Hollandalı tekerlekli sandalyeli tenisçi Esther Vergeer, 18 Temmuz 1981 doğumlu. Altı yaşında, yüzme antrenmanı sırasında birden ağır bir baş ağrısı geliyor ve bayılıyor. 2 sene sonra doktorlar omuriliğindeki doğuştan gelen eksikliği tespit ediyorlar. Ameliyat başarılı olamıyor ve 8 yaşındaki Esther, ameliyattan sonra kendine geldiğinde omurilik felçlisi olarak hayata devam etmek zorunda kalıyor.
Yeni yaşamına alıştıktan sonra spordan kopmuyor ve 16 yaşındayken, 1997 yılında Hollanda Milli Takımı ile en genç oyuncu olarak Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonluğu’ nu kazanıyor. Ancak o, takım sporlarının kendisi için uygun olmadığını düşünüyor ve tekerlekli sandalye tenisine başlıyor. Haftada 5 gün 4‘er saat çalışıyor. 13 senedir Dünya klasmanında tek bayanlarda birinciliği muhafaza ediyor. Yaklaşık 10 seneden beri hiçbir maçını kaybetmemiş. Son Londra Paralimpik Oyunları’ nda 6’ncı ve 7’nci altın madalyasını kazanıyor. Bir süre önce New York Times, Esther için “Dünya’nın en büyük sporcusu mu?” diye bir soru sordu. Kendisinin bu denli başarılı olması, Hollanda’da tekerlekli sandalye tenisinin, özellikle bayanlarda gelişmesine de büyük katkıda bulundu. Antrenörü Marc Kalkman, Esther için “En büyük avantajı mental gücü’’ diyor. Yıldızların koçu olarak ün yapan Sven Gröneweld, 90’lı yıllarda Monica Seles, Arantxa Sanchez Vicario gibi isimleri de çalıştıran bir koç. Bugün Esther ile birlikte çalışıyor.
Esther , bugün; “Bu kaderim için Tanrı’ya binlerce şükürler olsun. Belki de ben şu anda normal 30 yaşında genç bir kadın olacaktım“ diyor.
Esther, Pekin Paralimpik Oyunları finalinde, setlerde 4:5, son sette 30:40 geri iken, mental gücü sayesinde, maçı çevirerek, tiebreak de şampiyonluğu kazanıyor.
Not: Tüm okurlarımın mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.