Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

1999 yılında, bir çuvala koyarak, uluslararası normlara uygun ilk goallball toplarını Türkiye’ ye getirdiğimde, gümrük memurları haklı olarak araştırma yapıp, beni bir süre havaalanında bekletmişlerdi.
Daha sonra, o zamanki adı ile Türkiye Engelliler Spor Federasyonu olarak 30 Nisan-1 Mayıs 1999 tarihlerinde İstanbul’da “Görme Engellilerde Spor” isimli bir seminer organize ettik. Bu seminere, geçtiğimiz yıl 82 yaşında vefat eden Almanların ünlü hocası Prof.Dr. Horst Kosel davetli idi. Kosel, yıllarını görme engelliler sporuna vermiş , Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu’ nun kurucu üyeliğini yapmış ve aynı zamanda yürütme kurulu üyesiydi.
Prof.Dr. Horst Kosel, Türkiye’ye konferans ve seminer vermek üzere o tarihlerde geldiği 40. yabancı ülke idi.
O seminerde Göreneller İlköğretim Okulu’ndan Gökhan İnce isimli bir genç de vardı. Türkiye nin goallballdaki şansı ve bugün Paralimpik Oyunları’ nda bronz madalya almasının en büyük mimarı. Gökhan İnce, arada geçen 13 sene içinde neredeyse yaşamını görme engellilerin goallballü üzerine kurdu.
2010 senesinde Seul’de yapılan Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampı’nda goallball de spor konularından birisiydi. Seminerin ertesi günü Kore Paralimpik Komitesi yetkilileri Gökhan İnce’nin ülkelerine antrenör hocası olarak gelmesini istediler. Biz de 2012 Londra Paralimpik Oyunları’ndan sonra bu konuyu konuşabileceğimizi belirtmiş idik.
Sporda başarı kısa sürede gelmiyor. İşte goallball bunun en önemli örneklerinden biri. Biraz şanssızlıklar olmasaydı Goallball Milli Takımımız, Londra Paralimpik Oyunlarında altın madalyaya da ulaşabilirdi. Ama bizlerin desteği ve Gökhan İnce’nin yönetimiyle 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda altın madalyaya ulaşacağımızdan şüphe etmiyoruz. Kimse bu bronz madalyayı küçümsemesin. Goallball ilk kez 1976 da paralimpik spor oldu. Biz 23 yıl sonra bu sporla tanıştık. Bu unutulmamalı.