Maslak, “su yollarının toplanma ve dağıtım merkezinin bulunduğu yer” anlamına geliyor. Büyük su kaynaklarını bulunduran bu bölge, Osmanlı Dönemi’nde Belgrad Ormanları’ndan şehre su ulaştırıldığı merkez idi. İnşa edilen bentlerle yüzyıllarca İstanbul’a su sağlandı. Bu bölgedeki ırmaklar üzerine 1620’den başlayarak 7 bent inşa edildi. 1839’da inşa edilen son bendin adı “2. Sultan Mahmut Bendi”dir. İlk yapılışı 2. Mahmut dönemine uzanan “Maslak Kasırları” 2. Abdülhamit döneminde av ve dinlenme alanıydı.
Kanuni, Belgrad Seferi sonrası yanında getirdiği Sırp esirleri bu bölgeye yerleştirdiği için burada kurulan köye ve çevresindeki ormanlara “Belgrad” adı verildi. Bu bölgede, 1929 yılında Atatürk’ün talimatıyla kurulan “Büyükdere Bahçe Kültürleri İstasyonu”nda, ülkemizin meyve, sebze ve çiçek türleri korundu ve iyileştirildi. Sırpların barındırıldığı köye daha sonra, “Bahçeköy” adı verildi ve burada İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi kuruldu. Halen bu fakülte bünyesinde “Kurutulmuş Bitki Müzesi” ve 1955 yılında oluşturulan 1000’e yakın egzotik odunun bulunduğu “Odun Müzesi” bulunuyor. Ayrıca, Orman İşletmesi’nin kurduğu, “Atatürk Arboretumu” adıyla anılan bir “botanik bahçesi” de bu bölgede.
Gelişim nasıl oldu?
Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri çevre yollarının Maslak’tan geçmesi, yüksek katlı binaların ve finans kuruluşları merkezlerinin bu bölgeye gelmesine neden oldu. Halen, Türkiye’nin en gelişmiş ve modern binaları bu bölgede yer alıyor. Bu gelişim sayesinde, yüksek katlı binaların bir bölgede toplanması ve “Tarihi Yarım Ada”nın korunması da sağlandı. Üçüncü hava limanının yapılmasıyla Maslak’ın önemi daha da artacak. Halen, semtte iki metro
istasyonu var.
Çarpık gelişme yaşandı
Dünyadaki büyük kentlerin, “simge finans semtleri” vardır. New York’taki Wall Street, Londra’daki City, Paris’teki Şanzelize bunlar arasında sayılabilir. Maslak, İstanbul’daki “simge finans semti”dir ve gerçek bir finans merkezidir.
Gelişmiş ülkelerdeki belediyeler ticaret ve sermayenin kalbi olan bu semtlere en iyi alt yapı yatırımları sağlarken; maalesef, bizim belediyeler bu semtte hiç mi hiç ilgi göstermiyorlar. Bunun nedenini sorduğumuzda, bu semtte seçmen yok diye cevap veriyorlar. İstihdama ve ekonomiye katkıları en üst düzeyde olan Maslak’a hizmet götürmekte, “oy kaygısı”nın kriter alınması hem ilkel, hem çağdışı, hem de çıkarcı bir anlayıştır.
Halen “sembol bir semt” halinde gelmiş olan Maslak’ın alt yapısı, içler acısıdır. Kaldırımları çarpık, yolları asfaltsız ve çukurlarla doludur. Her taraf toz, toprak içindedir. Trafik keşmekeşi, bezdiricidir.
Vergiler 15 kat yüksek
Geçmişteki Şişli Belediyesi, en yüksek emlak gelirini buradan aldığı halde buraya hiç bir hizmet getirmedi. Şişli Belediyesi’nin, tek “Asfalt Vergisi” buradan alındı. Bu nedenlerle, Maslak’ın Şişli’den ayrılıp; Sarıyer Belediyesi’ne bağlanmasına sevinildi.
Hâlâ, Maslak’ta, eşdeğerdeki gayrimenkullerin tam 15 katı (evet en az 15 katı) yüksek vergi veriliyor. Umarız, Sarıyer Belediyesi’nin yeni Başkanı Şükrü Genç, çağdaş bir anlayışla olaya yaklaşır ve Maslak’ı, dünyadaki diğer sembol semtlerle eşdeğer hale getirir.
