey ile birçok anımız oldu. Birçok kez beraber olduk. Buna rağmen bazı bilmediğimiz şeyleri bu kitapta gördük.
Geçenlerde uzun süredir konuşmadığımız, görüşemediğimiz Metin Ağabeyin üvey oğlu Rıfat Pala ile konuştuk. Karşılıklı anlarımızı anlatırken, "Şimdi sana

Yazının Devamı

Kişisel sorun

6 Kasım 2011

Hâlâ bazı anlamayanlar şöyle diyor: Yavuz Kocaömer, (TMOK) Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener ile kişisel sorunlarını gazetelere taşıyor. Ne alaka? Yavuz Kocaömer’in , adı geçen Uğur Erdener ile ne kişisel sorunu olabilir? Kendisini yaşamında iki defa görmüş, birincisinde tanışmış, ikincisinde de Sayın Başbakanımızın 2020 İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na adaylığımız için yaptığı basın toplantısında 3-4 dakika konuşmuştur. Bu sırada, bu şahsın, Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunları konusundaki görüşleri anlaşılmış, kendisinin engelliler aleyhine negatif ayrımcılık yaptığı gözlemlenerek, daha sonra bu konu ile ilgili bu sütunlarda görüşlerini ve bu konudaki dünyadaki gelişmeleri anlatmıştık. Eğer Yavuz Kocaömer’in bu kişi ile bir özel sorunu olsa idi, onunla ilgili başka haberler ve yorumları da bu köşeye taşırdı.
Örnek mi?

Rektör A.Ş
Bu başlık 26 Eylül 2011’de Takvim Gazetesi’nde sürmanşetten verilmiştir. Aynı zamanda Hacettepe Üniversitesi Rektörü olan Uğur Erdener’in kendi adına bir şirket kurarak ve başına da Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu’nu getirerek, daha sonra bu şirket üzerinden Hacettepe Hastanesi içinde ve

Yazının Devamı

Berlinli genç yüzücü

29 Ekim 2011

Yannick Hirse, 2007 yılında 11 yaşında iken sağ dizinde ağrılar hissediyor. Önce, gittiği okulda 4 hafta spor derslerine girmeme izni veriliyor. Daha sonra yapılan bir tomografi sonucu ortopedi uzmanı bir biyopsi talep ediyor ve kemik kanseri olduğu anlaşılıyor. Ancak bacağını kurtarmak mümkün olmuyor.
Mart 2008’de dizinin üzerinden sol bacağı kesiliyor. Aynı senenin sonbaharında Münster kentindeki bir engelli seminerinde Yannick, yüzme hocasının dikkatini çekiyor ve yüzme kurslarına başlıyor.
2009’da 50 metre kulaçı 44 saniyede yüzerken, bu süreyi 2010’da 35.2 saniyeye, 2011’de ise 32.4 saniyeye indiriyor. Bunun için de haftada beş gün antrenmanlarına devam ediyor. Daha sonra bir spor okulunda çalışmalarını sürdürüyor ve Almanya Şampiyonası’nda bir soğuk algınlığı dolayısıyla dereceye giremiyor. Bugünlerde Yannick, Alman engelli yüzücüler arasında geleceğin paralimpik şampiyonu olarak gösteriliyor. Böyle devam ettiği taktirde 2016’da 20 yaşına girecek olan Yannick, Rio Paralimpik Oyunları’nda Almanların madalya umudu.
Bizde ise, engellilerde yüzme sporu Kahramanmaraşlı Osman Çullu’nun çabalarının dışına henüz çıkamadı. Federasyonun sözleşmeli antrenörü olmayan bu gönüllü

Yazının Devamı