Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Oscar Leonard Carl Pistorius, 22 Kasım 1986’da Güney Afrika’nın Johennesburg kentinde, ayak parmakları, topukları ve diz altındaki eklemleri olmadan dünyaya geliyor. 11 aylıkken, 2 bacağı dizlerinden kesiliyor. Daha çocukken su topu ve rugby oynuyor. Ve babasına “İlerde süper rugby maçlarında oynayacağımı bil”diyor.
1994 yılında, 7 yaşındayken atletizme başlıyor. Kendine uygun yapılan iki protezin üzerinde her gün 4,5 saat antrenman yaparak yarışmalara hazırlanıyor. 2004 yılında, Atina’daki Paralimpik Oyunları’nda, dünyada ilk defa 200 metreyi 22 saniyenin altında koşan “ampute atlet” unvanını kazanıyor. Mart 2005’de Güney Afrika yarışmalarında engelsiz sporcularla birlikte 400 metre yarışlarına katılıyor ve Güney Afrika 6’ ncısı oluyor.
2007 yılında engellilerde 100 metreyi 11,91; 200 metreyi 21,58; 400 metreyi 46,34 saniyede koşarak rekorlara imza atıyor. Ve bunun ardından 2008 Pekin Paralimpik Oyunları’nda 100, 200, 400 metrede altın madalya kazanıyor. Ve böylece 3 branşta birden altın madalya kazanan ilk paralimpik sporcusu oluyor.
Daha sonra 2008‘deki Pekin Olimpiyatları’nda, Güney Afrika 400 metre ikincisi olarak katılma adayı oluyor. Ancak onun bu başarıları, Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun dikkatini çekiyor ve 2007 yılının ilkbaharında yapılan bir inceleme sonunda, atletlere böyle teknik araçlarla avantaj kazandırmak yasaklanıyor. Ve böylece Oscar Pistorius’un engelsiz yarışmalarına katılması yasaklanıyor. Bunun üzerine (CAS) Uluslararası Spor Mahkemesi‘ne başvuran Pistorius, Mayıs 2008‘de çıkan bir kararla, yeniden olimpiyatlarda yarışma hakkını kazanıyor. Ancak elemeleri geçemediği için Pekin‘de yarışmalara katılamıyor.
2012 Londra Olimpiyatları’nda ise 400 metrede yarı finale kadar çıkıyor ve daha sonra yapılan Londra Paralimpik Oyunları’nda 400 metrede altın madalya kazanıyor.