Düşük enerji fiyatları, bankaların kredi verme isteksizliği, yüksek işsizlik oranları ve euro’nun dolar karşısında giderek güçlenmesi; Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) politika faizini indirmeye yöneltti. ECB’nin % 2 olan enflasyon hedefine rağmen, Euro bölgesinde enflasyon % 0.7’ye kadar azalmış, bankaların firmalara kredi verme iştahı % 2.7 oranında düşmüştü.
ECB, faiz indirimiyle birlikte, parasal genişlemeye de başlayacak. Ancak, ECB, üye ülke hükümetlerinin çıkardığı bonoları almak yerine, bankaları güçlendirmeyi veya gayrimenkul kredileri tarafından teminat altına alınmış olan fon hisselerini alarak hedefine ulaşmayı düşünüyor. ECB’nin küçük ve orta ölçekli şirketleri destekleyecek ve bu şirketlere verilen kredileri de satın alacak bir girişim içinde olacağı da tahmin ediliyor. Ancak, Avrupa’da ABD’nin aksine, derin bir kredi piyasası bulunmaması, ECB’nin piyasa müdahalelerini zorlaştırıyor. Parasal genişlemenin teknik detayları ve piyasa güçleri arasında paylaşım durumu tam olarak bilinmiyor.
ECB, piyasa müdahalelerini kolaylaştırmak adına, bu yıl sonuna kadar bir kredi piyasasının faaliyete geçirilmesini planlanıyor. Öte yandan, ECB’nin mevduat faizlerini % 0’a çekmesi ve hatta mevduat sahiplerinden masraf alınmaya başlanmasının; piyasayı ne biçimde etkileyeceğini önümüzdeki günlerde belli olacak. Bazı ekonomistler, bankalardan bir bölüm mevduatın çıkabileceği yönünde görüş bildiriyorlar.