Gece ile gündüz farkı

3 Temmuz 2012


Batum, Türkiye’nin ilk başkonsolosluk açtığı şehir. Şimdiki Kafkasya sınırımızın çizildiği Kars anlaşması sonrası, burası Acaristan Özerk Cumhuriyeti oldu. Acaristan Cumhurbaşkanı, seçimle gelen Gürcistan Cumhurbaşkanı(şimdiki, Mikheil Saakashvili) tarafından Acar Meclisine önerilip, halk oyu ile seçilmiş Acar Meclisi tarafından atanıyor. Acar Özerk Cumhuriyeti’nin mali bağımsızlığı ve bütçesi var; ama dış ilişkilerden, savunmaya kadar birçok konudaki karar, Gürcistan Hükümeti’ne ait.
Gürcistan’ın nüfusu 4,5 milyon. Bu nüfusun yaklaşık 1,5 milyonu Gürcistan dışında çalışıyor. Ülkenin en uzun nehri, bizde çıkıp orada denize dökülen Çoruh nehri. Ülkede, yazıldığı gibi okunan Gürcüce, 5. yüzyıldan beri konuşuluyor. Hıristiyanlık ve İslam resmi dinler. Örneğin, Batum’da cami de, sinagog da, kilise de var. “Batum”, eski Yunancada “derin cennet” anlamına geliyor. Burada, o denli güzel bir iklim var ki, geçmişte 200 yaşına kadar yaşayan kişiler olduğu söyleniyor.
Acar Özerk Bölgesi Başbakanı Levent Bey ile kurdurduğu şarap üretim tesisinde öğle yemeği yedik. Genç, dinamik, yabancı dil konuşan, ne yaptığını bilen, çok ileri görüşlü bir kişi. Özerk Cumhuriyet’te, Tiflis

Yazının Devamı

İLK ALTI AY BİTERKEN...

26 Haziran 2012

Merkez Bankası rezervleri iyi seviyede.

Yazının Devamı

Herşeyi kontrol etme kültürü

25 Haziran 2012

Önceki bürokratların herşeyi kontrol altında tutma takıntısı vardı. Kamu otoritesi, "Fiat Kontrol Komitesi" bile kurmuştu. Herkes ama başta iş çevreleri bu uygulamalardan şikayetçi idi. Turgut Özal'la gelen ekonomik serbesti ile birlikte, bürokratın her şeyi kontrol etme güdüsü giderek azaldı. Ülkemizde piyasa ekonomisinin gelişmesi, faiz, döviz kuru, hisse fiyatı gibi bir çok fiyatlandırma ve değerlendirmenin piyasalar tarafından yapılmasını sağladı.
Aradan yıllar geçti ama her şeyi kontrol etme takıntımız yeniden hortladı. Şimdiki ekonomi yönetiminin yaptığı en önemli hata, herşeyi kontrol etmeye soyunması. Bu davranış belki, "herşeyi sorgulamak yerine denileni yapmak" anlamına gelen "biat kültürü" nedeniyle gelişiyor. "Biat kültürü", sosyal sıkıntılara çare üretilmesi ve kitle partilerinin yönetilmesi sırasında faydalı sayılabilir; ama, bu tavrı ekonomik boyuta taşıyıp, fiyat oluşumunu etki etmeye yönelik davranış sergilemek ve demeç vermek, zor ulaştığımız bu ekonomik seviyeyi koruyabilmemizi tehlikeye sokabilir.


Çeşitli uygulama ve demeçler
Artık, Merkez Bankası, İMKB bünyesinde kurulan Tahvil ve Repo Piyasası'ndaki faiz oranlarını da belirlemeye başladı. Merkez

Yazının Devamı

Basel sanat

19 Haziran 2012


İsviçre’nin Basel şehri, sadece orada merkez bankalarının bankası sayılan B.I.S.(Bank for International Settlements)’in bulunması ve tüm dünya bankaları için ortak prensipler sayılan “Basel Prensipleri”nin belirlenmesi nedeniyle değil, sanat faaliyetleri nedeni ile de meşhur. Dünyanın en büyük sanat fuarı sayılan ArtBasel, her yıl Haziran ayında bu şehirde yapılıyor. ArtBasel kuruluşu, kendinden sonra ikinci büyük organizasyon sayılan MiamiArt’ı da bünyesine kattıktan sonra, erişilmesi neredeyse olanaksız büyüklükteki bir organizasyon oldu.
Modern ve çağdaş resimlerin yer aldığı ArtBasel’de her yıl bir kaç milyar dolarlık sanat eseri alınıp satılıyor. Yalnız en son piyasaya çıkan sanat eserlerini değil, Picasso’dan Milo’ya kadar koleksiyoncuların koleksiyonlarına eklemek istedikleri modern sanat eserlerini de burada bulmak mümkün. Doğal olarak, önemli ve pahalı sanat eserleri özel odalarda yapılan pazarlıklarla el değiştiriyor.
ArtBasel’de, bu yıl hiç bir Türk galerisi yer alamadı. Önceki yıllarda bir galerimiz yer alabilmişti. Bu yıl, ArtBasel’e paralel organizasyonlar olan ikinci derecedeki 4 fuardan birinde 2 adet Türk galerisi var. Ana fuar ArtBasel’de sadece

Yazının Devamı

GİZLİ GÜNDEM

18 Haziran 2012

Hem ekonomide hem siyasette hem toplumsal olaylarda hem de iş başarısında “gizli gündemler” rol oynuyor. Önemli olan sizin gizli gündeminiz değil; karşınızdakilerin gizli gündemi ve onu keşfedebilmek. Yani, karşınızdakinin söylediğini değil, aklında olanı anlayabilmek. Buna, “kazandıran strateji” deniliyor.


Devletlerin, liderlerin, partilerin ve hatta toplumların bir türlü dile getiremedikleri “gizli gündemleri” mutlaka vardır. İş görüşmesine gittiğiniz kişinin veya malınızı satmaya çalıştığınız tüketicinin bile “gizli gündemi” olduğu gibi. Başarılı reklamlar, politik sloganlar, iş bağlantıları hep bu gizli gündemin ortaya çıkarılabilmesiyle gerçekleşiyor. Kendisini halkın yerine koyabilen liderler, başka ülkelerin ekonomik ve siyasi gizli gündemlerini doğru tahmin ederek, ona göre siyaset belirleyen devletler ve hatta, müşterilerinin gizli gündemlerini anlayıp, ona göre davranan satıcılar hep başarı elde etmişlerdir.


Birkaç ay önce piyasaya çıkan The Hidden Agenda(Gizli Gündem) kitabının yazarı Kevin Allen bu sayede Master Card’dan Microsoft’ta kadar olan onlarca şirketle, onların “gizli gündem”lerini anlamak sayesinde büyük anlaşmalar yaptı; paralar kazandı.


Yön

Yazının Devamı

Yedi alışkanlık

12 Haziran 2012

Büyümeleri sırasında çocuklarımıza kazandırılması gereken alışkanlıklar, Sean Covey’in “The 7 Habits of Highly Effective Teens” kitabına konu edilmiş. Kitabın sadece ABD’de satışı 2 milyon adetin üzerine ulaştı.

Ergenlik dönemindeki çocuklarımıza kazandırmamız gereken 7 alışkanlık Kitap’ta şöyle sıralanıyor: 1. Yaşamın sorumluluğunu alma alışkanlığı kazanmak. Problemler karşısında, anne babasını, öğretmenini, komşusunu, yakın arkadaşlarını ve hatta hükümeti suçlamamayı öğrenmek. Neyin doğru olduğuna, kendince karar verebilmek ve karar verdiğini yapmak.

2. Hayatının son hedefini ve alt hedefleri belirleme alışkanlığı kazanmak. Anı yaşayıp, eğlenmek ve zaman kaybetmek yerine hedeflere ulaşmak için ısrarla çalışmak.

3. Program yapma ve mevcut programı sık sık gözden geçirme alışkanlığı edinmek. İşleri önemlilik ve aciliyet durumuna göre sıraya koymak ve bu sıraya göre yapmak.

Yazının Devamı

Türkiye’de işgücü piyasası

11 Haziran 2012

“Accenture” 2001 yılında kuruldu. Daha öncesinde “Andersen Consulting” olarak faaliyetini sürdürüyordu. 120 ülkede 246 binin üzerinde çalışanı var. Türkiye’de de 550’ye yakın kişi çalıştırıyor. “Accenture”, dünyanın en zengin ve başarılı şirketlerinin çoğuna hizmet veriyor. Şirketin üst düzey yöneticileri, “Dünya Ekonomi Forumu” için İstanbul’daydı. Şirketin danışmanlık yapıp, başarıyla bitirdiği işler arasında “finans merkezi yaratılması” projesi de var. Bu birikimle, “İstanbul’un finans merkezi olması projesi”nde de katkı yapabilirler. Ancak şimdiki hazırlıkları, ülkemizde “nitelikli eleman yetiştirilmesi” konusunda.

Nitelikli eleman sorunu

İnsan sermayesini üretken şekilde kullanma konusundaki yetersizliği, Türk ekonomisindeki en zor düzeltilebilir sorun olmaya devam ediyor. Orta ve uzun vadede Türkiye, diğer yükselen piyasa ekonomileriyle rekabet ettikçe, kaçınılmaz olarak bu sorunla yüzleşecek.

Yapılan araştırmalar, Türk şirketlerinin istedikleri yetenekli kişileri işe alma konusunda güçlükler yaşadığını gösteriyor. Özellikle işletme ve liderlik becerileri olan eleman arzının çok kısıtlı olduğu anlaşılıyor.

Yazının Devamı

Pazarlama ve tanıtımın yeni kuralları

5 Haziran 2012

İnternet, pazarlama ve tanıtımın bilinen kurallarını tamamen değiştirdi. Artık, alıcı ve satıcıların bilgisayar üzerinden doğrudan konuşabildikleri, dünyadaki diğer piyasalara kolayca ulaşıp fiyat ve kalite karşılaştırması yapılabilen, önceki kullanıcıların görüşlerine ulaşılabilen bir ortam var. Artık şirketler, hem hammadde sağlayıcılarıyla hem de tüketicilerle doğrudan ilişkiye girebiliyorlar. Henüz yeterince büyümemiş ve kendini kanıtlayamamış olan şirket ve kişiler, internet sayesinde hikâyelerini anlatabiliyor; yaptıkları yenilikleri herkese ulaştırabiliyor ve fikirlerini pazarlayabiliyorlar.
Pazarlama ve tanıtımın eski kuralları
Aşağıdaki eski kurallar artık geçerli değil:
- Pazarlama, reklamla yapılır.
- Reklam, geniş kitlelere ulaşmalıdır.
- Reklam, kişinin ilgisini çekmeli ve verilen mesajın alınmasını sağlamalıdır.
- Reklam, sadece ürünlerin satılması için yapılır.

Yazının Devamı