İlk 10 ekonomi arasına giriyoruz

14 Nisan 2014

Bab-ı Âli Toplantıları’nın 121’incisi geçen hafta yapıldı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, “Türkiye’nin İlk 10 Ekonomiye Girme Vizyonunda Sermaye Piyasasının Misyonu” konusunu anlattı. Ertaş, konusuna hâkim, detaylı planlarla hedefine ulaşmayı öngören ve yeniliğe açık bir görünüm sergiledi.
Neredeyse 25 yılını sermaye piyasalarının gelişimine harcamış olan Ertaş, Sermaye Piyasası Mevzuatımız’ın, Avrupa Birliği ve OECD normlarına tam anlamıyla uyum sağladığını söyledi. Hatta, bana göre bu konuda “kraldan çok kralcı”yız. Yani, bizdeki kurallar ve denetim mekanizması, onların çoğunda yok.
Başkan yaptığı sunuma, diğer ekonomi yöneticilerinin yaptığı sunumlara benzer biçimde, Türkiye’nin dünyadaki rekabetçi yerini ve son yıllarda elde edilen ekonomik başarıları anlatmakla başladı. Gerçekten de, “üst üste” iyiyiz.

2023 hedefi...
SPK’nın 2023 yılında ulaşılması amaçlanan hedefleri, iki temel esasta toplanıyor:
a) Ülkemizin, sermaye piyasaları büyüklüğü bakımından dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmesi.

Yazının Devamı

Merkez Bankası’nın bağımsızlığı azalıyor

8 Nisan 2014

17 Nisan 2014 günü Merkez Bankası Genel Kurulu yapılıyor. Bu Genel Kurul’da iki önemli husus değişiyor. Bunlardan birisi ile Merkez Bankası’nın Hükümet’e bağımlılığı daha da arttırılıyor; “bağımsızlık” prensibinden taviz veriliyor. Artık, Banka Denetim Kurulu üyelerinin tümünü Hazine; yani, Hükümet seçecek. Şimdiye kadar, dört denetçiden biri, Türk Vatandaşlığı’nı haiz tüzel ve gerçek kişiler arasından; ikisi de milli bankalar veya diğer bankalarla imtiyazlı şirketlerden seçiliyordu. Böylece, Merkez Bankası yönetiminden sonra, denetimi de tamamen Hükümet’in eline geçmiş bulunuyor.
Öte yandan, bugünlerde, sanki Merkez Bankası Hükümet’e direnebilirmiş gibi, bir “top çevirme” yahut “doldur-boşalt” taktiği sergileniyor. Doğal olarak sonunda, Sayın Başbakan’ın dediği yapılıp; halen gereksiz olduğu halde, faizler düşürülecek.

Senetlerin özellikleri değişiyor
Bu Genel Kurul’da, Merkez Bankası’nın reeskonta veya avansa kabul edeceği senetlerin özellikleri de değiştiriliyor. Merkez Bankası Yasası’nın 45.maddesi değiştirilerek; “Banka, muteber saydığı asgari üç imzayı taşımak şartıyla kendi belirleyeceği esaslar dahilinde bankalar tarafından verilecek ticari senet ve

Yazının Devamı

5 Nisan 1994 kararları...

7 Nisan 2014

1994’ün 5 Nisan’ında alınan ekonomi kararları 20. yılını doldurdu. Kararların alındığı sırada, Merkez Bankası Başkanı idim. O yıl da, bu yıl olduğu gibi 30 Mart’ta yerel seçimler vardı. O nedenle, kararlar nisan başına ertelenmişti. O yıl hükümetin ve ekonomi yönetiminin aldığı kararlar ve yaptığı uygulamalar krizi tamamen sona erdirdiği gibi sonraki 2 yılda üst üste yüzde 8 oranında büyüme gerçekleştirildi. Yapılan uygulamalar arasında şunlar vardı:
- “İhracatta Vergi İadesi” ve “İhracatta Navlun Primi” uygulamaları kaldırılarak; “katlı kur” uygulamaları sona erdirildi.
- Hükümetin bütçe dışına çıkacak harcama yapabilmesini sağlayan “fon sistemi”nin kaldırılmasına karar verildi ve mevcut 73 fondan 63’ü kaldırıldı.
- Piyasa ile Merkez Bankası döviz fiyatları arasında oluşan “kur makası” yok edildi.
- Sadece halkın bankalara yatırdığı mevduattan kanuni karşılık alınması yöntemi değiştirilerek; bankaların tüm pasiflerinden karşılık alınmaya başlandı. Çünkü, bankalar için tasarruf mevduatı dışında, başka mevduat çeşitleri ve borçlanma kaynakları oluşmuştu.
- Merkez Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve diğer devlet kurumlarına, kanunu gereğince para basarak fon

Yazının Devamı

Türkiye’nin net döviz durumu

1 Nisan 2014

Maliye Bakanlığı, ülkemizin en son döviz durumunu göstermek üzere, aşağıdaki toplam pozisyon tablosunu yaptı. Döviz pozisyonlarının “milyar dolar” olarak gösterildiği bu tabloda;
- Merkez Bankası’nın da dahil olduğu kamu sektörünün, yükümlülüklerinden fazla döviz rezervine sahip olduğu;
- Bankacılık sektörünün açıksız çalıştığı;
- Reel sektörün ciddi döviz açığı(174 milyar dolar) bulunduğu; ancak, kısa dönemli net döviz açığının sadece 16,9 milyar dolar olduğu;
- Halkın elinde 110 milyar doları altın olarak tutulduğu hesap edilen, 191 milyar dolarlık döviz rezervi olduğu; görülüyor.

Kısa vadeli borç durumu

Yazının Devamı

Yabancılar geliyor mu?

31 Mart 2014

Merkez Bankamızın Türk Lirası faiz oranlarını yükseltmesi ve karmaşıklaşmış olan faiz oranı sistemini ortadan kaldırması, Türk Lirası’nın iç ve dış değerinin bir dengeye oturmasını sağladı.
Türk Lirası’nın temel para birimleri karşısında değer kaybetmesi de, akut hale gelmiş bulunan cari işlemler açığı ve dış ticaret açığını, gittikçe “kontrol edilebilir” seviyelere çekiyor. Bu iki gelişme yaşanırken, seçimlere rağmen bütçe dengesinin beklenin altında bozulmasının da yardımıyla, Türk Lirası yeni dengesine kavuşmuş oluyor. Kısacası, ekonomik belirsizliklerin azalması ile; Türkiye, yabancılar için yeniden yatırım yapılabilir bir ülke konumuna geldi. Tek sıkıntımızın, siyasi istikrarsızlık olacağı anlaşılıyor.
Bu ekonomik düzelmeye rağmen ülkemize henüz yabancı yatırımcı akımının başlamamış olmasının temel sebebi, ABD’deki ekonomik düzelme olarak gösterilebilir. ABD ekonomisinin süratle düzelmesi ve önümüzdeki 10 yıl boyunca ortalama yüzde 2.6 - 2.8 büyüme sağlayacağının anlaşılması, tüm yatırımcıların ABD hisse senedi alımına yönelmelerine neden oldu. Bu ülkede, borsa endeksleri rekor üstüne rekor kırıyor. ABD ekonomisinin büyüme trendi doğru çıkarsa, bu ülkedeki işsizlik

Yazının Devamı

Ölümsüz olma olasılığımız

25 Mart 2014

Dünkü yazımda, “astronomi bilimi”nin öneminden ve yeni keşiflerden bahsetmiştim. MIT fizik profesörü Max Tegmark’ın “Our Mathematical Universe (Matematiksel Evrenimiz)” kitabında, evrendeki birçok matematiksel düzeni mercek altına aldığını ve yapılan tüm araştırma ve gözlemlerin, insanların kâinatta yalnız olduğunu gösterdiğini anlatmıştım. Tegmark’a göre, kâinatta insandan başka akıllı yaratık yok; ama, birden çok kâinat var. Bu iki sav doğru ise, ölümsüz olma olasılığımız çok yüksek. Ama, ölümsüzlük aslında bir illüzyon. Öldüğümüzü sandığımız durumda bile, fiziksel kuralları küçük değişiklikler gösterebilecek olan başka evrenlerde hayatımıza devam ediyor; olabiliyoruz.
Bir güneş sistemi veya galaksinin etrafında yüksek çekim gücüne sahip çok fazla “kara delik” bulunması, gezegenler arasında yeterli çekim gücü olmaması, gezegendeki atomlar arasında kaynaşma özelliğinin bulunmaması, ışık olmaması, gezegende çok fazla veya çok az radyoaktivite olması, gezegende hayat sağlayacak fiziksel ve kimyasal ortam bulunmaması gibi nedenler, kâinatımızda “yaşam ortamı” bulunmasını engelliyor. “Yaşam ortamı” olsa bile, bu ortamın yeterince gelişmemiş olması durumu da var. Bütün bu

Yazının Devamı

Astronomi

24 Mart 2014

Astronomi, hayatın kendisidir. Evrende ne kadar küçük olduğunuzu; kurulu düzeni değiştireme-yeceğinizi, bu bilim sayesinde anlarsınız. Evreni tanıdıkça, bildiklerinizin hepsinin göreceli olduğunu keşfedersiniz. Büyükle, küçüğün; örneğin, atomla güneş sisteminin benzerliğini görünce; küçüğü öğrenerek büyüğü, büyüğü çözerek küçüğü, keşfedebileceğinizi düşünürsünüz. Gökyüzüne baktığınızda, orada keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca cisim, cevaplanmayı bekleyen milyarlarca soru bulunduğunun farkına varırsınız. Astronomiyle uğraştıkça, diğer bütün bilim dallarının sizin için çalıştığının farkına varırsınız. Tanrı inancınız pekişir.

Matematiksel bir düzen mi var?
İşin en ilginç yanı, Türk insanının astronomiyle hiç ilgilenmemesi. Ne okullarda en son gelişmeler okutuluyor, ne de haberlerde astronomik gelişmelere yer veriliyor. Oysa, bu alanda çok ciddi buluşlar yapıldı, bilinmeyenler açığa çıkarıldı ve yepyeni teoriler üretildi.
MIT fizik profesörü Max Tegmark yaklaşık iki hafta önce, astronomi konusundaki tüm bilgileri bir araya toplayan ve yeni teoriler ortaya atan bir kitap yayımladı. Kitabın adı, Our Mathematical Universe (Matematiksel Evrenimiz). Kitap, evrendeki birçok

Yazının Devamı

İnternette alışveriş

18 Mart 2014

İnternet aracılığı ile pazarlama sistemi oluşturamayanın gittikçe küçüldüğü bir piyasa ortamına giriyoruz. Artık, en küçüğünden en büyüğüne kadar her mal ve hizmet internet ortamında satılıyor.
“İnternet alışveriş sitesi kurulması” ve “internette satış teknikleri”, şimdi en geçerli iş alanları arasında. Bu hizmetleri verenler de iyi para yapıyorlar. Kurulum sırasında; iş seçiminin yapılması, iş planının oluşturulması, sitenin inşası, satışa başlanması ve pazarlama teknikleri oluşturulması gibi aşamalardan geçiliyor.

İşi nasıl kurarsınız?
Bu konuda yazılmış birçok kitap da var. Başarısız olursanız, kaybedecekleriniz çok az. Rekabetten de çekinmeyin. “Kendi internetten satış işinizi nasıl kurarsınız?” konusunda, bir makaleye sığabilecek özet bilgi şöyle:
- Bir internet mağazanız varsa, 24 saat, 365 gün açıksınız demektir. En büyüklerle bile, rekabet olanağınız var; işinizi sonsuza kadar büyütebilir, çeşitli satış teknikleri deneyebilirsiniz.
- Müşteriler için en büyük risk, ödemelerinin alınıp, malın gönderilmemesi veya kredi kartı bilgilerinin ele geçirilmesi. Bunun için ABD’li “e-bay”, bir internet ödeme sistemi geliştirdi; adı “PayPal”. Müşterinin kredi kartı

Yazının Devamı