Gerekirse konuşurum!

9 Mart 2013

Bilgin Gökberk 1 Mart tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde, Okan Üniversitesi Mavi Boncuk Ödüllerini yazarken, şu cümlelere yer vermiş:
- Paralimpik’i 1 altın, 5 gümüş, 4 bronzu, da boş verin, yok sayın, engelli’nin medyası yok, arkasında kimse yok, biz de engelleyelim, onlara verilen boncuk çöp’e gider.
- Nazmiye’yi (Londra’da dünya rekoru kırdı), Çiğdem’i, Nazan’ı, Korhan’ı, Özlem’i, Doğan’ı, Duygu’yu, Neslihan’ı, Kübra’yı, Ümran’ı, Golboall Mill Takımı’nı da yok sayarım, futsal’ı, tekerlekli sandalye’yi yollayın gitsin, bunlara da boncuk moncuk yok, versek geri dönüşü yok.
- Yavuz Kocaömer hayatını verdi bu işlere, 1 boncuk’u anasının ak sütü kadar hak ediyor ama, tuhaf biri, sağı solu belli olmaz, ödül veririz, alırken birine laf sokar, ona su bile yok, o’nun yerine bu’na şu’na onur boncuğu verelim.

Hepimiz eşitiz
Sevgili Bilgin Gökberk’in, benimle ilgili ‘Laf sokma’ sözlerine aynen katılırım. Bu ülkede, engelli insanları engelsiz insanlardan ayıranlara, engelli insanlar konusunda negatif ayrımcılık yapanlara, “Engellinin de sporu mu olur? bunların sporu dandik “diyenlere, insanlar arasındaki eşitliğe karşı çıkanlara, böylece insan haklarına aykırı konuşan

Yazının Devamı

Paralimpik okul günleri

2 Mart 2013

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin Şubat 2011’de başlattığı Paralimpik Okul Günleri uygulaması, bugüne kadar toplam 100 ilköğretim okulunda uygulanmış ve toplam 240 formatör öğretmen yetiştirilmiştir.
Tamamıyla Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin olanaklarıyla İstanbul’da, Anadolu ve Avrupa yakası olmak üzere 40 okulda uygulanan Paralimpik Okul Günleri’nin eğitim materyalleri de dernek tarafından karşılanmıştır.
Daha sonra Ankara, Trabzon ve Mersin’de Paralimpik Komitesi Eğitim Komisyonu önderliğinde toplam 60 okulda daha uygulama yapılmıştır.
Paralimpik Komitesi’nin, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü ve Talim Terbiye Kurulu başkan ve üst düzey yetkilileriyle yaptığı görüşmeler olumlu sonuçlanmış, Paralimpik Okul Günleri normal ders müfredatına dahil olması konusu, bizzat Talim Terbiye Kurulu tarafından önerilmiş ve nihayetinde bu yıldan itibaren zorunlu spor müfredatına eklenmiştir.

Amaç
Bundan böyle Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin de destekleriyle, Paralimpik Okul Günleri’nin daha geniş öğrenci kitlelerine yayılması sağlanacaktır. Burada amaç, bir yandan okullarımızda engelli sporları konusunda bilgi verilirken, diğer taraftan da çocuk

Yazının Devamı

Öğretmenler ve Tekerlekli Sandalye Sporları

23 Şubat 2013

Almanya’da geçtiğimiz ay Tekerlekli Sandalye Sporları Federasyonu ile Hamburg Öğretmen Eğitim Merkezi arasında imzalanan bir anlaşmaya göre, okullarda beden eğitimi öğretmenlerine tekerlekli sandalye sporları öğretilmeye başlandı. Daha önce Türkiye’ye de gelmiş olan o zamanki Bayanlar Almanya Tekerlekli Sandalye Basketbolu Milli Takımı antrenörü Peter Richards’ın başkanlığındaki ekip, okulları gezerek, öğretmenlere tekerlekli sandalye tanıtımı, sandalye kullanım teknikleri ve sporları hakkında bilgiler veriyor. Elde edilen ilk sonuçlara göre yalnız beden eğitimi öğretmenlerine değil, diğer konularda derslere giren eğitmenlerin de konuya büyük ilgi gösterdikleri anlaşılıyor.
İnclusion yani “dahil etme” programı çerçevesinde, sadece engelsiz öğrencilerin, engellilerin sporu konusundaki bilgileri ve onlarla kaynaşmaları değil, aynı zamanda engelli öğrencilerin de beden eğitimi derslerinden bugüne kadar bazı yerlerde dersler dışında tutulmasının da yanlış olduğu ortaya çıkıyor.
2 ders saati verilen eğitimin sonunda, yalnız tekerlekli sandalyenin sadece bir “yardım gereci olmadığı” aynı zamanda onunla yapılan sporların önemi ve toplumdaki yeri de tartışılıyor. Bu aydan itibaren

Yazının Devamı

Görme Engelliler Spor Federasyonu

16 Şubat 2013

İlk goalball toplarını 1998 senesinde bir çuval içinde Türkiye’ye getirip, bu sporun ülkemizde yayılmasına katkıda bulunmuştuk. Daha sonraki senelerde Almanların merhum Prof. Dr. Horst Köhler’i ni Türkiye getirerek ilk seminerleri yaptık. Ve o zamanlar karşımıza Gökhan İnce isminde bir genç çıktı. Bizimle beraber başladığı çalışmalarında, Türk Goalball Erkekler Milli Takımı Avrupa’da ve Dünya’da başarılı sonuçları imza attı ve son 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda bronz madalya kazanarak başarılarını taçlandırdı.
Şimdi öğreniyoruz ki, Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Gökhan İnce’yi görevden almış. Kendi tercihidir! Ama ne oldu da böyle bir karar verildi? Yıllardır verilen emekler sonunda gelen başarılar niye böyle unutuldu? Yoksa bu da yine görme engellilerin kendi içlerindeki kavgalarından bir tanesinin sonucu mu? Federasyon başkanı istediği kişiyi Milli Takımın antrenörü yapar, ama önümüzdeki bir - iki sene içinde erkekler goalball takımı Dünya’daki A klasmanından daha aşağılara düşer ve başarısızlıklar devam ederse bunun hesabını da vermek zorunda kalır. Gerçi bu ülkede başarısızlıkların hesabını veren başkanlar, siyasetçiler, bürokratlar

Yazının Devamı

105’de 1

9 Şubat 2013

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Bay Uğur Erdener, kendine yeni bir gerekçe bulmuş. Gezip dolaştığı her yerde söylediği şu: ‘’ İstanbul Oyunları’nın yapılması için oy kullanacak 105 IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) üyesinden sadece bir tanesi Paralimpik Üyesi. O da, Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin başkanı.
Yani bir başka deyişle, Paralimpik Oyunları olsa da olur, olmasa da olur. Amiyane tabiri ile ‘“Ateş olsa düştüğü kadar yer yakarlar” demeye getiriyor. Ve yanlış yapıyor ve ayıp yapıyor. Söylediği doğrudur. Paralimpikleri temsil eden bir tane IOC üyesi olabilir. Ama o konuma gelene kadar Bay Erdener şunu da açıklamalı. Mart ayının son haftasında İstanbul’u incelemek üzere gelecek Uluslararası Olimpiyat Komitesi heyetinin karşısına da, o zaman Paralimpikleri de temsil etmek için kendisi çıkacak. Paralimpik konusunda da hiçbir bilgi sahibi olmadığı için, ne yapacağını bizler de merak ediyoruz.
Uğur Erdener’in, Paralimpikleri, olimpik oyunlarla eşit görmeyişi yalnız kendi bilgisizliği ve anlayışı değil, aynı zamanda insan haklarına da aykırıdır. Hele hele, profesör unvanlı bir tıp bilim adamının bu yanlışta ısrar etmesini anlamak mümkün değildir.
İstanbul

Yazının Devamı

www.durbakalim.net

2 Şubat 2013

Fanatik Gazetesi’nin 15 yıldır engelliler sporu içinde olan Hüseyin Sakarya’sı No Problem sayfasının gazeteden kalkmasından sonra, yeni bir site ile, engelliler sporunun hizmetine girdi. durbakalım.net bugüne kadar internette açılmış olan en kapsamlı engelliler sporu ile ilgili site. 4 ayrı engelli grubunun, yani bedensel, işitme, zihinsel ve görme engellilerin yaptıkları sporlar.
Tekerlekli sandalye süper lig fikstürü, birinci lig fikstürü, amatör, ampüte lig fikstüründen tutun da, özellikle engelli sporcuların yazar olarak görüşlerini belirttiği sayfaları bu sitede bulabilirsiniz. Ayrıca önemli maçlarla ilgili geniş bilgiler de sitenin kapsamı içerisinde.
Engelliler spor kulüpleri ve engelli sporcularımız bu siteyi devamlı takip etmeli. Ama iş onunla da bitmiyor. Böyle sitelerin devamlılığını sağlamak için hiç değilse masraflarını çıkaracak kadar reklam verenlere de ihtiyacı var. Ülkemizde yıllardır hangi engelliler spor federasyonu olursa olsun, sitelerinin böylesine güncellenip yeni haberleri anında vermesine biz rastlamadık. Bu bakımdan Hüseyin Sakarya’yı yürekten kutluyor ve bize düşen her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu sizlerle paylaşıyoruz.
Umarız bu site,

Yazının Devamı

Derwall’in insanlığı (II)

26 Ocak 2013

Derwall’in, altı Türkün yakılarak öldürüldüğü Solingen faciasıyla ilgili mektubu: 1987-1990 arasında Türk-Alman Genç Sporcularını Kaynaştırma Derneği yönetim kurulunda Derwall ile birlikte çalıştık.
Amaç, genç Alman sporcularını Türkiye’ye göndererek Türkler hakkındaki önyargıların ortadan kalkmasını sağlamaktı. 1990’da bazı Alman üyelerin derneğe politika bulaştırmaları üzerine önce ben, sonra da Derwall istifa ederek ayrıldık. Bir süre sonra da dernek kapandı.
1992 senesinin aralık ayında Derwall’den bir mektup aldım. O tarihten bir süre önce Solingen’de Doğu Alman Naziler altı Türk vatandaşını yakarak öldürmüşlerdi. Mektubun, Jupp Derwall’in futbol adamlığı dışında insanlığını ve belki de futboldaki başarısını borçlu olduğu karakterini yansıtan birkaç cümlesini aynen çevirerek aşağıda yazıyorum:
“Yavuz, son aylarda seni ve müşterek çalışmamızı çok sık düşündüm. Hem sen, hem ben, ama hem de Alman devleti bence vicdan azabı çekmelidir. Bu dünyadaki bütün maddi değerler ülkemizdeki yabancı insanlarımızın korunması için harcanmaya değer olmalıydı. Alman vatandaşlarım adına utanıyorum. Hele böyle feci bir olayın bugün özgürlük içinde yaşayan Doğu Almanya tarafından

Yazının Devamı

Derwall’in insanlığı (I)

19 Ocak 2013

Jupp Derwall ile 1986 senesinden ölümüne kadar baba-oğul ilişkisi içinde olduk. Çok güzel günlerimiz geçti. Kendisinden insanlık konusunda çok güzel şeyler öğrendim.
‘Futbol Basit Bir Oyun Değildir’ kitabını Türkçe’ye çevirerek (TESYEV) Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı yararına piyasaya sunmuştuk.
2004 yılındaki sohbetimizde, kendisine; “Türkiye’de bu kitabın satışından elde edilecek gelir engelli sporculara harcanacak. Bunu sana telefonda söylediğimde “Ben kendi hakkımdan vazgeçiyorum. Böyle güzel bir amaç için benim para kazanmam doğru olmaz” demiştin. Engelliler sporunun Türkiye’deki durumu konusunda söyleyeceklerin var mı?” diye sordum.
Jupp Derwall:”Anlattıklarından çok etkilendim. Türkiye’de engelliler sporunun bu kadar gelişmiş olması beni çok şaşırttı. Aslında bir futbol adamı olarak elimde imkan olsa futbolu yasaklar, oraya harcanan milyarlarca doları tüm dünyadaki engelli insanların hizmetine sunardım. Biliyorum bu bir hayal. Ama içimden böyle geliyor.”
Y.K: 1988’de bir futbol topunu imzalayarak bana verdin. 16 sene bunu koleksiyonumda sakladım. Artık Türkiye’de maddi imkanları olan iyi bir Galatasaraylı’ya bu topu satarak gelirini engelli

Yazının Devamı