Maliye Bakanlığı, ülkemizin en son döviz durumunu göstermek üzere, aşağıdaki toplam pozisyon tablosunu yaptı. Döviz pozisyonlarının “milyar dolar” olarak gösterildiği bu tabloda;
- Merkez Bankası’nın da dahil olduğu kamu sektörünün, yükümlülüklerinden fazla döviz rezervine sahip olduğu;
- Bankacılık sektörünün açıksız çalıştığı;
- Reel sektörün ciddi döviz açığı(174 milyar dolar) bulunduğu; ancak, kısa dönemli net döviz açığının sadece 16,9 milyar dolar olduğu;
- Halkın elinde 110 milyar doları altın olarak tutulduğu hesap edilen, 191 milyar dolarlık döviz rezervi olduğu; görülüyor.
Kısa vadeli borç durumu
Merkez Bankası ve Akbank verilerine göre, Türkiye’nin önümüzdeki bir yıl içinde vadesi gelecek kısa vadeli borcunun, Ocak 2014 sonu itibariyle 163 milyar dolar olduğu anlaşılıyor. Bu tutarın 51 milyar dolarının bankaların döviz borçları; 46.1 milyar dolarının Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin mevduatları; 31.7 milyar dolarının ticari krediler, 27.3 milyar dolarının diğer kredilerden oluştuğu belirtiliyor.
2001 krizinde bile; banka kredilerinin % 93, Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin mevduatlarının % 70, ticari kredilerin % 86 oranında yenilendiği ve reel sektörün dışarıdan aldığı borç tutarında % 108 artış olduğu göz önüne alınırsa, Türkiye’nin kısa vadeli döviz borcu konusunda da bir sıkıntısının olmadığı anlaşılır.
Türk lirasının gerçek değeri
Merkez Bankası verilerine göre, “Türk Lirası’nın Gerçek Değeri (Reel Effective Exchange Rate)”, şubat sonu itibariyle, aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, “101,85” seviyesine gelmiş bulunuyor.
Bu gösterge, Türk Lirası’nın
ABD doları karşısındaki değerinin; doların diğer paralar karşısındaki değerinin fazla değişmemesi halinde ve şimdiki denge içinde, “1 TL = 2,15-2,20” arasında bir denge seviyesinde olacağını ortaya koyuyor.