İlk kez bir Gastronomi Festivali’nin düzenlendiği Tokat, yerli yabancı turistlere, meşhur sarması, kebabı ve coğrafi işaretli ürünleriyle muhteşem bir lezzet yolculuğu vaat ediyor.
Gastronomi turizminin hızla büyüdüğü, farklı ülkelerde lezzet keşfine çıkan turistlerin bir akşam yemeğine 1000 euro’ları bulan hesaplar ödediği dünyada, Türkiye en parlak yıldız olabilecek bir miras ve potansiyele sahip. Yörelerin kendi potansiyellerini fark edip sunmaya yönelik çalışmaların son dönemde hızlanması gerçekten umut veriyor. Bunlardan birini geçen hafta Tokat’ta yaşadık. Tokat Belediyesi’nin düzenlediği Gastronomi Festivali tam bir şölendi doğrusu. Dört gün süren festival boyunca Tokat mutfağı tanıtılırken, yemek yarışmaları düzenlendi, söyleşiler, tadım etkinlikleri yapıldı.
Tokat Gastronomi Festivali’nde Emine Hanım’ın yöresel lezzetlerimizi hazırlamadaki maharetine bizzat şahit oldum.
Tarlada mutfak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Tokat’ta düzenlenen “Gastronomi
Çeşme’de bu yıl altıncısı düzenlenen Arkas Aegean Link Regatta, 37 tekne ve 300’ün üzerinde yelkenciyi denizde, yüzlerce izleyiciyi ise karada buluşturdu. Yarışlarda ortaya, akıllardan silinmeyecek harika manzaralar çıktı
Çeşme’de deniz, kum, güneş tamam ama yelkenin ayrı bir sevdası var. Bu sevdaya düşenlerin başında da Arkas geliyor. Voleybol takımıyla hem ulusal hem uluslararası arenada büyük başarılara imza atan Arkas artık yelken denilince de akıllara ilk gelen isimlerden.
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas yarışın başladığı 2017’den beri aynı şeyi söylüyor: Sürdürülebilirlik… Pandemi döneminde yaşananlara rağmen kesintisiz, yalnızca aktiviteler olmadan devam eden Arkas Aegean Link Regatta’nın önüne artık “geleneksel” kelimesi eklenebilir.
Dünyanın en iyilerinden
Sözlerine “Biz İzmirliyiz” diye başlıyor Arkas. Ardından ekliyor: “Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yaşıyoruz. Bu sporu profesyonelleştirmek hedeflerimiz arasındaydı.
Tarihi, coğrafyası, mozaikleri ve yemek kültürüyle adeta bir hazine sandığı olan Gaziantep’ten herkese davet var. Başkan Şahin, “Pandemide çok özlediğimiz sofraları yeniden kuruyoruz. Haydi 15-18 Eylül’de Gastroantep’e gelin” diyor.
Gastronomi kuşkusuz günümüz dünyasının yükselen yıldızı. Üniversitelerde ardı ardına gastronomi bölümleri açılırken, bu bölümlerin puanlarının da her yıl yükseldiği dikkatlerden kaçmıyor. Gastronomi, bugün bir kenti dünya ligine taşıyabiliyor.
O yüzden yerel mutfakların, yerel gıdaların korunması ve dünyaya tanıtılması büyük önem taşıyor. Bunu en iyi başaran şehirlerden biri Gaziantep.
Tarihten, güneşten süzülüp gelen, kentin adıyla anılan bu kadim mutfak artık dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda. Kuşkusuz bunda Gaziantep Gastronomi Festivali’nin (GastroAntep) katkısı çok büyük.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin, Gaziantep Valiliği koordinasyonunda ve Gaziantep’i Geliştirme Vakfı (GAGEV) iş birliğinde 15-18
Bu yaz birçok plazanın terasında kurulan açık hava sinemaları hem nostalji yaşatıyor hem de ferah ve konforlu bir ortamda film izleme şansı sunuyor.
Çocukken yaz geceleri gazozumuzu, çekirdeğimizi alıp ailece ya da mahalleden arkadaşlarla yolunu tuttuğumuz açık hava sinemaları ne güzeldi. Ve biliyor musunuz hala çok güzel! Çekirdeğin yerini mısır patlağı alsa da eski açık hava sinemaları hayatımıza geri döndü…
Son zamanlarda pandemi nedeniyle sinema salonlarına kısıtlama getirilince, açık hava sinemalarına talep artmıştı. 7 Catering’in sahibi Ebru Erberdi Uzun’un önerisiyle gittiğimiz Akmerkez Üçgen Teras Açık Hava Sineması’nda durumun pandemi sürecini aştığını gördüm. Etrafımızda gördüğünüz birçok plazanın terasında artık açık hava sinemaları var.
Ferah ve konforlu
Ebru Erberdi Uzun ile Akmerkez terasta boylu boyunca ayaklarımızı uzattığımız şezlonglara uzandık. Tepemizde yıldızlar, efil efil esen rüzgâr, perdede sinema… Tam ‘bir yaz gecesi
Vegan giyinmek, vegan beslenme kadar kolay değil, çünkü bu alanda üretim çok az. Fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede’nin markası God Bless The Cow’un koleksiyonlarındaki pijamalar hem vegan hem çok şık. Öyle ki son dönemde davetlere bu pijamalarla katılmak adeta bir trend oldu
Bugünlerde etrafımda kimle konuşsam fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede’nin vegan, en şık davetlerde dahi giyilebilen pijamalarından bahsediyor…
Fotoğraf sanatçısı Bennu Gerede bohem tarzı, Hollywood starlarını aratmayan yakışıklılıktaki dört oğlu ile İstanbul’un efsane karakterlerinden… Dedesi eski büyükelçi, Atatürk’ün yaveri, albay Hüsrev Gerede’nin adını taşıyan Nişantaşı’ndaki caddede oturuyor. LA, Bali ve İstanbul’da yaşıyor. Ulaşabileceği uzaklıktaki her yere yürüyerek gidiyor, metro kullanıyor. İstanbul trafiğinde saatlerce araba içinde beklemenin köylülük olduğunu düşünüyor…
Türkiye’nin en tarz, en güzel kadınlarından, makyaj yapmıyor, fön kullanmıyor,
Dünyaca ünlü Michelin yıldızı şefler bütün yaz Bodrum’da masa donatacak. Bu masalara oturmak için dünyanın her yerinden rezervasyon yaptırılıyor
Gastronomi sektöründe bir şeyler oluyor! Sektör paydaşlarıyla, oyuncuları ile dayanışma içinde Türkiye’de bir gastronomi turizmi yaratmak için el ele vermiş durumda. Hafta sonu katıldığım Bodrum’da bunu bir kez daha gördüm.
Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler bugünlerde Bodrum’da pop-up konseptleriyle boy gösteriyorlar.
Paco Roncero, Tomas Bühner, Anthony Genovese, Yoji Tokuyoshi, Anatoly Kazakov gibi şefler Türk tedarikleriyle kendi şef menülerini uygulayıp çoğunluğu yabancı üst düzey konuklara servis ediyorlar.
Apoletli şefler
Hikâyenin başlayış ve ilerleyiş şekli de epeyce iddialı. Be Premium Bodrum Otel, önce bünyesine Michelin yıldızlı bir restoran katmak için harekete geçiyor. Temaslar başlıyor. Derken otelin Executive Chef’i Veli Bayraktar’ın önerisi ile “Dünyanın her yerinden apoletli şefleri getirelim” moduna
Türkiye’yle yüzyıllara dayanan tarihsel bağları olan Macaristan, Türk turistlerin de uzun bir süredir ilgi odağında. Şimdi ise Türk yatırımcılar, bu ülkeyi turizm sektöründeki ataklarıyla adeta yeniden fethediyor.
Budapeşte - Orta Avrupa’nın yıldızları Viyana ve Prag’dır. Budapeşte onların gölgesinde kalmış, kendini yeterince tanıtamamış bir şehir. Oysa en az Viyana, Paris kadar güzel. Trafik yok, yemekleri güzel, şarapçılık çok gelişmiş. Tokai gibi çok bilinen bölgeleri dışında, şehre 20 dakika uzaklıktaki yerlerde Lenin zamanında yapılmış 60 bin metrekare büyüklüğünde şarap mahzenleri var.
Hem kültür hem eğlence
Türkleri seviyorlar, etrafta Türk kültürünün izlerini görebiliyorsunuz. Çok güçlü bir opera kültürü yanı sıra eğlence hayatı da çok hareketli.
Godju caddesinde hemen her apartmanın altında zemin barları var. En güzel kokteylleri çok uygun fiyata servis ediyorlar. Şehrin biraz daha dışında sağlam kulüpler, beach’ler var. Macarlar hafta sonları
Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in 97’nci doğum günü, Prof. Dr. Uğur Türe başta olmak üzere değerli hekimlerin katıldığı bir partiyle kutlandı. Geceye, Prof. Dr. Türe’nin, “Beyninizi pozitif düşünceyle koruyun” sözleri damga vurdu.
Geçen hafta meslek hayatımın en önemli etkinliklerinden birisine katıldım. Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in 97’nci yaş günü partisine…
Dünyada en tanınmış Türk olan, modern nöroşirurji bilimini kurmuş ve geliştirmiş bir bilim insanının yeni yaşına girişine tanıklık etmek, çok heyecan vericiydi.
Sürpriz doğum günü mesajı telefonlarımıza Prof. Dr. Hatice Türe’den düştü. Hoca - öğrenci ilişkisinde Uğur Türe - Gazi Yaşargil filmlere konu olur. Önce onların ilişkisini yazmak isterim.
İstanbul’dan Zürih’e
Ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Uğur Türe, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde nöroşirurji asistanlığına başlıyor. O yıllarda da tüm