ENFLASYON

14 Temmuz 2014

Avrupa Birliği: Merkez Bankası hedefi % 2
Gerçekleşen: % 0.7
Nedeni: Yüksek işsizlik, güçlü Euro, düşük enerji fiyatları, bankaların düşük kredi verme iştahı.
Sonraki hedef: 2016 yılına kadar % 2'ye yükseltmek.
ABD: Merkez Bankası hedefi: Enflasyon hedef değil; işsizliğin azaltılması ve yüksek büyüme esas.
Gerçekleşen: % 1.2
Nedeni: Düşük ithal malı fiyatları, düşük enerji fiyatları, ülke içi enerji üretiminin ciddi biçimde artması.

Yazının Devamı

Yakın Rus tarihi ve çıkarılacak dersler

8 Temmuz 2014

9 Ocak 1905’te ve devam eden günlerde, Çar’a karşı Rus tarihindeki en yaygın iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. 400.000 işçinin katıldığı eylemin bir organizatörü veya lideri yoktu. Eylem, aynı bizim Taksim olayları gibi kendiliğinden gelişmişti.
25 Şubat 1917’deki genel grevde, 16 yaşında bir genç kız grevi durdurmaya çalışan bir atlı askere bir demet kırmızı gül verdi; asker de atından inerek bu çiçek demetini aldı. Bu an, sembolik bir zafer ve barış anı kabul edildi. İşte, insanlar o zaman Çar’a karşı savaşı kazanabilecekleri ve Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilebileceklerini anladılar. Benzer durum, bizdeki 1960 ihtilalinden önce, askerlerle talebeler arasında yaşandı. Taksim Meydanı’ndaki “kırmızılı kız” da benzer bir semboldü.

İstanbul’u ele geçirme planı
Ruslar, 19. yüzyıl boyunca İstanbul’u ele geçirme planları yaptılar. Hem boğazların, Karadeniz’in ve ticaret yollarının kontrolü bunu gerekli kılıyor, hem de Ortadoks Hıristiyanlığın merkezi Slavlara geçmiş oluyordu. Birinci Dünya Savaşı öncesi, bu amaca yönelik bir deniz filosu oluşturulmuştu. Salt bu nedenle bile Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesi kaçınılmazdı. Ekim 1917 devriminden önceki ve sonraki

Yazının Devamı

BİT PARA...

7 Temmuz 2014

Amerikan Polisi, “Bitcoin” sisteminde yapılan yolsuzluk nedeniyle, Silk Road şirketi nezdindeki “bit para”lara el koymuştu. El konulan “bit para”ların yüzde 20’si geçen hafta yapılan bir ihale ile US Marshals Service tarafından satıldı. İhaleye katılanlar 3.000’er “bit para”lık lotlar için teklif verdiler. İhaleye çıkarılan 30.000 “bit para”nın hepsini, risk sermayedarı (venture capitalist) Tim Draper aldı. İhale başlamadan önce 570 dolar olan “Coin Desk Bitcoin Endeksi”, ihale sonrası 655 dolara yükseldi. Bu yükselen fiyat sonrası, Tim Draper’in aldığı “bit para”ların değeri, 19 milyon dolara ulaşmış bulunuyor.
Tim Draper, Avish Bhama ile birlikte, Mayıs ayında “Vaurum” isimli bir “bit para borsası” kurmuş ve onlarla birlikte diğer yatırımcılar, bu işe toplamda 4 milyon dolar yatırmışlardı. Şimdi, Draper’in satın aldığı “bit para”lar, bu borsada parça parça satılacak.

Kara para mı?
İlk kez 2009’da, bankacılık sistemi ve hükümetlerin koyduğu düzenlemelerin dışına çıkılmak için bir grup bilgisayarcı tarafından piyasaya sürülen “bit para”lara ilginin sürdüğü anlaşılıyor.
Gelişmekte olan piyasalarda, bankacılık sistemi içine girmek istemeyen ve büyük miktarlara ulaşan

Yazının Devamı

Arjantin’in yeni borç krizi

1 Temmuz 2014

Arjantin’in karşılaştığı yeni borç krizi, halen dünya finans çevrelerinde en çok konuşulan konu. Kriz çözülemez ise Arjantin temmuz sonu itibariyle “borcunu ödeyemez ülke” (default) durumuna düşecek.
Arjantin, 2001-2002 krizinde de “default” durumuyla karşılaşmış; 100 milyar dolar civarındaki borcunu ödeyememişti. Türkiye, böyle bir duruma sadece bir kez ve 3 milyar dolar civarında bir para için düştü. Kıbrıs’a yaptığımız askeri harekat sonrasında, başta ABD olmak üzere batılı devletler ülkemize ambargo koydular. Ambargo sonrası, ülkede bir çok malın kıtlığı çekilmeye başladı; döviz bulunamadı. 1979’da borcumuz olan bankalarla yapılan yeniden yapılandırma anlaşmaları (debt swap) sonrası, borçlarımızın tamamını ödedik. Borçları ödeyememekle ilgili kriz, bize “para ve döviz yönetimi”nin önemini anlattı. Bu kriz sonrasında, ülkemizde “rezerv ve borç yönetimi” anlayışları yerleşti; Türk lirası ve döviz piyasaları kuruldu. Şimdi, bu konularda yalnız Arjantin’in değil, bir çok gelişmiş ülkenin bile ilerisindeyiz.

Krizin nedeni...
Arjantin’in karşılaştığı borç krizinin arkasında yatan sorun, oldukça basit. Sorunu yaratanlar, esas itibariyle ABD hedge (kârlı yatırım) fonları

Yazının Devamı

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu: TMSF

30 Haziran 2014

Geçen hafta Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) hakkında yazdığım yazı hakkında TMSF’den bir ‘Bilgi Notu’ geldi. Geçen haftaki yazım, her yönü ile gerçek idi ve verdiğim rakamları, TMSF’nin yeni yayımlanan 2013 Yıllık Raporu’ndan almıştım.
Yayım ilkelerim nedeniyle, TMSF’nin ‘Bilgi Notu’ndaki açıklamalara bazı bölümleri özetleyerek, aşağıda yer veriyorum:
n TMSF’nin kararlarının yerindelik denetimine bile tabi tutulamadığı, yasasına göre hiçbir organ, makam, merci veya kişinin Fon Kurulu’nun kararlarını etkileyecek emir ve talimatı veremediğinden bahisle TMSF’nin tam bağımsız ve denetlemez bir kurum olduğu ifade edilmiştir. Bilindiği üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 124 üncü maddesi gereğince, Fonun yıllık gider hesapları ile harcamaları Sayıştay tarafından incelenmektedir. Ayrıca, Fonun yıllık hesapları bir bağımsız denetim şirketince de denetlenerek bağımsız denetim raporu faaliyet raporu içinde derc edilerek yayımlanmaktadır. 03/12/2010 tarih ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince TMSF hesapları Sayıştay Başkanlığı’nın denetimi kapsamına alındığından söz konusu Kanun uyarınca 2011, 2012 ve 2013 dönemine ilişkin hesaplar Sayıştay

Yazının Devamı

Bir dokunulmaz kurum: TMSF

24 Haziran 2014

Bağımsız denilince herkesin aklına Merkez Bankası gelir. Ama ülkemizde tam bağımsız ve denetlenemez bir kurum var: Tasarruf Mevduatı Sigort Fonu (TMSF).
Merkez Bankası; Hazine, Medya ve kamuoyu tarafından denetlenir, eleştirilir, eleştiriliyor. Hükümetin bakanlarının istedikleri gibi laf attıkları, baskı kurdukları bir kurumdur, Merkez Bankası. Ama TMSF’nin kararları yerindelik denetimine bile tabi tutulamaz. Yasasına göre, hiçbir organ, makam, merci veya kişi Fon Kurulu’nun kararlarını etkileyecek emir ve talimat veremez.
Banka el koymalarının çoktan bittiği 2013 yılında bile; TMSF faiz gelirleri hariç, 20 milyar 435 milyon dolar tahsilat yapmış; bunun sadece 391 milyon doları Hazine’ye aktarılmıştır. Bankaların battığı 1999 yılından şimdiye kadar Hazine’ye aktarılan tutar, ancak 11 milyar 590 milyon dolar olmuştur. Ayrıca, diğer kurumlara 7 milyar 055 milyon dolar aktarılmıştır (2013 Faaliyet Raporu). Hatırlarsınız, bir ara TMSF, Merkez Bankası’nın piyasaya döviz müdahalesinin hükümetçe yeterli görülmemesi üzerine, batık banka kaynaklarından tahsil ettiği dövizlerle piyasaya girmiş ve “döviz müdahalesi” yapmıştı. TMSF’nin yaptığı her şey mubahtır, denetlenemez, doğrudur.

Yazının Devamı

Maslak

23 Haziran 2014

Maslak, “su yollarının toplanma ve dağıtım merkezinin bulunduğu yer” anlamına geliyor. Büyük su kaynaklarını bulunduran bu bölge, Osmanlı Dönemi’nde Belgrad Ormanları’ndan şehre su ulaştırıldığı merkez idi. İnşa edilen bentlerle yüzyıllarca İstanbul’a su sağlandı. Bu bölgedeki ırmaklar üzerine 1620’den başlayarak 7 bent inşa edildi. 1839’da inşa edilen son bendin adı “2. Sultan Mahmut Bendi”dir. İlk yapılışı 2. Mahmut dönemine uzanan “Maslak Kasırları” 2. Abdülhamit döneminde av ve dinlenme alanıydı.
Kanuni, Belgrad Seferi sonrası yanında getirdiği Sırp esirleri bu bölgeye yerleştirdiği için burada kurulan köye ve çevresindeki ormanlara “Belgrad” adı verildi. Bu bölgede, 1929 yılında Atatürk’ün talimatıyla kurulan “Büyükdere Bahçe Kültürleri İstasyonu”nda, ülkemizin meyve, sebze ve çiçek türleri korundu ve iyileştirildi. Sırpların barındırıldığı köye daha sonra, “Bahçeköy” adı verildi ve burada İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi kuruldu. Halen bu fakülte bünyesinde “Kurutulmuş Bitki Müzesi” ve 1955 yılında oluşturulan 1000’e yakın egzotik odunun bulunduğu “Odun Müzesi” bulunuyor. Ayrıca, Orman İşletmesi’nin kurduğu, “Atatürk Arboretumu” adıyla anılan bir “botanik bahçesi”

Yazının Devamı

Politika faizleri ve yeni dönem

17 Haziran 2014

Düşük enerji fiyatları, bankaların kredi verme isteksizliği, yüksek işsizlik oranları ve euro’nun dolar karşısında giderek güçlenmesi; Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) politika faizini indirmeye yöneltti. ECB’nin % 2 olan enflasyon hedefine rağmen, Euro bölgesinde enflasyon % 0.7’ye kadar azalmış, bankaların firmalara kredi verme iştahı % 2.7 oranında düşmüştü.
ECB, faiz indirimiyle birlikte, parasal genişlemeye de başlayacak. Ancak, ECB, üye ülke hükümetlerinin çıkardığı bonoları almak yerine, bankaları güçlendirmeyi veya gayrimenkul kredileri tarafından teminat altına alınmış olan fon hisselerini alarak hedefine ulaşmayı düşünüyor. ECB’nin küçük ve orta ölçekli şirketleri destekleyecek ve bu şirketlere verilen kredileri de satın alacak bir girişim içinde olacağı da tahmin ediliyor. Ancak, Avrupa’da ABD’nin aksine, derin bir kredi piyasası bulunmaması, ECB’nin piyasa müdahalelerini zorlaştırıyor. Parasal genişlemenin teknik detayları ve piyasa güçleri arasında paylaşım durumu tam olarak bilinmiyor.
ECB, piyasa müdahalelerini kolaylaştırmak adına, bu yıl sonuna kadar bir kredi piyasasının faaliyete geçirilmesini planlanıyor. Öte yandan, ECB’nin mevduat faizlerini % 0’a

Yazının Devamı