İki yılda 10 binlerce kişinin Florida bölgesine göç ettiği New York’ta suç oranı artıyor. Metropolde kalanlar ise üyelik sistemi olan kulüplerde sosyalleşiyor.
Geçenlerde BM zirvesi için New York’taydım. Pandemi sonrasında çok farklı buldum şehri. Madison Caddesi’nde bildiğim ufak dükkânların çoğu kapanmış. Ağustos ayı içinde tam 6 bin insan New York’u terk edip Florida bölgesine göç etmiş. Geçen yıl da 62 bin insan New York’tan Florida’ya taşınmış. 2022’nin başından bu yana taşınan insan sayısı da 42 bini geçmiş.
Beyaz Protestan Amerikalıların tatil beldesi South Hamptons’da da bunu gözlemledim. Varlıklı Amerikalıların, Madonna, Rihanna gibi starların evlerinin olduğu sayfiye yeri eylül ortasında yaz ayları gibi çok canlıydı.
Bölgenin en popüler restoranı 75 Main ve Blumar’ın sahibi Zach Erdem, insanların kendilerini doğaya attığını ve otel rezervasyonlarının mevsimine göre çok yüksek olduğunu söyledi. Discovery Plus kanalında yayınlanan ‘Serving The Hamptons’ realty şov programının yıldızı Zach Erdem’den, bu yıl 15 bin New Yorklunun da Hamptons’a taşındığını öğrendim.
New York’ta düşen yaşam kalitesi, suç oranlarının artması ve yüksek vergiler nedeniyle insanlar yaşamak için Miami gibi yerlere yönelmiş. Florida bölgesinde ev kiralarının daha ucuz, yaşam şartlarının da daha iyi olması bu göçte etkili oluyor.
New York’ta sokakta yaşayan insan sayısının arttığını da bariz şekilde görüyorsunuz.
South Hamptons yeme içme ve eğlence hayatının marka ismi Zach Erdem gece hayatında da bir değişim olduğuna dikkat çekti. Malum New York, kapısının önünde insanların sıra olduğu, içeri girmenizin kapıdaki bodygardların insafına kaldığı gece kulüpleriyle ünlüdür.
Sınıflar ayrılıyor
Pandemi sonrasında bu kulüplerin sayısı azalırken, membership club’lar (üyelik sistemi) açılmaya başlanmış.
Zero Bond bu kulüplerin ilklerinden. Casa Cipriani ise hem hotel hem restoran, jazz bar ve lounge olarak hizmet veriyor.
Carbon Restaurant Group da yakında üyelik sistemiyle işleyen kulüp açıyormuş. Aman grubunun açtığı kulüp ise şimdilerde herkesin rüyası. Bill Gates, Mark Zuckerberg, the Kardashians, Angelina Jolie, David Beckham, George and Amal Clooney, Tom Hanks, Elon Musk, Jeff Bezos gibi isimlerin üye olduğu kulübün yıllık üyelik aidatı 100 bin dolar!
Başka bir moda mümkün
Bu sene Tersane İstanbul’da gerçekleşen İstanbul’un ikonik etkinliği Marka Konferansı’nda da pandemi sonrası dünyayı konuştuk. Platformun kurucusu Ayşegül Yürekli Şengör, konferansı, yeniden formatlanmayı içeren ‘Remastered’’ temasıyla düzenledi. Ağırladığım konukların tüm anlatımları bu temanın ne kadar yerinde olduğunu teyit eder nitelikteydi. Moda güzellik ve yaşam platformu DM Stil’in kurucusu, koleksiyon küratörü ve stil öncüsü Derin Mermerci’yi MARKA 2022 sahnesinde ağırladım.
İkizlere tek kıyafet
Rahatlığın genel stilimizi ve alışveriş alışkanlıklarımızı da etkilediğini söyleyen Mermerci, “Birçok lüks marka da spor markalarıyla iş birliğine gitti. Gucci X Northface, Gucci X Adidas, Manolo Blahnik X Birkenstock, Burberry X Supreme, Louis Vuitton X Nike…” dedi.
Sürdürülebilir gelecek için tüketim alışkanlıklarının değişmesi gerektiğine vurgu yapan Mermerci, 7 yaşındaki ikiz kızları Mila ve Lal ile evdeki düzeni de anlattı: “İkiz oldukları için asla aynı kıyafetten almıyorum. Bir adet alıyorum, dönüşümlü giyiyorlar. Oyuncak da öyle. Küçülen kıyafetleri ya da artık oynamadıkları oyuncakları için kendileri koli hazırlıyor. Kimsesiz çocuklara gönderiyoruz. Ben de giymediğim kıyafetleri ya veriyorum ya da internette satıyorum. Parasıyla da mama alıp barınaklara gönderiyoruz.”
Ofiste pijama
Diğer konuğum 360 derece vegan yaşayan Bennu Gerede de vegan pijamaları God Bless the Cow’u nasıl marka haline getirdiğini anlattı: “İlk ürünüm, vegan yastıklar oldu. Anneannemin bir yastığı vardı, içi lavanta doluydu ve yıllar geçmesine rağmen halen kokuyordu. Aklıma berrak rüya yastıkları üretmek geldi, üstünde düş kapanı nakışı yaptırdım. Vegan yastıklar, Amerika’da çok talep gördü. Pandemi sonrasında Kaliforniya’da insanlar pijamalarını sokakta da giymeye başladı. Bunun üstüne çok işlevli hem unisex, hem oversized hem de yataktan çıkıp aynı zamanda bir kemer, bot ya da stiletto ile
giyip hem işe hem yemeye giyilebilen pijamalar ürettim. Cezaevindeki mahkûmların diktiği vegan pijamalar çok beğenilince iş büyüdü.”
Mantardan ayakkabı
“Giyinmemiz için hayvanların ölmesi gerekmiyor” diyen Gerede sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deri, süet, yün gibi hammaddelere o kadar çok alternatif var ki… Elma kabukları, ananas, geri dönüştürülmüş plastik ve en önemlisi mantar. Mantardan üretilmiş ayakkabılar giyiyorum, çok güzel ve konforlular” dedi.
Gündüz mayo, gece elbise
Moeva’nın kurucuları Yağmur-Damla Zırh kardeşler ve Burcu Tanman’ın sözleri de değişimi gösteriyordu. Fonksiyonel mayolar
çok talep görmeye başlamış. Yanlardaki iki ipi çektiğinizde mini bir gece elbisesine dönüşen mayo modelleri mesela…
Moeva olarak tüm kadınların güçlendiği, eşitlikçi bir geleceği destekliyorlar. Yağmur Zırh bunun için hayır kurumlarıyla yaptıkları iş birliklerini şu sözlerle anlattı: “İngiltere’nin göğüs kanseri destek ve bilgilendirme kuruluşu ‘Breast Cancer Care’ ve göğüs kanseriyle savaşan kişiler için özel iç çamaşırı üretmek için Amoena ile iş birliği yaptık. Sürdürülebilir bir gelecek için geri dönüşüm malzemelerine, yenilenebilir enerjiye, su tasarrufuna ve çevre dostu kalkınmaya öncelik veren şirketlerle iş birliği yapıyoruz.”