Pandemi öncesindeki son teması “Tuhaf zamanlarda yaşayasın” olan Venedik Bienali’nde bu kez “Düşlerin Sütü” temasıyla kadın bakış açısı öne çıkıyor
Sanatın gelecekten haber verebileceğini hiç düşündünüz mü? Sanatçı, kimi zaman bir insanın, kimi zaman insanlığın acılarını, umutlarını hissedip bunu eserine aktarabildiğine göre, sanatın gelecekte yaşanacakların ipuçlarını barındırmasından daha
doğal ne olabilir!
59. Venedik Uluslararası Sanat Bieanali’ni bir cümlede özetleyin derseniz, feminist, daha az beyaz, cinsiyetsiz ve ötekinin bienali derim.
2019 yılında gerçekleşen pandemiden önceki son sanat bieanalinin teması “Tuhaf zamanlarda yaşayasın” idi. “Yaşadığın günün kıymetini bil” anlamına gelen bir Çin bedduası. 2019 bienal jürisi, temayı belirlerken bu lanetin gerçekleşeceğini bilseler, yine de bunu seçerler miydi? Dünya iki yıl o lanetle yaşadı. Bedduanın ana vatanı Çin’den çıkan virüsle büyük kayıplar verdi. Bu süreçte
Bilgi işlem uzmanları, yazılımcılar, doktorlar ve mühendislerden sonra beyin göçü kervanına kebap ustaları da katıldı. Türkiye’deki kebapçı çırakları, yurt dışında 3 bin dolar maaşla ‘usta’ oluyor.
Dilek Hanif ile birlikte gittiğimiz Develi’de Nuri Develi’den sektörle ilgili bilgi alma fırsatı da bulduk.
Lisans ya da lisans üstü eğitimli, yabancı dile hâkim, eğitimini aldığı meslekte başarısını kanıtlamış gençlerin bir kısmının çalışmak ve yaşamak için yurt dışını seçmesine, acı da olsa alıştık. Şimdilerde yeni gelişme zanaat ehli göçü! Özellikle isim yapmış restoranlarda çalışan gençler, yurt dışında kebap ustası olarak kapışılıyor! Öyle ki sektör temsilcileri, son günlerde kebap ustası bulmakta zorlandıklarını söylüyor.
Geçenlerde Nuri Develi’nin davetlisi olarak Develi Nişantaşı’nda buluştuk. Nuri-Tuba Develi çifti içli köftenin, dolmanın da olduğu lezzetli Antep yemekleri menüsüyle bizleri ağırladı. Dilek Hanif’in de olduğu sohbetimizde Nuri
İki yılda 10 binlerce kişinin Florida bölgesine göç ettiği New York’ta suç oranı artıyor. Metropolde kalanlar ise üyelik sistemi olan kulüplerde sosyalleşiyor.
Geçenlerde BM zirvesi için New York’taydım. Pandemi sonrasında çok farklı buldum şehri. Madison Caddesi’nde bildiğim ufak dükkânların çoğu kapanmış. Ağustos ayı içinde tam 6 bin insan New York’u terk edip Florida bölgesine göç etmiş. Geçen yıl da 62 bin insan New York’tan Florida’ya taşınmış. 2022’nin başından bu yana taşınan insan sayısı da 42 bini geçmiş.
Beyaz Protestan Amerikalıların tatil beldesi South Hamptons’da da bunu gözlemledim. Varlıklı Amerikalıların, Madonna, Rihanna gibi starların evlerinin olduğu sayfiye yeri eylül ortasında yaz ayları gibi çok canlıydı.
Bölgenin en popüler restoranı 75 Main ve Blumar’ın sahibi Zach Erdem, insanların kendilerini doğaya attığını ve otel rezervasyonlarının mevsimine göre çok yüksek olduğunu söyledi. Discovery Plus kanalında yayınlanan ‘Serving The Hamptons’
BM, eşitsizlik döngüsünü kırmak için teknoloji ve dijitalleşmeyi bu alanda daha etkin kullanma yönünde inisiyatif alıyor. Yeni dönemin mottosu: Dijital haklar, kadın haklarıdır!
New York - Kadınların ekonomik ve toplumsal hayata katılımlarının güçlendirilmesi, uzun zamandır tüm dünyanın gündeminde. Teknolojik gelişmelerin yarattığı yeni iş alanlarının umut verici olmasına karşın, bu gelişmeler toplumsal cinsiyet eşitsizliği uçurumunun kapanmasına gerektiği kadar katkı sağlamıyor.
Önyargıyla mücadele
Teknolojiye erişimde zorluklar, toplumsal cinsiyete dayalı kalıp yargılar, dijital okuryazarlık alanındaki eksiklikler de eklenince kız çocuklarının özellikle inovasyon ve teknoloji alanındaki geleceğin mesleklerine hazır olduğunu söylemek zor.
Bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik gibi alanlarda yetkinlik gerektiren bu yeni dünyaya, zaten mevcut eşitsizlikler nedeniyle geriden gelen tüm dünyadaki kadın ve kız çocuklarının katkı sağlayabilmeleri için desteğe ihtiyaçları olduğu kesin. Teknoloji ve inovasyon alanında pandeminin de etkisiyle
Türk mutfağının sağlıklı ve sürdürülebilir olduğunu, misafiri baş tacı ettiğini anlatan Emine Erdoğan, “Sofralarımız, cömertliğin, paylaşmanın, dayanışmanın, insan sevgisinin ve yaşam kültürümüzün özetidir” dedi.
NEW YORK - BM Genel Sekreteri Guterres ile dünyaya, ‘Ortak Evimiz Dünya’da Sıfır Atık İçin Küresel Taahhüt’e imza atmaları çağrısında bulunan Emine Erdoğan, New York Türkevi’nde BM Zirvesi’ne katılan liderlerin eşlerini ağırladı. Erdoğan’ın iyi niyet beyanına aralarında Fransa Cumhurbaşkanı’nın eşi Brigitte Macron’un da bulunduğu 18 devletin First Lady’si imza attı. BM Zirvesi nedeniyle New York’ta bulunan lider eşlerini, BM yetkililerini ve uluslararası STK temsilcilerini Türkevi’nde ağırlayan Emine Erdoğan, burada da Sıfır Atık projesinin detaylarını paylaştı, Türk mutfağını tanıttı.
Türkevi terasındaki tanıtıma, aralarında Fransa First Lady’si Brigitte Macron’un da olduğu 15 First Lady katıldı.
Türkevi’nde davet
Erdoğan, Türk mutfağında yemeklerin hazırlanması
Pandemide verdiği iki yıl aranın ardından bu yıl 21’incisi ‘remastered’ mottosuyla düzenlenecek olan MARKA Konferansı, katılımcılarına teknolojik sürprizler yapacak
Pandemide farkına vardığımız en önemli şeylerden biri, bir arada olmanın kıymetiydi. Bu kıymetli hazineye ulaşmak için ise teknolojiyi daha iyi kullanmayı öğrendik. Bazılarımız ise bu bilgiyi, artık birbirimize tereddütsüz sarıldığımız günlere de taşıdı ve köklü değerleri yeni dokunuşlarla taçlandırdı.
MARKA Konferansı iki yıl aradan sonra değişen dünya için yeni baştan tasarladığı ve ‘remastered’ olarak tanımladığı bir deneyimle, 29-30 Eylül’de Tersane İstanbul’da gerçekleşecek. Bu yıl 21’incisi son 19 yıldır olduğu gibi Yapı Kredi World ana sponsorluğunda düzenlenecek olan konferans, 2 bini aşkın iş insanını buluşturacak.
Günümüz teknolojilerini harmanlayan dijital deneyimleri duygusal dünyayla ve sanatla bütünleştirerek sunacak. Dikkat çekici içeriği ve 15 dakikalık konuşma limitiyle, 44 seans ve 70’in üstünde konuşmacının yer
Avrupa’da pandemiyle başlayan güneye göç dalgası, ‘soğuk kış’ öncesi hızlandı. Özellikle Güney Fransa’nın meşhur yazlık kasabalarının nüfusu belirgin şekilde artıyor.
Uzun yıllardır seyahat ettiğim Cote d’Azur bölgesini eylül ortasında hiç bu kadar kalabalık görmemiştim.
Pandemi sonrasında Avrupalılar, güneş ve denizden maksimum seviyede faydalanmak için kendilerini adeta sokağa atmışlar. Medeniyet, kültür, sanat, mimarisi ile hem göze hem ruha hitap eden, adeta görsel şölen yaşatan Güney Fransa bugünlerde her zamankinden daha çok revaçta sanki.
Avrupalılar sanki yaklaşan kış öncesinde kemiklerini ısıtmaya çalışıyor. Malum Rusya’nın vanayı kapadığı Avrupa’yı soğuk bir kış bekliyor. Şimdiden önlemler alınıyor. Kamu binalarında, müzelerde sıcaklığın kışın 18 dereceye sabitlenerek tasarruf tedbirleri alınacağı konuşuluyor.
Artık daha popüler
Gelelim pandemi sonrasında yerli halkı için dahi daha bir popülerleşen Güney Fransa’ya… Senelerdir dünyanın yaz eğlence merkezi
Deniz, kum, güneş, antik kentler, harika oteller, üstün hizmet kalitesi… Bu özellikleriyle turizm başkenti olan Antalya şimdi gizli gücü olan yerel mutfağını da öne çıkarmaya hazırlanıyor. 23-25 Eylül’de herkes gastronomi festivaline davetli
Dünyanın göz bebeği Antalya, her gidişimde herkesi olduğu gibi beni de kendine hayran bırakıyor. Sadece güneş değil, mavinin, yeşilin, denizin, dağların, tarihin tüm güzellikleri gelip damlıyor içinize bu şehirde. Bu kez de Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ilki düzenlenecek Uluslararası Food Fest Antalya için gidiyoruz turizmin başkentine.
Antalya’ya dünyanın dört bir yanından milyonlarca turistin gelmesi de bu kentin sadece beni değil dünyayı büyülediğini gösteriyor. Antalya, bu yılın ilk 8 ayında 8.5 milyon turist sayısına ulaştı. Diğer bir deyişle, 3 ayda turist sayısını 4’e katladı.
Turizmde rekorlar kıran Antalya şimdi de gastronomide bir dünya markası olmaya aday. Bunu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek